Türk halk kültürü çerçevesinde değerlendirilen elmanın inançlar, masallar, halk hikayeleri, türküler, maniler, atasözleri, deyimler, bilmeceler, tekerlemeler, yeme içme alışkanlığı ve halk hekimliğindeki yeri ortaya konmuştur.

Elmanın tarihçesine baktığımızda, Kuzey Anadolu, daha sonra Kafkaslar, Orta Asya ve Rusya taraflarında ortaya çıktığı sanılmaktadır. Açıkçası Orta Asya’dan tüm dünyaya yayılmıştır. Türkçe ismi Alma’dır. Kırmızı olduğundan dolayı ismi Al(kırmızı)ma’dan gelmektedir. Yüksek besin değerine sahiptir.Dünyamızda 5000'den fazla türü olan elmanın çekirdeğine, koskoca bir kimya fabrikasının 10 mikrona küçültülen şifresi yerleştirilmiştir. Elmanın, içerdiği maddeleri eksiksiz olarak yapabilmesi için gerekli olan bu fabrika, olağanüstü bir ilham ile hareket etmektedir.
%85’i sudan, ’si şekerden oluşan elma, ayrıca pektin, organik asitler, soda, fosfor, tanen, ve A, B1, B2, C, E, PP vitaminleri içerir. Kemik iliğinin ve kanın temel maddesi olan 2 değerli demiri korumak için özel elma asidini ve bu içeriğin hassas mideleri rahatsız etmemesi için karbonat iyonlarını da bu zengin bileşime ekler.

Elmanın, kökleri vasıtası ile topraktan aldığı demir iyonunu indirgeyerek 2 değerli demir haline getirmesi, başlı başına bir üstünlüktür.. Çünkü bu faaliyetin elmaya en küçük bir faydası bile yoktur. Üstelik 3 değerli demiri iki değerli demir haline indirgemek, fevkalade zor bir kimyevi işlemdir. Bir elmada bulunan iki değerli demir, milimi milimine bir insanın günlük demir ihtiyacı kadardır.

Her bir elma türünün renkleri gibi, kokuları da farklıdır. Elmanın dışındaki kabuk, çürümesini engelleyen bir ambalajdır. Kokuları da ambalajlarının içinde saklıdır. Ambalajları açıldığında, bir süre sonra kararmaya ve bozulmaya başlarlar.
Elma, içerdiği organik asitler, soda ve fosforun yardımıyla beyni, karaciğeri ve mideyi çok olumlu etkiler.
Çiğ elma kabuğu yenerek vücuttaki ürik asit azaltılabilir.
Kabızlığa karşı etkisi inanılmazdır.
Gut, hemoroit, böbrek ve mesane hastalıklarında, düzenli olarak günde bir elma yemenin çok yararlı sonuçları olmaktadır.
Aynı şekilde, deri döküntülerinde, egzamada, karaciğer hastalıklarında, damar sertliğinde ve romatizma rahatsızlıklarında çok olumlu etkisi vardır.
Antioksidan olduğu gibi, antibiyotik benzeri etki de gösterir… Soğuk algınlığına, öksürüğe, ses kısıklığına, yüksek ateşe ve iltihaplı hastalıklara karşı oldukça etkilidir.
Elma genelde, yatıştırıcı ve ateş düşürücüdür.
Elma suyu ise sindirim sistemini uyarır ve mide mukozasını güçlendirir.
Kısacası, sağlıklı yaşamaya önem veren bir kişinin, yakınında her zaman bir elma bulundurması gerekir ...
Elma birçok iklim kuşağına adapte olup kolayca yetişen bir meyvedir. Fiziksel ve kimyasal olarak genel “meyve” tanımın bir çok üyesinin ortak yönlerinin temsilcisi. Bu ortak yönler örneğin muz, portakal, karpuz için veya üzüm için çok daha az.
İlk defa Da Vinci Şifresi filmini seyrettiğimde, tüm filmin en can alıcı sahnesi olan şifrenin bulunması ve bunun Elma olduğunu görünce, bu araştırmayı yapmaya karar vermiştim. O sırada beynimde şimşek çakmıştı. Nereye baksam elma sembolü karşıma çıkıyordu.

Kitapta ve filmde anlatılmak istenen olay üreme, hayatın daimliği ile ilgili bir meseleydi ve şifre Elmaydı.

Tüm literatürlerde elmanın simgeselliği ile ilgili geçen bölümlerde bize anlatılmak istenen çok önemli bir şifre mi vardı?Apple’ın ısırılmış elması “tercih edilmişliliği” simgeliyor. Apple markası ilginç bir logo kullanmış ısırılmış elma, çünkü siz kaliteyi tercih ediyorsunuz, en pahalı olanı ama en iyisini tercih ettiniz anlamında, zaten logonun tasarımcıları özellikle ısırılmış ifadesi kullanmış. Gökten düşen elmalar. Tercih edenlere yani dinleyene, anlatana…Bu seçeneği kullanıp kullanmamak özgür irade ile sınırlı. Adem – Havva’ya Sunulan elma… Üremenin tercih edilip edilmeyeceği.

Mitolojide Herakles’in 11. ödevi üç altın elmayı almak, 12. görev ise, yeryüzü. Yani elma sunuluyor ve sen tercih edip onu elde ediyorsun, sonraki görevin ise yeryüzüne inmek.Her elma sunumu ya da tercihinden sonra değişim başlıyor radikal bir değişim. Pamuk prensesin hayatı değişiyor, çalışan kazanır elması kızarır’dan sonra başarılı olunuyor. Adem ile Havva’nın cennetten kovulması ve dünya hayatı başlıyor, ürüyorlar. Herakles yeryüzüne iniyor. Newton’un kafasına elma düşüyor ve yerçekimi kanunu keşfediyor.

Fizik kurallarını altüst eden bir kanun ortaya çıkıyor. Adem ile Havva’nın, yasaklanmış meyveyi (elmayı) koparmaları yemeleri ki bunun Kur’an’da ve Tevrat’ta belirtilmiş olması önemli. Fatalistik görüşte Bütünsel Kader var, fakat orada, yasak olanın çiğnenmesi var. Yani kaderin dışına çıkılması. İnsan orada seçim yapıyor, tercih ediyor ve yasak olanı yiyor. Determinizm, sebep ve sonuç yasası. Ve Seçme Özgürlüğü. Sebep belli ve sonuç, yeryüzüne inme ve üreme vs. İnsan iradesi seçme özgürlüğünü kullanarak, determinizm yasalarına göre sonuçlarını yaşıyor…

Her yaşa, her topluma ve her coğrafi konumda bilinen elma meyvesinin kullanılma amacı budur. Simge olarak elmanın kullanılması, insan düşünce yapısında daha kolay şekillenebilmesi ve daha kolay anlaşılabilmesi içindir. Fakat ödüldür, tercih etmek ise insan iradesine ve seçme özgürlüğüne kalmıştır. Her seçimin sonrasında bir değişim meydana gelmesi ve insanın sonuçlarını yaşıyor olması anlatılmıştır.

Elma bir ödüldür, yani ulaşılması gereken ve ulaşılması için emek harcanması gereken bir ödül. Yine eski çağları düşünürsek yani şekerin bulunmadığı, tatlı diye bir kavramın bilinmediği, aroma olarak sadece doğal otların bulunduğu (yaygınlık ölçüsünde), saklama koşullarının bir çok gıdanın kullanımını sınırladığı vs… gibi koşullarda elma mutlak anlamda “kusursuzluk” simgesidir. Niye tekrar tekrar kullanılmış sorusunun cevabı da çeşitli kültürler arasında kuşaklar boyu devam eden toplumsal iletişim ve aktarımdır. Bu aktarımın içinde “değerli” ve”değersiz” tanımlamaları da vardır. Bir kültür içinden tepki olarak başka bir kültür doğurmadıysa değerler genellikle ortaktır. Eğer tepki olarak doğduysa tam tersi geçerlidir, değerli yeni kültürde değersiz olabilir. Bu kültürel aktarımı çok çeşitli konularda veya çok çeşitli objelerde görebilirsiniz. (1)İnsan anatomisinde de karşımıza Adem elması çıkıyor. Adem elması (Gırtlak Çıkıntısı), tiroid çıkıntısıdır. Genelde erkeklerde görülür (Kadınlarda da görülebilir). Erkeklerde ergenlik döneminde oluşmaya başlar, ergenliğin belirtilerinden biridir. Yutma sırasında yukarı çıkar, daha sonra aşağı iner. Sanki Hz. Adem’in o elmayı gerçekten yediğinin bir kanıtı olarak var olmuştur.Bir elmanın iki yarısı, ikiz, üreme, ölümsüzlük, klonlanma konuları bize elma DNA’sının ileriki teknolojilerde kullanılabilir bir durum mu olduğunu ortaya koyuyor.
Bunları elbette şimdilik bilmiyoruz, bize düşen araştırmak ve doğru bilgiyi ortaya koyabilmek.
Gökten üç elma düştü, biri bunları okuyanlara, biri anlatana diğeri ise tüm zihinlerde bir ışık olabilmesi dileği ile….

Kaynaklar:
Düşünce, fikir ve bilgi katkılarıyla Tunç Köyağasıoğlu makalesi.
Ademî sf. ve i. Esk. insana mensup, in­sanoğlu, kişi: Bu faslda ademi gerek şad / Endûhu bela vü gamdan azad (Fuzuli).
Yunan mitolojisi Herakles
Türkiye’de organik tarım makaleleri