Çorum’da 1957 yılında devlet tarafından kurulan Çimento Fabrikası 1991 yılında özelleştirilerek yabancı şirketlere satıldı ve 2021 yılına kadar da çalıştı.

İlk kurulduğu yıllarda Çorum bölgesindeki Dodurga, İskilip ve Amasya-Yeniçeltek gibi yakın bölgelerdeki kömür ocaklarından temin ettiği kömürleri kullanarak bölgenin hem ekonomisine hem de işsizliğinin azalmasına katkı yapmıştır. Özelleştirme sonrası ise fabrika yakıt olarak önce ithal kömüre sonra petrokok kullanımına geçmiştir.

Kurulduğu 1957 yıllından kapandığı 2021 yılına kadar ki süreçte, Çorum’lular çimento fabrikasından çimento tozu çıktığı eleştirilerini hep yapa durdular. Aslında, hiçbir çimento fabrikası çimento tozunu dışarıya atmaz. Çünkü bir çimento fabrikasının bir aylık elektrik faturası gideri kapasiteye bağlı olarak 5 ila 8 milyon TL civarındadır. Bu faturanın %75’lik kısmı çimentoyu toz haline getirmek için harcanan bedeldir.

Hal böyle iken hiçbir çimento fabrikası bu kadar yüksek bir enerji gideri ödediği çimento tozunu dışarı atmaz ve o tozları tutmak için elektro filtreler kurarlar. Üstelik otomatik baca gazı ölçerler Çevre İl Müdürlüğüne doğrudan on-line olarak bağlıydı ve kontrol altındaydı.

Tabi ki, nasıl kendi arabamız veya evimizdeki televizyon ve beyaz eşyalar zaman zaman arıza yapıyorsa, çimento fabrikalarındaki toz tutan elektro filtreler de arıza yapabilmekte ve kısa süreli problemler ortaya çıkabilmekteydi. Fakat bu sorunun sürekli olarak toz çıkarıyor durumu olmadığını kabul etmek lazım.

Aslında, Çorumluların bilmediği esas tehlike çimento fabrikasında petrokok yakmasıydı. Üstelik bu durumu klasik baca gazı ölçümleri ile tespit etmek de mümkün değildir. Çorum’da kime sorsanız çimento fabrikasında petrokok yakıldığını bilmez ve çoğu kişi de kömür yakıldığını sanıyordu.

Aslında, günümüzde çimento üreticileri bile olayı örtmek için “Petrokok” terimi yerine “Petrokok Kömürü” ifadesi kullanılırlar. Kömürün koklaştırılmasından “Kok Kömürü” elde edilir. Oysa petrokok petrol atığının koklaştırılmasından elde edilir ve ikisi arasında hem çevre hem sağlık açısından çok büyük fark vardır.

Diğer illerde ki çimento fabrikalarında sorun devam ederken, neyse ki Çorumdaki çimento fabrikası kapandı ve bu sorun bundan sonra devam etmeyecektir.

Fakat, petrokok sorunu sadece çimento fabrikalarından dolayı ortaya çıkmıyor ki!

Günümüzde kömür çuvalları içerisine petrokok karıştırılarak da satılabiliyor ve bunları kömür diye kullanan her vatandaş bu tehlike ile karşı karşıya gelebiliyor.

Son 30 yıldır çimento malzemeleri ve linyit, taş kömürü, ithal kömür ve petrokok üzerinde yapmış olduğum birçok bilimsel çalışmalarım esnasında gözlemlediğim bir durum ilgimi çekmişti.

Çimento fabrikaları petrokok tedariklerini genellikle ithalatçı firmalar üzerinden sağlarlar ve bu ithalatçı firmalar, tüm diğer konularda olduğu gibi denetim eksikliğini fırsata çevirip çimento fabrikalarının ihtiyacından fazla petrokok ithal ederlerdi.

Bazı kömür firmaları tarafından kalorisi yüksek olsun diye yerli kömür çuvallarının içerisine bu ithal fazlası petrokokları karıştırırlardı. Vatandaşlarımız kalorisi yüksek olduğu için şikâyetçi olmuyor aksine bu tür petrokok karıştırılmış kömür çuvallarını daha çok tercih ediyordu. Şikâyet olmayınca ve ülkemizde denetleme de yapılmadığından dolayı bu tür petrokok karıştırılmış kömürler piyasada hala bulunabilmektedir.

Bir bilim insanının başta öğrencilere mesleki dersleri vermek, proje ve bilimsel çalışmalar yapmak gibi temel görevlerinin yanı sıra toplumun bilgilendirme sorumluluğu da vardır.

Isparta Süleyman Demirel Üniversitesinde görev yaptığım sırada petrokok konusuna Isparta’daki yerel gazetelerden olan Gülses Gazetesinde 2003 yılında ve 2005 yılında ise Gülkent Gazetesinde konuyla ilgili haberler ile bu tehlikeye dikkat çekmiştim.

Normalde vatandaşların bu petrokokları alması yasak olmasına rağmen bilmeyerek bu tür petrokok karıştırılmış kömür çuvallarını alarak evlerindeki sobalarda yakabilmektedirler.

Aslında, kömür firmaları kömürden daha ucuz olan fakat kalorisi yüksek olan petrokoklardan haksız kazanç sağladıkları gibi vatandaşların sağlıklarının da bozulmasına neden oluyorlar.

Petrokok siyah renkli, parlak, gözenekli ve katı bir görünümü vardır. Aslında topuk taşı diye bildiğimiz Pomza taşının siyah hali gibidir. Gözenekli olması sebebiyle hacmine göre daha hafiftir.

Vatandaşlarımızın kömür aldıklarında, bu tür bir malzeme gördüklerinde şüphelenmeleri ve yetkililere bildirmeleri gereğinin önemi vardır. Bu sayede kötü niyetli kömür satıcıların önüne de geçilmiş olacaktır.

20 yıl sonra tekrar petrokok konusunu dikkat çekiyor olmam, maalesef bu konuda bir arpa boy almamış olmamızdandır.

İnşallah bir daha bu konuda dikkat çekmek zorunda kalmam!