Yapı stokumuz ve kentsel dönüşüm:İzmir Vali yardımcısı Mustafa Aydın: ‘’ İnşaatlar her duruma uygun değil, duruma göre uygun olmalıdır. Çünkü her yörenin kendine has özellikleri mevcuttur. Bu bağlamda planlama aşamasında bunun dikkate alınması gerekmektedir.’’ Kentsel dönüşüm önerisinde Çorum’un kentsel dönüşüm projesini örnek gösterdi.
      Küresel iklim değişimi ve meteorolojik afetler : İTÜ Afet Yönetimi ve Uygulama Merkezinden Prof. Dr. Mıktad Kadıoğlu: ‘’ Çevre kirlenmesi çok önemlidir.Nefes alabildiğimiz havanın yüksekliği sonsuz değil, sadece 3 km’ dir. Bunun için çevrin kadri kıymetini bilmemiz gerekmektedir.31 doğal olaydan 28 tanesi meteoroloji ile ilgilidir. Son 150 yılda 1 derece ısındık. Güneş lekeleri 2013 yılında maksimuma geçecek. 2013 yılı çok sıcak olacak.Küresel iklim değişikliklerinden en çok etkilenecek ülkelerde son yıllarda meteorolojik afetlerde artış meydana geldi.
         ABD ‘de böyle günlerde çocuklar teneffüse çıkmaz.Yine sisli günlere ait özel planları mevcuttur. Amerika kıyıları 1.000 yıla göre planlıyor. Şehirler kaynaklara göre planlanmalı. Yoksa gelecekte komşuları bırak, şehirler arası su problemi çıkar.Su havzaları yok oluyor. Artık orman yangınları bir ay önce başlıyor. Bakanlar kurulu kararıyla bir ay öne alındı.Yani haziranda başlayan yangınlar mayısa çekildi.
        Kuraklıktan korunma planımız yok.Su bitince korunma planı yapıyoruz. Kuraklık – sel kardeştir. Dikkat ederseniz artık ülkemizde şehir selleri artıyor. Almanlar mazgalları ikiye katladı.Bizde uygulanabilir sel planı yok.Yapılan planlar hiçbir işe yaramaz.Yer,zaman, miktar yoksa tahmin olmaz.Türkiye’de erken uyarı sistemleri yok.Sivil savunma sirenleri savaş harici çalınmaz. Gece sel geliyor, vatandaş içinde kalıyor. ABD ‘de kiliseye, camiye, okula meteoroloji radyoları kurmuşlar. Gece alarm veriyor.Hem de en ucuz önlem.
         Bilmek yetmiyor, uygulamak lazım. Bakınız Uganda, kahve üretimini düşürmemek için iklim değişikliği planı yapmış. Öyleyse planlar uygulanabilir olmalı.’’
     Afetlere hazırlık çalışmalarında toplumsal katılımın sağlanması :Beyaz Gemi Eğitim Danışmanlıktan, Derya Akyılmaz :’’ Türk insanının farklı bir özelliği var.Bu özellik kendisi için istediğinden daha çok sevdikleri için bir şeyler yapmak istiyor.Onun için temel afet bilinci oluşturulmasında bu özelliğin dikkate alınması fayda sağlayacaktır.Şöyle ki; bir annenin çocuğu, eşi hastaysa ve her an ilkyardım yapması gerekebilecekse o anneye acil ilkyardım daha rahat öğretilebilir.Bunu öğrendiğinde sevdiklerine faydalı olacağını düşüneceğinden kendini daha çok öğrenmeye yöneltecektir.’’
       Afet eğitiminin neresindeyiz? Acil Destek Vakfından Gülgün Tezgider: ‘’1999 depremlerinden sonra ülkemizde depremler hakkında müthiş bir bilgilendirme oldu.Afet eğitiminde can kurtarabilir veya can kaybettirebilirsiniz.Özellikle internete bilgi koyarken çok dikkat edilmesi gerekmektedir.Çünkü internette dolaşan her bilgi doğru değildir.Mesela Marmara depreminde kamyon yan yattı, otomobil yan yattı.Biz gidip te depremde açık alandayken, otomobilin yanına çömel dersek, bu tehlikeli olur.Bölgenin durumu, insanların yapısı çadır kurulurken mutlaka dikkate alınmalıdır.Düzce depreminde yaşlı bir çift şehrin dışına devletin kurduğu çadır kente gitmedi.İki yaşlı çift yıkılan evinin bahçesinde zor şartlarda hayatını idame ettirmeye çalışırken, biz evinin bahçesine çadır kurarak o çadırda daha mutlu olarak kalmalarını sağladık.Çünkü bu yaşlı çift ‘’ Ne olur bizi tabutumuzdan ayırmayın ‘’diye yalvarıyordu.
 
 Sevdiğim söz :’’ GÜN BUGÜNDÜR AMA UNUTMA YARIN OLUNCA MUTLAK DÜN-DÜR!’’