Emperyalizm, müdahil olduğu ülkelerin başından her türlü belayı (terör, ekonomik kriz vb.) eksik etmeyecek ve o ülkedeki her kapıdan hain derleyerek gemisini yürütecektir.
 
1970’li yılların ikinci yarısında Türkiye’de yaşanan gerginlik ve şiddet toplumu 12 Eylül 1980 darbesine hazırlamak için dayatılmış bir “Küresel Mühendislik”tir. İşte bu dönemin sonlarında Ermeni terör örgütü ASALA’nın işlediği cinayetlerin uygulanan planın uluslararası ayağı olarak kullanıldığını söyleyebiliriz.
 
Burada o yılları yaşayanlara hatırlatmak ve genç kuşaklara da özet bilgi vermemiz yararlı olacaktır.
 
ASALA, İngilizcede "Ermenistan'ın Kurtuluşu için Gizli Ermeni Ordusu" anlamına gelen, “Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia”nın kısaltmasıdır.
 
1975 yılında Lübnan İç Savaşı esnasında, Beyrut şehrinde, sempatizan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin yardımı ile Agop Agopyan tarafından kurulmuştur. Agopyan'a göre örgütün temel amaçları Ermeni ilkesinin dünya kamuoyuna tanıtılması ve yurtdışı Ermeni toplumunda milliyetçi duygunun yükseltilmesi olmuştur. ASALA özellikle bağımsız bir Ermenistan kurmak, Ermeni Soykırım iddialarını Türkiye Cumhuriyeti hükümetine kabul ettirmek, tazminat ödettirmek ve iddia edilen Ermeni vatanına topraklarını devrettirmek için çalışmıştır. ASALA militanları bir dönem Yunanistan ve Suriye İstihbarat servislerinin her türlü eğitim, öğrenim ve lojistik destek kolaylıklarından yararlanmışlardır.
Ermeni teröründe, Türkiye'deki iç huzursuzluğun zirveye çıktığı 1979 yılından itibaren büyük bir artış gözlenmeye başlanmıştır. Ermeni teröristler, 21 ülkenin 38 kentinde, 39'u silahlı, 70'i bombalı, biri de işgal şeklinde olmak üzere toplam 110 terör olayı gerçekleştirmişlerdir. Bu saldırılarda Türkiye'nin 42 diplomatı ile 4 yabancı uyruklu kişi hayatını kaybederken, 15 Türk ve 66 yabancı uyruklu kişi de yaralanmıştır.
ASALA'nın Türkiye içinde ilk terör eylemi 07 Ağustos 1982'de Ankara Esenboğa Havalimanı'nda gerçekleştirdiği bomba saldırısı olmuştur. Saldırı sonucunda 9 kişi hayatını kaybetmiş, 72 kişi yaralanmıştır.
Paris'te Türk Hava Yollarını bombalayan örgüt üyelerine 30 ay ceza verilmiştir. 1983 Temmuz'unda gerçekleşen Orly Havaalanı katliamında 8 kişi öldürülüp 52 kişi yaralanmıştır.
ASALA, kendi milliyetçi hedeflerinin yanı sıra Marksizm-Leninizm’i de desteklemiş, benzer eğilimleri olan İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA), PKK/Kongra-Gel/KADEK, ve Kızıl İtalyan Tugayları (Italian Red Brigades) gibi diğer uluslararası silahlı örgütler ile işbirliği yapmıştır.
1985 yılından sonra ASALA tarafından kayda değer bir terör eylemi gerçekleştirilmemiştir. (Kaynak: Vikipedi)
Burada ilginç nokta ASALA’nın 1980 yılında resmi terör örgütü listesine alınmasıdır. 12 Eylül 1980’de Türkiye’de ABD’nin “Bizim çocuklar” dediği askerlere yaptırdığı darbe ile örtüşmektedir.
ASALA’nın 1985’den sonra kayda değer bir eyleminin olmaması da bir başka ilginçliktir. PKK terör örgütü, 1984’de Eruh’ta silahlı bir saldırı ile eylemlerini tırmandırmaya başlamıştır.
(ASALA’nın kuruluş tarihi Vikipedi’de 1975 olarak verilmekteyse de ilk cinayet 28 Ocak 1973’de ABD’nin Santa Barbara kentinde Los Angeles Başkonsolosumuz Mehmet Baydar ile Konsolos Bahadır Demir’in Baltimore Oteli’nin lobisinde Mıgırdıç Yanikiyan adlı Ermeni tarafından öldürülmeleridir. Suikastın arkasından ASALA çıkmıştır. Yani örgütün kuruluşu bizce 1975’den eskiye gitmektedir.)
PKK terör örgütü ile açık, gizli yıllardır müzakere eden AKP artık kendince “nikâh masasına” oturmuştur. Gelin ata binmiş, ya nasip demiş misali küresel dünürcüler ve şahitler huzurunda Wilson’un ruhunu çağırarak Büyük Kürdistan peşindedirler. Wilson der demez Büyük Ermenistan’ı hatırlamamak tarihe aykırıdır.
Son günlerde gözümüze çarpan Erzurum Gazetesinde çıkan İHA kaynaklı bir haber bu yazıya yol açmıştır.
ASİMED’ten NOR ASALA UYARISI
 
“Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Ermenilerin geçtiğimiz 2012 Ağustos ayında Lübnan’ın Anjar kasabasında “ Nor Asala” yani “Yeni Asala” ismi altında yeni bir terör örgütü kurduklarını ilan ettiklerini belirterek, bu örgütün içerisinde Ermenistan, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Gürcistan, Rusya, Fransa, Lübnan, İran, Suriye, ABD ve Belçika’dan Ermenilerin yer aldığını söylemiştir.

YENİ TERÖR ÖRGÜTÜ 

Amaçlarının, “Yeni Ermenistan” olarak adlandırdıkları yeni bir ülke kurmak olduğunu belirten örgüt üyelerinin bunun için silahlı ve siyasi bir mücadele başlatacaklarını ifade ettiklerini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, “Bu örgütün içerisinde Ermenistan, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Gürcistan, Rusya, Fransa, Lübnan, İran, Suriye, ABD ve Belçika’dan Ermeniler bulunmakta. Yayınladıkları bildiri de Türkiye’den sözde soykırımı tanıma, toprak ve tazminat talep ettiklerini acıka belirtiyorlar. Ayrıca Ukrayna’nın Bucak bölgesinde Kuzey Batı Ermenistan devletinin kurulmasını istiyorlar. Bu terör örgütünün yapmak istedikleri şeyler yukarıda saydıklarımızla da sınırlı değil. Hedeflerinde Azerbaycan’ın büyükelçi ve ataşeleri de var. Ayrıca yetiştirdikleri intihar bombacılarıyla Türkiye’de ve Azerbaycan’da bazı siyasetçileri, tarihçileri ve işadamlarını hedef alacaklarını açıkça söylüyorlar. Qurgen Markaryanı öldüren Ramil Seferova’yı, Hrant Dink’i öldüren Yasin Hayal’i Sevag Balıkçı’yı öldüren Kıvanç Ağaoğlu’nu ölümle cezalandıracaklarını iddia ediyorlar. Azerbaycan’ın kuzeybatısında bulunan Zakatala (Zaqatala) bölgesinin, Abazya ve Güney Osetya’nın Gürcistan’a dâhil edilmesini ve Azerbaycan’ın kuzeyinde yaşayan Lezgilere özerklik verilmesini talep ediyorlar” diye konuşmuştur… 

Örgüt üyelerinin, Ermeniler aleyhine yayın yapan medya gruplarına karşı bombalı eylemlerde bulunacaklarını ve bunun için hazırlıklarının bitme noktasına geldiğini söylediklerini anlatan Eğilmez, “Ayrıca Türk ordusuna karşı eylem yapmak üzere Ermeni, Rum ve Kürtlerden oluşan gruplara silahlı eğitim verdiklerini belirtiyorlar. Türkiye ve Azerbaycan’da Arap Baharı modeli ile ayaklanmalar çıkarmak için hazırlık içerisinde olduklarını açıkça beyan ediyorlar. Kısaca; kökleri eskiye dayanan “Nor Asala” adı altında yeni bir terör örgütümüz daha var. Var olanlarla aynı kaynaklardan beslenip aynı amaçlara hizmet ediyorlar. Çok defa belirttiğimiz ve belgeleriyle ortaya koyduğumuz gibi PKK ile Ermeniler birçok alanda birbirini tamamlayan ilişkiler içerisinde bulunuyorlar. Bu iki mihrak ellerine geçen her türlü fırsatı kullanarak ülkemiz aleyhine çalışmalar yapıyor. Şimdi de Kafkasları organize edip Türkiye’ ye karşı yeni bir cephe açma uğraşındalar. Bu nedenle hem devlet hem de millet olarak çok dikkatli olmamız gerekiyor. Biz dernek olarak bu konuyla ilgili devletimizin yetkili birimlerini ve kamuoyunu bilgilendirmeye ve dikkatlerini çekmeye devam edeceğiz.” demiştir.”
 
Anlaşılan o ki emperyalizm küresel satrançta “rok” yapmaya karar vermiştir. ASALA’nın yerine PKK’yı öne sürenler bu kez PKK’yı geriye çekip Yeni Asala’yı terör sahnesine sürmenin hazırlıkları içindedirler.
ERMENİ ÖRGÜTLERİ ABD’DE MİLİTAN TOPLUYOR
(17 Ocak 2013 Tarihli haber http://www.alaturkaonline.com/ermeni-orgutleri-abdde-militan-topluyor/)
 
“Her fırsatta Türkleri sözde soykırım iddialarıyla köşeye sıkıştırmaya çalışan Ermenilerin yaptığı terör faaliyetlerinin Amerika istihbarat kayıtlarına geçmesine karşın dünyanın bundan fazla haberdar olmadığını belirten Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, hazırladıkları CD’yi Birleşmiş Milletler üyesi 192 üye ülkenin Dışişleri Bakanlıkları’na göndererek, Ermenilerin gerçek yüzünü göstermeye çalışacaklarını bildirmiştir.
ABD federal kaynaklarına göre aşırı milliyetçi Ermeni terör örgütü Ermeni Adalet Komandoları’nın (JCAG), merkezi Ermenistan’ın başkenti Erivan’da bulunan Taşnak Partisi’nin askeri kanadı olduğunu belirten ASİMED Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, bu partinin Amerika’daki resmi temsilcisinin merkezi Boston’da bulunan Ermeni Devrimci Federasyonu (ARF) olduğunu söylemiştir.”
Tarih, ibret almayanlar için tekerrür eden bir yolculuktur.
Osmanlı Devleti’nin son yılları… Çöküşün hızlandığı dönem… Dönemin emperyalist devletlerinin Osmanlı’dan aslan payını almak için anlaşamadıkları dönem… İngiltere, Fransa, Rusya, Almanya, İtalya pastadan iri bir dilim kapmanın peşindeler…
O dönemde Osmanlı’nın hariciye politikası ise aslana et, keçiye ot verip koyunu kurtarmanın derdindedir. Hangi emperyalist devlet üstüne gelirse ötekine sokulup günü kurtarmaya çalışılmıştır. Malum son ise Sevr ile sonuçlanacaktır.
Rusya mı sıkıştırdı? Yetiş İngiltere…
İngilizlerin teşvikiyle Mısır Hıdivi Kavalalı ile savaşa tutuşup da köşeye sıkışınca yetiş Rusya…
Hangi emperyalist, bölüp parçalayarak yutmak istediği ülkeye samimi yardımda bulunmuştur ki? Rusya da İngiltere de hep sakal payını alarak yardım etmiştir Osmanlı’ya…
Bunları niye mi hatırladım?
Ocak ayı içinde Dışişleri Bakanlığı kanalıyla meclis Dışişleri Komisyonu’na basına kapalı Ermeni Brifingi verişmiştir. (Aktaran Ahmet takan 30 Ocak 2013 Yeniçağ)
Türkiye, sözde Ermeni soykırımının yüzüncü yılı olan 2015’i hedef yılı belirleyen Ermeni diasporasına karşı Rusya kozunu oynayacakmış. (!)
Dışişleri Bakanlığı Doğu Avrupa, Kafkasya, Orta Asya ve Uluslararası Güvenlik İşlerinden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Mehmet Fatih Ceylan Ermenistan’ın dünyaya ve Türkiye’ye kapalılığını aşmanın yolunun Rusya’dan geçtiğinin belirterek şunları söylemiştir.
“Ermenistan, 2015’te sözde Ermeni soykırımıyla ilgili çok ciddi karşı propagandaya hazırlanıyor. Bunu aşmak için biz de hazırlıklarımızı yapıyoruz. Ermenistan’la yakınlaşmanın yolu Rusya’dan geçiyor. Biz de Rusya ve Türkiye’nin ekonomik çıkarlarını ortak paydada buluşturarak, Rusya’dan Ermenistan’la ilişkilerimizde destek almayı amaçlıyoruz.” 

Ceylan, komisyonda Türkiye’nin Ermeni Diasporası’nın final yılı ilan ettiği 2015 yılına yönelik gerekli tedbirleri almaya başladığını da vurgulayıp, “2015 dünyanın sonu değil. Türkiye’nin Ermenistan’la ilgili sorununu Rusya çözebilir. Bunun için Rusya ve Türkiye’nin ekonomik çıkarlarını ortak paydada buluşturacak projeler hazırlıyoruz. Ermenistan ve Rusya’dan da geçecek ikinci bir demiryolu hattı projesine Rusya da sıcak baktı. Bununla ilgili görüşmelerimiz sürüyor. Rusya samimi davranırsa Ermenistan’la ilişkilerimiz farklı boyuta gelebilir” ifadelerinde bulunmuştur.
Brifingde, Kafkasya Grubunu’nun canlandırılması için Rusya ile görüşmeler yapıldığı, Gürcistan ile de ilişkilerin daha iyi seviyeye çekilmesi için yapılan girişimler de milletvekillerine verilen bilgiler arasındaymış.
Ermeniler 4T planı için harekete geçti
 
(http://www.turkiyegazetesi.com/haberdetay.aspx?haberid=358231#.UPhivx2_U8o)
Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, “Diaspora Ermenileri uygulamaya koyduğu ‘4 T’ planının toprak ve tazminat maddeleri için start verdi. Buna karşı Türkiye çok dikkatli olmalı” dedi. Eğilmez, Ermeni diasporasının sesi olarak bilinen California Courier adlı yayının sahibi ve başyazarı Harut Sasunyan’ın, AZG Daily adlı Ermeni internet gazetesinde çıkan yazısında, Ermenilerin nihai hedefinin “tanınma, tazminat ve toprak” olduğunu belirttiğini söylerken tarih 14 Aralık 2007’dir.

Mahkemeye gidecekler 
Sasunyan’ın yazısında “tanınma” aşamasını geçtiklerini iddia ettiğini söyleyen Eğilmez, “Sasunyan yazısında, artık Türkiye’den toprak ve tazminat talep etmeye başlanması gerektiğini açıkça ifade etmiştir” diye konuşmuştur… Sasunyan’ın yazısında plan çerçevesinde “toprak ve tazminat” taleplerini uygun ulusal ve uluslararası mahkemeler nezdinde dile getirmesi gerektiğini ifade ettiğini kaydeden Eğilmez, “Diasporanın uygulamaya koymak istediği ‘4 T’ planının 1. aşaması tamamlanmıştır. Yani sözde soykırımın dünyaya tanıtılması bitmiştir. Plana göre 2. aşama iddiaların Türkiye tarafından tanınmasıydı, fakat bunu muhtemel göremeyerek 3. ve 4. aşamalara geçmişlerdir. Bu aşamalar ise toprak ve tazminat istemidir. Bunu direkt olarak Türkiye’ye kabul ettirmenin mümkün olmadığını bilen diaspora Ermenileri, sözde soykırımı tanıyan ülkelerin mahkemeleri aracılığı ile tazminat ve toprak talepleri için davalar açabilirler. Buna karşı çok dikkatli olmalıyız” demiştir.
 
ABD himayesinde üretip, tedavüle sürdüğü belâ bağıra, bağıra gelirken olan bitene bakar mısınız lütfen? Dışişlerimiz Rusya’nın desteğiyle Ermenistan’ın dışa açılmasını sağlayarak diasporanın “hedef yıl ilan ettiği 2015’e karşı önlem almaktadır.

Bu belayı gündeme getirmesi gereken, toplumun haber alma özgürlüğünün kurumu medya ise millete narkoz vermenin dayanılmaz şehvetindedir. 
 
Partiler mi dediniz? Buradan duyulmuyor efendim…