Dünyaya bir kez geliyoruz. İkinci defa gelme şansımız hiç yok. Allah bizlere nimetlerini kendisini tanımamız için sınırsız şekilde sunmuştur. Nimetlerin değerini bilmemiz içinde uyarılarda bulunmaktadır.
Allah bizlerin dünya hayatımızda nelere ihtiyacımız olduğunu en iyi bilen, yaratandır. Dünyadaki yürümekte olan düzenin işleyişinde, doğum ölüm orantısında, ölçüsüzlük yoktur. Farkına varsak da varmasak da Allah’ın hesapsız nimetlerini tüketiyoruz.
Bizlerin sıkça kullandığımız “her işin başı sağlık” “sağlık olduktan sonra gerisi kolay”  tabirlerinin farkına sağlık sorunumuz ortaya çıkarsa o vakit anlarız. İnsanlardan da iyilik gördüklerimiz vardır.
Karşılığında hizmet sunmuş olabiliriz. Allah razı olsun duası yapmış olabiliriz. Kim olsa onu yapar diyerek de karşılık verebiliriz. İyiliğin karşılığını kişiliğimizin değeri kadar takdir ederiz.
İnsanın yaradılışında iyilik yapma düşüncesi ağır basar. Merhamet yönümüz daima üstündür. Zavallı zor duruma düşmüş, bir tekmede ben vurmayayım der kimileri elinden tutar. Böylesi kişiler eskiden çok olduğu söyleniyor.
Günümüzde de elbette duyarlı, yardımsever insanlarımız vardır. Yardımsever olan insanlar toplum tarafından farklı yere oturtulur. Saygı duyulur. Hürmet edilir. Sözü dinlenir. Selamı alınır. Eli sıkılır. 
Annesine babasına saygı göstermeyenler bile toplum içinde herkes saygısını gösterdiğinde zorunlu olarak o kişi de saygı gösterir. İnsanın yapısında olan yardımseverlik, acıma duygusu, zorda kalmışlara omuz vererek işleri kolaylaştıranların işlerini de Allah kolaylaştırır.
İnsanımızın güzel hasletlerinden olan komşunun, mahallelinin derdini kendi derdi edinen insanların çok olması için yardana yalvarmak gerekiyor. Toplumda önde olan bu kişilerin olmasını canı gönülden istiyorum.
Günlük hayatta karşılaştığımız sorunların çözümünde donanımlı, söylediğinin üzerine laf edilmeyen, örnek kişilere aslında ne kadar ihtiyacımızın olduğunun farkında değiliz. Önde olan kişilerin niyeti keselerini doldurmak olmamalıdır.
İmkânları kullandığı kadar, mağdurlara da sahip çıkarlardı. Eşler arasında uyumsuzluk varsa dedikodu yapmazlar evliliklerinin devamı için çalışırlardı. Aile içi sıkıntı oluşursa aracı olarak iki kelamla sorunu çözerdi.
Dargınların yanına gittiğinde kim olursa olsun öne düşen kişinin hatırına kırgınlıklar, dargınlıklar kalplerden silinirdi. Çok ihtiyacımız var böyle büyüklerimize.
Çalışanlardan mağdur edilen olduğunu öğrendiğinde kul hakkından bahseder ve yanlıştan döndürürdü.  Ölçülü kişilik sahibiydiler. Art niyetleri olmazdı. Namus konusunda karşısındakiler emindiler.
Kendi çıkarı söz konusu olmazdı. Çevremizde var bu kişilerden. Büyüklüklerinin asıl kaynağı hizmette hiç sınır koymamalarıdır. Bu cümlenin açıklaması: Yerel anlamda “kırıkçı çıkıkçı” dediğimiz gerçekten fedakâr insanlar aklıma geliyor.
Her yörede vardır bu insanlardan. Doğum yerimde tanıdığım kişinin kendimi bileliden beridir. Herkesin hayvanına derman arayan, hayvanların doğumuna yardım eden kişi var. 
Bunun yanında düşersiniz, yaralanırsınız, hacamat olmak istersiniz, beliniz ağrır, omzunuz tutulur, soğukta kalmışsınızdır, dertlerinizin çaresidir “gönül adamları.”
Büyük insanlarında hataları olur. Ben bahsettiğim kişinin şahsen hatasını görmedim. Konuşmasını dinlerim. Öğütlerine kulak vermişimdir. 
Kolum kırıldığında yardımcı olmuştur. Topuğum çıktığında yerine koymuştur. Ama arkasında ehil kişi bırakamayacak. Çünkü bu kişi bu kadar işlerin, dertlerin zahmetini parayla ölçmemişti.
Duaya, derdin dermanı olmaya adamıştı kendini. İlk eşinin vefatına kadar, ondan sonraki hayatından çevre olarak kendisinden razıyız. İnsanlığa çok hizmetin geçti Hacı Mehmet Şen amca. 
Memleketinde ki insanlara yaptığın hizmet asla unutulmayacaktır, bizler seni hep sevdik, seviyoruz. Hayırlı ömürler.