‘’Şehitsen secdeler yüce ruhuna der,

                                                                                                                                            Yer Allahuekber, gök Allahuekber…’’

                    Devletlerin geleceği destanlarla kurulur. Tarihi destanlarla dolu olan devletimizin beyazlara bürünmüş destanlarından biri, tarihimizin en zor askeri harekâtının adıdır Sarıkamış. Ne zaman adı anılsa içimize düşen acı, gönlümüze düşen hüznün tarifidir. Anadolu’nun her yanının savaşlardan yana çok acılı, çok dertli olduğu bir dönemde en çok bu derdi çeken vatan toprağıdır. Neresine dokunursan dokun bin ah işitilir. Kaç bin şehit yatar bağrında…

                    Bayrağımızı hedefine ulaştırmak için şahadete adım adım korkusuzca yürüyen dedelerimizin varoluş destanıdır Sarıkamış. Binlerce şehit vererek oluşturduğumuz bir destan. Şüphesiz ki verdiğimiz bu şehitler vatan toprağının korunması gibi ulvi bir amaca yöneliktir. 93 Harbi’nde kaybettiğimiz toprakları geri alıp Sarıkamış’tan Orta Asya’daki soydaşlarımızla bağlantı kurmak amacıyla girdiğimiz harekat 1 Kasım 1914’te Rus ordusunun doğu sınırımızı geçmesiyle başladı. Ruslara karşı taarruzlarımız sonucunda kısmi başarılar elde edilse de Rus birliklerinin tamamen imhası mümkün olmadı. Enver Paşa komuta kademesi plan ve zamanlama konusundaki tüm tartışmalara rağmen Rusları tamamen kuşatmak için yeni büyük bir taarruza karar verdi. 22 Aralık 1914’te başlayan taarruz planlama ve zaman yönündeki sıkıntılar sebebiyle ilk gününden son gününe kadar karmaşa içinde geçti. 22 Aralık 1914’te başlayan taarruzda Türk ordusu 25-26 Aralıkta Rus ordusunun zayıf durumundan yararlanarak Sarıkamış’a yaklaştı. Yalnız planlamadan kaynaklanan sıkıntılar sebebiyle Türk ordusu arasında birlik sağlanamadı. Ruslar 27 Aralık günü takviye birliklerle ordusunu güçlendirdi. Türk ordusunun taarruzu püskürtüldü. İki gündür savaş durumunda olan asker 27 Aralık gecesinden itibaren -35 derecede çadırsız ve karlar üzerinde kurulan ordugahta açıkta uyumaya başladı. Artık donarak ölmelerde başlamıştı. 29-30 Aralık günü Türk ordusu Sarıkamış’a tekrar taarruz etse de bu taarruzda Ruslar tarafından geri püskürtüldü. Sonuç olarak Türkistan’a ulaşmak hedefiyle yola çıkan ordumuz taarruzdan önceki sınırlarına geri çekilmek zorunda kalmıştır. Plan ve zamanlamadaki sıkıntı sebebiyle harekat ilk günden son gününe kadar karmaşa içinde geçmiş ve binlerce askerimiz çatışma, soğuk ve hastalık sebebiyle şehit olmuştur.

                  Tarih hiçbir zaman 106 yıl sonra yargılanamaz ama Sarıkamış Harekatı imkansızlıklar içinde küçük bir umudu gerçekleştirmeye yönelik, sonu hüzünle biten bir harekattır. Ve unutulmaması gereken bir tarihtir. Sadece orada şehit olanların tarihi değil kim olduğumuzun ve hangi şartlarda bugünlere geldiğimizin tarihidir.

                   Kabirlerinden nur eksilmesin, mekanları cennet olsun.