Afet zararlarının azaltılması alanındaki JICA’nın faaliyetleri faaliyetleri: JICA’nın Türkiye ofisinden Doç. Dr. Emin Özdamar : ‘’Okul tabanlı temel afet projesi kapsamında 8 il ile birlikte Düzce, Bolu illerinde 80 okulda  pilot çalışma yapılacağını ifade ederek, bu projenin Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte yürütüleceğini ve bu proje de görev alacak personelin Japonya da eğitim alacağını ifade ederek, gelecek yıllarda bu çalışmalarının Türkiye genelinde uygulanmaya çalışılacağını söyledi. (Ben ve Eskişehir milli eğitim sivil savunma uzmanı Olcay bey, ilgili hoca ile görüşerek Milli eğitim Bakanlığı tarafından seçilecek eğitmenlerin, bu noktada alt yapısı olan ve geçmişte gönüllü olarak farklı çalışmalar yapan sivil savunma uzmanlarının seçilmesinin uygun olacağını , hem de  ‘en ucuz hediye aferindir’ hesabı uzmanların motive edilmesi gerektiğini ifade ettik.) Japonya’da afetlere dikkat çekmek için, ‘’ 1 Eylül Afet Günü’’ olarak kutlandığını ve Türkiye’de de 01-07 mart tarihlerinin deprem haftası olarak kutlandığını, ülke genelinde tüm okullarda birlikte deprem tatbikatlarının yapılmasının amaçlandığını’’ söyledi.   
        Bence deprem tatbikatları bu tarihlerde yapılmakla birlikte, yaz kış,  gündüz gece farklı zamanlarda yapılmalıdır. Çünkü depremlerin nerede, ne zaman olacağı belli değildir.
         Afet riski azaltımında UNDP desteği: UNDP Türkiye ofisi adına konuşma yapan temsilci; ‘’ Doğal afetlerin kalkınmayı tehdit ettiğini, afetlerde daha çok bayanların zarar gördüğünü, afetlerde gelişmiş ülkelerde zararın % 1.8 iken, gelişmekte olan ülkelerde % 53 olduğunu ‘’ söyledi.
         Afet yönetiminde sürdürebilirlik: Türkiye deprem mühendisliği derneğinden eski Afet İşleri Genel Müdürü Oktay Ergünay : ‘’ Afetlere karşı dirençli ve baş edebilir bir toplum olmak zorundayız. 1999 ile şimdiki İstanbul arasında çok fark var ama köprülerin, üst geçitlerin vs. deprem riski açısından tam bilgi sahibi değiliz’’ dedi.
         Doğal afet sigortaları kurumu: Hazine müsteşarlığı, sigortacılık Genel Müdür yardımcısı Selamet Yazıcı: ‘’ DASK 1999 depreminden sonra oluştu. DASK’ TA toplanan para bütçe dışı olup, yurt dışında değerlendiriliyor. Hasar durumunda azami 150 bin TL’ye kadar ödeme yapıyor. Bina yıkılmasa bile, küçük hasarlarda dahi ödeme yapıyor.Ayrıca; sigortasını yenileyenlere ve toplu sigorta yaptıranlara % 40’lara varan indirimler uyguluyor. 17 Ağustos depreminde binaların sadece % 4 ‘dü sigortalı idi. Şimdi bu oran % 25 ‘lere yükseldi. Gelişmiş ülkelerde bu oran % 33’lerde seyrediyor. Az gelişmiş ülkelerde ise bu oran sadece % 1 civarında. Şu anda konut kredilerinde, tapu işlemlerinde DASK sigortası isteniyor. Bunun geliştirilmesi yani elektrik, su, gaz aboneliklerinde de istenmesi için çalışmalar devam ediyor… Ancak en önemlisi vatandaşın bilinçlenerek gönüllü olarak evini sigortalatmasıdır. Çünkü bu sayede olası afetler sonrasında hayatta kalırsa, maddi anlamda kaybettiklerinin bir kısmını telafi etme imkanı bulabilecektir.’’ dedi.
        AFAD Başkanlığında deprem zararlarını azaltılma sının konusunda yapılan çalışmalar: Afet ve Acil Durum Başkanlığından Murat Nurlu :’’ Bu teşkilatın başbakanlığa bağlı olarak üç ayrı kurumun birleşmesinden yola çıkarak yeni kurulduğunu ve hızlı bir şekilde çalışmalarını devam ettirdiğini ifade ederek, 1900- 2010 yılları arasında ülkemizde 225 deprem meydana geldiğini ve bu depremlerde 86.500 kişinin hayatını kaybettiğini’’ söyledi.
 
   NOT: Hakkın rahmetine kavuşan Alaca İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Durmuş Aslan beye Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabrı cemil dilerim..