18 yıllık İnönü hükümetleri ile 19 yıllık Erdoğan hükümetlerini:

Kıyaslama güzeldir, kıyas rekabeti, rekabet yarışı, yarışta başarıyı getirir. Bu kıyas ve rekabet kıskançlığa dönüşür, kısır ve haksız bir tartışma şekli alırsa bu da Türk Milletine felaketi getirir.

Hangisi devletine, milletine daha hayırlı işler yaptı diyorlar. İnönü’yü taşlayıp, vatan, millet için yaptığı hayırlı işleri görmezden gelerek, hayatını devleti, milleti bekasına bahşetmiş bir kahramanı milletinin gözünde küçük göstermeye çalışıyorlar.

Bitlis, Malatya, Sivas, Kırşehir yöresinde yaygın bir nüfusu bulunan Kürümlü (Kütüklü) Aşireti üyesi bir Oğuz Türkmen (Kurmançi-Kürd) Beyini taşlıyorlar. Türk İstiklal Mücadelesini konu ederek “Keşke Yunan galip gelseydi” diyebilen hainin ağzıyla konuşup, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde yaptığı askeri ve siyasi kahramanlıkları milletinin belleğinden silmeye çalışıyorlar.

Osmanlı ile Türkiye’nin Kurtuluş Mücadelesinde cephelerde kahramanlıklar göstermiş, Kuvvet Komutanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde Yunan’ı denize dökmüş, Türk’ün adıyla, Türk’e özgü devletin kurulmasında öncülük etmiş ve işgal güçlerini bir bir Anadolu’dan atarak Türk’ün İstiklalini sağlamış bir vatan kahramanına çamur atıyorlar.

Ülkeye hükümet ettiği 1938-1950 yılları arasında dünyayı kasıp kavuran ll. Dünya Savaşına ülkesini sokmamış, bu meyanda 2 milyon Mehmetçiği silah altında bulundurarak olası bir saldırıya karşı önlemini almış bir siyasi dehayı görmezden geliyorlar.

Rus Çar’ı, Stalin canavarının Türkiye’den toprak talep ettiği, tehdit ve korku salmalarına boyun eğmemiş, Osmanlı’dan kalan borçları son kuruşuna kadar ödemiş olmasına karşı, dışarıdan hiç borç almamış ve Dünya Savaşında savaşa giren, girmeyen tüm ülkeler temel gıda maddelerine muhtaç kalmış, yüz binlerce kişi açlıktan ölmüş iken milletini bu felaketten korumuş bir devlet adamına dil uzatıyorlar.

“Türk’üm, doğruyum, çalışkanım, yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir” diyerek Türk’ün andını milleti çocuklarına okutmayı bir görev edinmiş, Ülkede okuma yazma oranı % 3 iken okuma yazma seferberliği başlatıp, bu doğrultuda Anadolu mahalle, köylerinde yüzlerce okul yaptırmış ve bu okulları Köy Enstitüleri, Ankara Üniversitesi, Ankara Fen Fakültesi ile İstanbul Teknik Üniversitesini açtırarak hizmetlerini taşlandırmış Milli Şef hükümetleriyle, Erdoğan hükümetlerini kıyaslamaya çalışıyorlar.

Hangisi devletine, milletine daha hayırlı işler yaptı diyorlar. İnönü hükümetlerinin yaptığı Uçak Fb’ları, Demir Yolları Fb’ları, Diğer bazı Fb’ları, Yaptığı Limanlar, Hizmete sunduğu Deniz Altılar, Bulduğu Petroller, Kurduğu kurum ve kuruluşlar.

Uçak Fabrikaları: Türk Hava Kurumu ve Ankara Etimesgut Uçak Fabrikası kurduğunu, İlk Yerli Uçak Motor Fabrikasını, bu fabrikada 16 ayrı tiplerde 200 özgün uçak üretildiğini, Üretilen uçaklarla Türkiye ile Dünya ülkelerine seferler yapıldığını, Gaziantep Havaalanı ve Ankara Güvercinlik Havaalanı gibi THY Yurtiçi uçuş merkezlerinin sayısı 11’e çıktığını ve bu uçakların Paris’te yapılan dünya havacılık fuarında takdir aldığını görmemişler…;

Tren Yolları ve Fb: Sivas’ta Demiryolu Makinaları Fabrikası, Diyarbakır-Batman Demiryolu, Palu-Genç Demiryolu, Köprüağzı-Maraş Demiryolu yapıldığı ve Eskişehir’de Demiryolu Takım Fabrikasının hizmete girdiğini, Sivas-Erzurum Demiryolu açılıp, 15 yılda yapılan demiryolu 3.000 km’ye ulaştığı konusunu es geçmişler …;

Deniz Altılar ve Limanlar: İlk Türk Denizaltısı Atılay Haliç’te denize indirildiği, Haliçte yapılan İkinci Türk Denizaltısı donanmaya kazandırıldığı, Mersin Limanı ve İskenderun Limanın hizmete açıldığı konusuna söylemlerinde yer vermemişler…;

Petrol Bulunması: Raman Dağında Petrol bulunduğu ve Raman-8 kuyusundan günde 450 varil petrol üretimine başlandığı bunun işletimi için Milli Türk Petrol Şirketi kurulduğunu duymamışlar…;

Diğer Fabrikalar: Bursa Merinos Fabrikası, Ergani Bakır madenleri İşletmesi, Karabük Demir Çelik Kok Fabrikası, Bursa ve Mersin elektrik tesisleri, Adana Elektrik Şirketi, Malatya iplik fabrikası, Sivas Çimento Fabrikası, Rize Çay Fabrikası, Sakarya’da Ziraat Alet ve Makinaları Fabrikası, Türkiye ilk defa yerli Ampul Fabrikası, İzmit Klor Alkali Fabrikası, İzmit Selüloz ve Kağıt Fabrikaları, Ereğli Kömür İşletmesi, Murgul Bakır İşletmeleri, Sümerbank Filyos Ateş Tuğla Fabrikası, Muş’ta Alparslan Devlet Üretme Çiftliği gibi milletinin kalkınması için yaptığı eserleri küçümsemişler …;

Yol ve Köprüler: Yüzlerce köy yolu yanı sıra Antalya-Manavgat-Konya karayolunun yapılması, Unkapanı Atatürk Köprüsü açılmasını okurlarına aktarmamışlar…;

Barajlar/Santral: Seyhan Barajı ve Regülatörünün yapılması, Porsuk Barajı açılması ve Çatalağzı Termik Santralının hizmete girmesini anlamamışlar…;

Açtığı Kurum ve Kuruluşlar: İş ve İşçi Bulma Kurumu, İşçi Sigortaları Kurumu Kanunu, İşçi ve İşveren Sendikaları Kanunu, Çiftçiyi ve Köylüyü Topraklandırma Kanunu, Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsası Kanunu, Türkiye Birleşmiş Milletlere Kurucu üye olarak katılması, Türkiye Avrupa Konseyi’ne girişi, İstanbul Radyo İstasyonu kurulması, Emekli Sandığı’nın kurulması, Türkiye İnsan Hakları Bildirgesini onaylaması gibi yüzlerce eserin farkında bile olmamışlardır.

Hiçbir kuruluşu ve bir metre dahi vatan toprağını yabancılara satmadan milletinin öz sermayesi ile ülkesine yüzlerce eser kazandırmış sosyal, ekonomik, kültürel yönden gelişimini sağlayıp, zengin ülkeler arasında yerini almasına neden olmuş bir askeri daha ve devlet adamının 18 yıllık hükümetleri ile 19 yıllık Erdoğan hükümetlerini kıyaslamasını yapacak kadar gülünç durumuna düşebilmişlerdir.