Ömrümüzden bir ramazanı şerif ayını daha sonlandırmış olduk sayılır. Ramazanı şerif ayının son günlerine geldik. Çok mutlu değiliz. Dünyadaki olaylardan dolayı değil, oruç ibadetine olan hassasiyetin zayıflığından dolayı.

Herhangi işte çalışmayanların oruç tutmaması normal değildir. Müslümanım diyen bizlerin mutlaka oruçlarını tutması gerekir. Sıcaklığı ve günlerin uzun olmasını bahane etmenin anlamı yoktur. Allah Teâlâ hazretleri bizi bizden çok iyi bilir.

 Dayanılmayacak olsa oruçla sorumlu tutmazdı. Burada özellikle gençlerimizin oruç ibadetine kayıtsız kalmaları insanı üzüyor. Gençliğin dini duygudan yoksun yetişmesini kimse istemiyor. Fakat alenen oruç yemesine de aileler ses çıkartmıyorlar.

 Hepimiz diyoruz ki, nesil çok değişti. Kendi aramızda/aralarında insanlar konuşuyorlar, dertleşiyorlar. Bizler hem çalışır, hem oruçlarımızı tutardık. Doğru hem çalışır, orakla tarlada çalışırlardı, atlarla harmanları döverler, yabayla harman savururlardı, hararlara saman doldururlar, hayvanlarla taşırlar, samanlığa dökerlerdi.

 Ovanın sıcağında çalışanlar bunun ne demek olduğunu çok iyi bilirler. O hayat şartlarının ne kadar zor olduğunu bizler bilemeyiz. Çünkü o hayatlar yok artık. Kişiler yaylalarından yayaya olarak gelir. En az iki saatlik yol yürür, ovaya gider, ovada ikindi vaktine yakın zamana kadar çalışır, tekrar yaylasının yollarına düşerlerdi.

 Bu şekilde yaşantıları olanların oruç yediklerine şahit olunmazdı. Şimdilerde ise hayat şartları gayet basit, yorucu olmamasına rağmen, rahat içerisinde olunmasına rağmen oruçlar tutulmuyor.

 Allah nimetine şükredenlere ödül vereceğini vaat ediyor. Bilerek kasten oruç tutmamak büyük günahtır. Hele bunu bir de halkın gözü önünde yemek, içmek günahın ağırlığını arttırır. 

Zorunlu olarak oruç tutamayanların bile oruçlu gibi davranmaları gerektiğini bilmeliyiz. Özel durumlarda bile oruçlu gibi davranmalı anneler.

 Çocuklarının beyninde şüphe oluşmaması için. Hem annem müslümanım diyor hem de oruç tutmuyor? Nasıl oluyor diye soru belirmemelidir. Sokakta açıktan açığa yaşını başını almış birinin oruç ayında yemesi ve içmesi uygun değildir.

İslam’ın şartının beş olduğunu bilmeyen yoktur. Bildiğimizi uygulamak gerekir. Tamam, kimsenin ibadetine karışılmamalıdır. Herkes kendinden sorumludur. Dileyen orucunu tutar, dileyen tutmaz. 

Kıyamet gününde aile büyüklerinin çocukların ibadetinden, ahlakından, iyi ve kötü oluşlarından mesul olduğunu unutmamalıdır. Çevremizde şu sözü duymuşsunuzdur. Gayri Müslimler bile oruçlulara saygı gösterirken bizim Müslümanlar saygı göstermez oldular.

Ramazanı şerif ayının hürmetine gençlere oruç tutmalarının farz olduğunu vurgulamalı. Ahlaki yozlaşmayı önlemeli, dini hayatı yaşamalarına örnek olunmalı, iyiyi emretmeli, kötülükten uzaklaştırmalı insanlar birbirlerini.

Bundan birkaç yıl öncesine kadar çevrede orucunu tutmayan sınırlıydı. Şimdilerde ise orucunu tutanlar sınırlı sayıdalar. Dinin üç temel konusu vardır. İnanmak, ibadetler, ahlaki davranışlar.

 İnanan insanların ibadetlerini yerine getirmeleri şarttır. İbadet yapanların toplumun kötü gördüğü işlerden uzak durmaları gereklidir. Hem ibadet, hem kötülük aynı kişi de olmamalıdır.
 
Bir ramazanı şerif ayını daha oruçsuz geçirdik, bitirdik, ramazan bayramınız kutlu olsun mesajlarıyla bayramları kutlayacağız. Mübarek ramazanı şerifi kutsal kılan orucun tutulmasıdır. Mazeretsiz oruç tutmayanlar büyük mesuliyet altındadırlar. 

Ramazanı şerif ayının içinde oruç tutanların hallerinden bahsederiz. Ne yazık ki, oruç tutanlardan beklenen hareketlerden de konuşamayacağız. Çünkü oruç tutanların sayısı azalıyor.

İbadetlerden oruç tutmanın sevabını Allah biliyor. Ne kadar sevap vereceğini belirtmiyor. Haddi hesabı yok. Gelin hiç olmasın son günlerde oruçlu olalım. Kimse oruç tutmaktan dolayı ölmez.

Oruç tutmamış olanlar bir kez denesin, görecekler ki çok kolay olduğunu yaşayacaklar. Oruçsuz geçen zamanlarına hayıflanacaklardır.