Dünyada ve özellikle Türkiye’de olan olaylar insanları ümitsizliğe, kargaşaya, ayrımcılığa kin ve nefrete sürüklediği gibi Müslümanları birbirlerine düşürerek Türkiye’yi bölmek istedikleri açıkça belli oluyor. Bunu yapmak içinde çeşitli oyunlar oynanmış ve oynanmaya da devam etmektedirler bunların en sonuncusu ise Müslümanlar arasında Fitne çıkartmak. Olayların her geçen gün daha da artması Fitnenin ne kadar büyük ve planlı olduğunu göstermektedir. Bu durumda  Müslümanların bir Fitne karşısında nasıl hareket edeceğini konusunda kuran-ı kerime baklalıdırlar. Ali İmran suresinin 103 ayetinde “ Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın…” ve  Hucurat suresi 10 “Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz.” Ayetinde bildirdiği gibi Fitne karşısında kardeşlik bağlarını koparmadan ağır söz ve karalama yapmadan kardeşlik saflarını şeytanın fitnelerin giremeyeceği kadar sıkı tutup Fitneye hukuk dışına çıkmadan karşı koymak bütün Müslümanlara farzdır. Nasıl ki namazın, orucun haccın bir vakti var Fitnenin de bir vakti vardır. Bu son kardeşliğe karşı başlatılmış savaşla Fitneyi engelleme vaktinin girdiğini anlıyoruz.
Allah’ın Saff suresi 4 “Şüphesiz Allah, kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever” ayetinde bildirdiği gibi saflarımızı sıkı tutup hiçbir şeyin bozmasına aman vermeden Fitne ateşini söndürmeliyiz.