Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımımızın, ABD'nin Teksas eyaletindeki Arlington kentinde yapılan 2023 FIVB Dünya Milletler Liginde Çin'i 3-1 yenerek tarihinde ilk kez şampiyon olması muhteşem bir olaydı. Çok mutlu oldum ve çok gururlandım. 

Serap Yeşiltuna kızımız da bu muhteşem olayı şöyle yorumlamış. 
Güçlü kadınları sevmeyen erkeklerin ülkesinde; gülerek, koşarak, atlayarak, sıçrayarak, parmaklarınızın ucuyla sarstınız o küçük dünyalarını birilerinin!
Türk bayrağından hoşlanmayan, milli olan her şeye düşman bir kesimin canını sıktınız, her yanda Türk bayrağını dalgalandırarak!
Çocuk doğurma eylemine “soğuk” tavır alan feministleri de, çocuk doğurtup kadınları eve tıkmayı hedefleyen bağnazları da huzursuz ettiniz yeni doğmuş bebeklerinizle sahaya çıkarak!
Çocuklarıyla işlerini ayrı tutmayı öğütleyen, çocukları fanusta büyütme taraftarı pedagogları, çocuğu olduğu için kendini her şeyden soyutlayan, hayatını çocuğuna göre şekillendiren anneleri de kızdırdınız bence biraz!
Her maçtan sonra olduğu gibi dünya basınına en rahat haliyle İngilizce röportaj veren Eda Kaptan, tercümansız sokağa çıkamayan devlet büyüklerini ve pek çok erkek sporcuyu da rahatsız etti sanki!
Ama onlara bakmayın, biz sizi çok sevdik, çok da onurlandık.
Giydiğiniz şort ve atletten rahatsız olmayan milyonlarca erkek ve kadın, bacaklarınızı değil yüreklerinizi seyretti dün akşam. Ve gurur duydu.
Gözlerinizdeki ışığı, yüzünüzdeki gülümsemeyi, kollarınızdaki gücü iliklerimize kadar hissettik, eşlik ettik sevincinize.
Sporda dünya çapında bir başarı kazanıyoruz ve bunu kadınlarımızla yapıyoruz. Pek de sevinilesi bir olay değil kimileri için. Yok saymaya çalışmaları normal. 
Kadın dövülendir, öldürülendir en iyi ihtimalle görmezden gelinen, “sınırları aşmadığı sürece” sevilen ve beğenilendir. Ama siz sınırı da aştınız be kızlar!
Sıradan ailelerin sıradan çocukları olarak, arkasında nüfuzlu birilerinin varlığı ile değil bilek gücüyle yükselen kadınlar olarak sınırı aştınız!
Beşik çağındaki bebeğiyle Gözde’yi de alıp geldiğiniz için sınırı aştınız!
Meşhur Uygur atasözünde olduğu gibi ;  
“Bir elinizle beşiği, diğer elinizle dünyayı salladınız” dün gece de. Sizlerle gurur duyuyor, sizlerle övünüyoruz Dünya Milletler şampiyonu güzel kızlarımız.  
HAYATIN İÇİNDEN 
1—Bir ülkenin kendi halkını kandıran basını/medyası varsa o ülkenin başka bir düşmana ihtiyacı yoktur. 
2—Magazin basını, dekoltesi derin yarı çıplak kadınlara “cesur kadın” diyor. Cesur kadınların cesaretini hayranlıkla izleyen erkeklere ise “sapık” diyor. Çelişkili bir durum. 
3—Müşteriyi kandırmanın ticari zeka, halkı kandırmanın siyasi zeka, şike yaparak kazanmanın sportif zeka olarak algılandığı bir ülkenin zekaya değil ahlaka ihtiyacı vardır. (Aziz Sancar)
4—Televizyonlarda sürekli dini içerikli programlar yaparak milleti dinle dinden soğuttular. Kalkınma ilimle ve bilimle olur. Bugüne kadar dinle kalkınan bir ülkeye rastlamadım. 
5—Evren (Kâinat), bugüne kadar yapılan ölçümler, evrenin enerji yoğunluğunun, kritik yoğunluğa eşit olduğunu, yani evrenin düz olduğunu gösteriyor. Sınırsız ve düz bir uzay deyince gözümüzde canlanan ilk şey, her yönde sonsuza kadar uzanan sonsuz bir uzaydır. Bir yaşıma daha bastım. 
6—Son aylarda Biontech aşısının (canlı virüs) insan vücudunda nasıl bir etkisi olduğu hâlâ anlaşılamamıştır. Korona ve Biontech aşısından sonra insanlarda görülen çeşitli rahatsızlıklar beni de dehşete düşürmeye başladı. 
Görünmez bir canavar esir aldı kuşattı bizi,
Milyonlarca insan öldürdü, yaktı ağlattı bizi,
Kıyamet alametleri sanki, çaresiz kaldık Yarabbi!
Çin’liler çıkardı bu laneti, uygarlık aldattı bizi…(Mehmet Özata)