Sendikacıların ağlayacağını hiç düşünmezdim. Mücadele meydanlarında hak arayan insanlar, sıkıntılar karşısında metanetli olurlar. Cesurdurlar, dik dururlar. Duygusal olsalar bile duygusallıklarını içlerinde yaşarlar.
Mücadele esnasında kırılmazlar. Hakkı korumak için bütün enerjisini harcarlar. Bitmeyen çalışma azmiyle kendilerini unuturlar.
Mustafa Beyi televizyon programlarından tanıyorum. Yakından tanımam. Fakat cesaretine hayranıyımdır. Kimsenin konuşmadığı zaman konuşuyordu.
Netameli konulardan kaçanların aksine görüşünü açıkça söylüyordu. Herkesin susmak iyidir, bu zamanda konulur mu dediği günlerde Mustafa Başoğlu konuşuyordu.
Geçenlerde kendisine yapılanları hazmedemediğinden alındığını söylüyor. Gazetede haberini okudukça ne ızdıraplar çekmiştir diye düşündüm.
Bizim asıl gündemiz bence demokrasi olmalıdır. Kimsenin iradesine müdahale edilmemelidir. Güncel olayları çok abartıyoruz gibi geliyor.
Kendisi beyanatında aday olmamam için çok baskı yapıldı, bu olmamalıydı diyerek gözyaşlarını tutamadığını haberlerde okuyoruz. Gazetelerin en alt sütunlarının, daha dikkat çekici yerine haber konmalıydı.
Aday olmak istediğini alenen söylemesine rağmen baskılar sonucunda yılların sendikacısı aday olamamıştı. Elli yıl sendika başkanlığı yapan birine bu şekilde davranmadan, aday olmasını engellemeden, seçmek istediğiniz başkan adayını seçebilirdiniz.
Seçimin sürecine bakarak demokrasi var diyebilir misiniz?
Baskıyla başkan seçtirerek koltuğa oturanlar her kurumda var demek ki. Yaradılışımızda var böylesine gücümüz yetmediğinde kanuni yolların dışından mücadele ediliyor.
Mustafa Beye gerçekten çok üzüldüm. Onun neler çektiğini düşünebiliyorum. Baskının altından kalkamadığı içinde ayrılmak zorunda kalmış.
Baskı yapanlardan biriside, sanki hiç baskı yapılmamışçasına konuşmasını okuduğumda sabır dedim.
Yetmiş Beş yaşında ki Türkiye ‘ye mal olmuş kişi açıkça söylüyor. Bana çok baskılar yapıldı. Evim gibi olan mekândan ayrıldım. Yıllarımı vermeme rağmen bu şekilde davranmaları çok zoruma gitti, ben faydalı olacağıma inanıyorum niçin baskı yapılıyor anlamadım diyor? Öbürü ise umumun huzurunda aday olmadı diye sesleniyor.
İnsanların iradesine müdahale etmenin ne demek olduğunu bilmemiz gerekiyor. Kişi demokratik hakkını herkes gibi kullanabilmelidir.
Adaylık başvurusu yapanlara engel olunmasını doğru bulmuyorum. Yaşça olgunluk çağında ki kişinin tercihine saygı göstermek gerekir.
Bizler herkesi kendimiz gibi kabul ediyoruz. İşin ehli olanlar hakkında birçok eksik yüklüyoruz gerçek ehil kişilere.
Kimisini yaşın ileri diye, kimisini rahatsızsın diye, kimisini memleketin farklı diye, kimisini sakin diye, kimisini de boyuna bakarak karar vermekteyiz. Uygun değilsiniz ibaresiyle işleriniz olmuyor.
İşini ircaa edemez diye karar vermenin ne kadar yanlış olduğunu yıllar geçtikçe anlıyoruz fakat olanlar oluyor.
Karar verecek kişi yine kendisidir. Yapabileceğine güvenenlere engel olunmamalıdır. Müdahaleleri oldum olası hiç sevmem. Tasvip etmem.
Müdahale edilecekse puanlı veya seçimli muameleleri iptal edilmelidir. Kimisine sendikacılığı yapamazsın, kimisine yapacak olduğu işi yapamazsın demek uygun değildir. Kanun veya seçmen kimi layık görürse makama o kişi oturmalıdır.
Herkes kendi işine bakarak, işinin haricine karışmadan mesleğini icraa etmesine müsaade edilmeli.
Demokrasinin yazılı olarak kalmasına gönlümüz razı olmamalıdır. Demokrasinin dilimizde olduğu gibi bizzat hayatımızda da olmalıdır.
Dillerde ve yazıda kalmamalıdır...
Kimseye insanların iradesine ket vurma fırsatı tanınmamalıdır. Kürsüde birisi ağlarken hala şu denmemelidir: Mustafa Beye anlayışından dolayı teşekkür ederiz. İstirham ettik. Aday olmamasını ilettik kendisi de bu isteğimizi kabul etti.
O zaman Sağlık-İş başkanı olan Mustafa Bey niçin ağlıyor?
Başarılı insanlarımızın arkasında durmamız gerekir. Elli yılını veren aksakal olmuş büyüğümüzün böyle ayrılması yüreğimi dağladı. Emeklerin karşılığı bu olmamalıydı. Kendi iradesiyle bıraksaydı daha iyi olurdu.
Konuşmalarından tanıdığım Mustafa Beye hayatında sağlık, esenlik ve huzurlu günler diliyorum.
Ağlayacak hale getirilmeseydi.
