Yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzeyini sarsma olayına “DEPREM” denir.

Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır.

Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yer yuvarı içinde ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına “SİSMOLOJİ” denir.

Türkiye, sınırları içerisinde bulunan Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Batı Anadolu Fay Hatları nedeniyle pek çok deprem geçirdi. Bu depremlerden bazıları çok ciddi yıkımlara sebep oldu. Özellikle Erzincan ve Gölcük zelzelelerinde binlerce insan hayatını kaybetti. Bugün Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen deprem daha önce yaşananları hatırlattı. 

İSTANBUL 1509 DEPREMİ

Marmara Denizi'nin Adalar yakınlarında Osmanlı döneminde 10 Eylül 1509 yılında meydana gelen, İstanbul ile çevresinin 40 gün boyunca sallandığı belirtilen ve Kıyamet-i Suğra (Küçük Kıyamet) olarak adlandırılan 7,2 büyüklüğündeki depremde 130 bin kişi öldü, bin 70 yapı yıkıldı.

Depremde 160.000 nüfusa ve 35.000 yerleşim birimine sahip olan İstanbul'da, şehrin surları, Edirnekapı, Silivrikapı, Yedikule, İshak Paşa Kapısı, Topkapı Sarayı, Fatih Camisi, Anadolu Hisarı, Yoros Kalesi, Boğaziçi, Heybeliada, Burgazada, Silivri, Rumeli Hisarı, Kızkulesi, Haliç, Galata ve Pera ağır hasar gördü. Birçok kervansaray, hamam, mescit yıkıldı.

İstanbul ve Pera'nın bazı bölgelerinde, yerde yarılmalar, su ve kum fışkırmaları oluştu. Deprem, tsunamiye neden oldu. Tsunami, şehrin surlarını, Galata ve İstanbul'daki birçok duvarı aştı ve ağır hasara neden oldu. 10 Eylül 1509 depreminden sonra II. Bayezid, imparatorluğun her bölgesinden toplattığı 66.000 işçi, 3000 ustabaşı ve 11.000 asistanı görevlendirerek, imar işlerini başlattı.

İSTANBUL 1719 DEPREMİ

İstanbul ve çevresinde hissedilen 24 Mayıs 1719'da meydana gelen, büyük hasara yol açan depremde çok sayıda evle birlikte cami ve hamamlar yıkılırken, Mihrimah Sultan Camisi ile medrese kubbelerinde çökmeler, Yedikule ve Ahırkapı arasındaki sur ve burçlarda ise hasarlar meydana geldi. Bu deprem, İzmit'te de hasara yol açtı.

İSTANBUL 1766 DEPREMİ

İstanbul'da yine Osmanlı döneminde 22 Mayıs 1766'da meydana gelen ve artçılarla 3 ay sürdüğü belirtilen depremde çok sayıda evle birlikte aralarında Fatih Sultan Mehmed'in inşa ettirdiği Fatih Camisi'nin de bulunduğu birçok cami yıkılırken, Baruthane, Kapalıçarşı, Surlar, Saraçhane, Tophane, Yeniçeri kışlaları ve Topkapı Sarayı'nda ise hasarlar oluştu.

İzmit'ten Tekirdağ'a kadar uzanan geniş bir alanda etkili olan depremde 4 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Deprem ile beraber Galata, Boğaziçi ve Mudanya kıyılarında deniz seviyesinde yükselmeler gözlendi ve Marmara Denizi'ndeki küçük adacıklar yarı-yarıya sular altında kaldı. Deprem Bozcaada, Selanik, İzmir ve güney Balkanlarda da hissedildi.

İSTANBUL 1894 DEPREMİ

İstanbul'da 10 Temmuz 1894'te meydana gelen ve geniş alanda hissedilip, büyük hasara yol açması nedeniyle 'Büyük hareket-i arz' olarak anılan depremde, Eminönü ve Fatih'teki yapılar ile Kapalıçarşı yıkılırken, Yalova ve Adapazarı da etkilendi.

ERZİNCAN 1939 DEPREMİ

Erzincan'da 27 Aralık 1939'te meydana gelen ve 116 bin dolayında yapının yıkıldığı 7,9 büyüklükteki depremde 33 bin kişinin hayatını kaybetti, 100 bin kişi de yaralandı. Bu deprem, Türkiye sınırları içerisinde yaşanmış en büyük sarsıntı oldu. Depremle birlikte ilk defa Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın varlığı anlaşılmaya başlandı ve Türkiye'de depremle ilgili konular ele alındı. Erzincan depremi, dünyada meydana gelen büyük depremlerden biri olarak sayılıyor.

ERBAA 1942 DEPREMİ

Tokat'ın Erbaa ilçesinde 1942'de 7 büyüklüğündeki depremde 3 bin kişi yaşamını yitirdi. 

LADİK 1943 DEPREMİ

Samsun'un Ladik ilçesinde 26 Kasım 1943'te meydana gelen 7,6 büyüklüğündeki deprem, Taşova'dan Ilgaz'a kadar uzanan yerleşim yerlerinde hissedildi. Bölgedeki binaların yüzde 75'inin yıkıldığı depremde yaklaşık 2 bin 300 kişi hayatını kaybetti, 5 bin kişi de yaralandı.

VARTO 1966 DEPREMİ

Muş'un Varto ilçesinde 1966'da 2 büyük deprem meydana geldi. İlki 7 Mart'ta meydana gelen depremde 14 kişi yaşamını yitirirken, 75 kişinin yaralandı. 19 Ağustos'ta meydana gelen ikinci depremde ise yaklaşık 2 bin 400 kişi öldü, bin 500 kişi ise yaralandı. Şair Cemal Süreya Keşke Yalnız Bunun İçin Sevseydim Seni adlı şiirinin dizelerinde bu depremin yarattığı yıkıma karşı kayıtsız kalmadı.

ÇALDIRAN 1976 DEPREMİ

Van'ın Muradiye ilçesinde 24 Kasım 1976'da meydana gelen ve 10 bine yakın yapının hasar gördüğü 7,5 büyüklükteki depremde yaklaşık 3 bin 840 kişi hayatını kaybetti, 500 kişi ise yaralandı. Depremde enkaz altında kalanların yanı sıra yağmur ve karla birlikte sıfırın altında 17 dereceye kadar düşen zorlu havada donarak ölenler de kayıtlara geçti.

GÖLCÜK 1999 DEPREMİ

Kocaeli Gölcük'te 17 Ağustos 1999'da 7,4 şiddetinde meydana gelen depremde büyük çapta can ve mal kaybı yaşandı. Yaklaşık 45 saniye süren ve Türkiye'nin deprem geçmişinde en uzun deprem olarak bilinen Gölcük Depremi, tüm Marmara Bölgesi'nin yanı sıra Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Yıkıcı sarsıntıda Kocaeli, Gölcük, Düzce, Sakarya, İstanbul ve Yalova'da büyük can ve mal kaybı yaşandı. Resmi olarak 17 bin 118 kişinin öldüğü, 25 bine yakın kişinin de yaralandığı açıklandı. Depremden en çok etkilenen Kocaeli'de 9 bin 477 kişi yaşamını yitirdi, 9 bin 881 kişi de yaralandı.

DÜZCE 1999 DEPREMİ

Düzce'de 12 Kasım 1999'da 7,2 büyüklüğündeki deprem 30 saniye sürdü. Birçok ilde etkili olan deprem, Ukrayna'dan bile hissedildi. Söz konusu depremde 894 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 679 kişi yaralandı ve binlerce kişi evsiz kaldı. Düzce Afet ve Acil Durum Müdürlüğü verilerine göre, 1999'daki depremlerde Düzce genelinde 16 bin 666 konut, 3 bin 837 iş yeri ağır hasar gördü, 10 bin 968 konut ile 2 bin 573 iş yerinde orta hasar, 13 bin 70 konut ve 1606 iş yerinde ise az hasar tespit edildi.

VAN 2011 DEPREMLERİ

Van'ın Tabanlı ilçesi merkezli 23 Ekim 2011'de 7,2 büyüklüğündeki deprem 25 saniye sürdü ve 601 kişi öldü. Kurtarma çalışmalarına yurt içinden 140 ekip, 4 bin 418 kişiyle katıldı. Dünyadan 10 ülke de 12 ekiple çalışmalara destek verdi. Van, 9 Kasım 2011'de saat 21.23'te büyük bir depremle daha sarsıldı. Merkez üssü Edremit ilçesi olan 5,6 büyüklüğündeki depremde 2'si otel olmak üzere 25 bina yıkıldı. Sonuç itibarıyla Türkiye'nin bulunduğu coğrafya, 1500'lü yıllardan itibaren çeşitli zamanlarda 7 ve üstü büyüklüğünde 23 depremle sarsıldı.

AYVACIK DEPREMİ

Öte yandan, büyüklüğü 7'nin altında ancak etkisi şiddetli olan depremler de meydana geldi. Ege Denizi'nde Bodrum ve Kos açıklarında 21 Temmuz 2017'de 6,6 büyüklüğünde deprem oldu. Aynı gün 200'e yakın artçı sarsıntı yaşanırken, Bodrum ve diğer tatil merkezlerinde binlerce kişi sabaha kadar uyuyamadı ve geceyi sokakta geçirdi.

Gümbet çevresinde çok sayıda tekne alabora olurken, sokakları basan sular araçları da sürükledi.

20 Şubat 2019'da Marmara Bölgesi genelinde hissedilen, merkez üssü Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi olan 5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Bu deprem İstanbul, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Edirne ve çevre illerde de hissedildi.

Farklı köylerde yaklaşık 10 evde küçük çapta hasara neden olan sarsıntının ardından bölgede büyüklükleri 1 ile 3,6 arasında 46 artçı sarsıntı meydana geldi.

Bu gün olduğu gibi kriz günleri birlik beraberlik ve dayanışmanın en önemli olduğu günlerdir.
Vakit dayanışma vakti, zaman kenetlenme zamanıdır.
Yüreklerimiz tek yürek olarak canlarımız için atıyor. 
Milletimiz büyüktür. 
Devletimiz tüm gücüyle vatandaşlarımızın hizmetindedir.

Dünyaca insanlığın bir olup yardım elini uzattığı ülkelerimizden Allah razı olsun..

BAŞIMIZ SAĞOLSUN TÜRKİYEM!!