İnsanların çoğu dünyadan ayrılmak istemez. İmkanları genişse, varlıklıysa, saygınlığı da varsa ebedi olarak dünyadan göçmek istemez.
Dünyadaki varlığımızın fani olduğunu bilmeyen yok.  Mal mülk sahibi olsa da sonuç kabire teslim ediliyor insanlar. 
Kabir alemininde öğreticiliği vardır. Kabirlerin ziyaret edilmesini yüce dinimiz önerir. Kabir halini düşünmek insandaki bazı yanlış duyguları törpüler.
Kabir insandaki adalet duygusunun oluşmasında , hakkaniyetten ayrılmamayı sağlar. Ölümün geleceğini hepimiz biliriz. Fakat meşgalemizin engellemesinden dolayı da unuturuz.
Ölümün sonucunu bize düşündürür kabirler.   İnsanın hırsını dizginlemesine, nefse gemin bırakmamasını öğretir. Gücüm var her konu benden sorulur diyenlerin gücüne erişilmez varlığı hatırlatır.
Kabirde ki yaşantı nasıl olacak diye çoğumuz sormuşuzdur, kafamıza takılmıştır? Kabir hayatı kısaca sınavın sonucu gibidir.
Dersini çalışan ,işini yapanlar korku taşımaz, endişe duymaz ve görevlerini ihmal etmedikleri içinde mutludurlar. Kabir de böyle işte.
Hiç ölmeyecekmişçesine dünya için çalışılmalı. Hemen vefat edecek gibi de ahrete çalışmalı insanlar. Dünyada nasıl iki kolumuz varsa insanın maddi görevleri var. Bir de manevi  sorumlulukları var.
Manen rahatlamanın yolu yaratıcımıza görevlerimizi temiz şekilde yapmakla olur.