AK Parti'nin Kızılcahamam'da gerçekleştirdiği geleneksel istişare kampı, milyonlarca vatandaşı ve esnafı doğrudan ilgilendiren kritik bir karara sahne oldu. Milletvekillerinin fahiş kredi kartı komisyon oranlarına yönelik yoğun şikayetleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dikkatinden kaçmadı. Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e "Bu konu üzerinde çalışın" talimatı vererek, yeni bir düzenlemenin sinyalini verdi. Peki, bu talimat ne anlama geliyor ve kredi kartı kullanıcılarını nasıl bir değişiklik bekliyor?
Son dönemde artan enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle kredi kartı kullanımı rekor seviyelere ulaştı. Ancak bu durum, hem vatandaşlar hem de esnaf için büyük bir yük haline gelen yüksek komisyon ve işlem ücretlerini de beraberinde getirdi. AK Parti'nin Kızılcahamam kampında milletvekilleri tarafından en çok dile getirilen konuların başında bu sorunun gelmesi, konunun ne denli acil bir çözüm beklediğini gözler önüne serdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın soruna kayıtsız kalmayarak verdiği talimat, komisyon oranlarına bir sınır getirilmesi veya yeni bir model oluşturulması beklentilerini güçlendirdi.
Vatandaş ve Esnaf Neden Şikayetçi? Yüksek Komisyonların Etkileri
Kredi kartı komisyonları, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) için ciddi bir maliyet kalemi oluşturuyor. Satılan bir ürün veya hizmetin bedelinin önemli bir kısmının banka komisyonuna gitmesi, esnafın kâr marjını eritirken, bu maliyetin bir kısmı da kaçınılmaz olarak fiyatlara yansıtılarak tüketicinin omuzlarına biniyor. Taksitli alışverişlerde veya tek çekimde dahi alınan yüksek komisyonlar, "pos tefeciliği" olarak da adlandırılan, kartla ödeme almak istemeyen veya müşteriden ek ücret talep eden işletmelerin sayısını artırıyor.
Vatandaşlar ise özellikle borç erteleme, taksitlendirme ve nakit avans gibi işlemler için bankaların uyguladığı fahiş faiz ve komisyon oranlarından dertli. Borcunu zamanında ödeyemeyen bir tüketici, katlanan faizler nedeniyle içinden çıkılmaz bir borç sarmalına girebiliyor. Milletvekillerinin de Kızılcahamam'da bu iki taraflı mağduriyeti dile getirmesi, sorunun sadece ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal bir probleme dönüştüğünü gösteriyor. Erdoğan'ın talimatı, bu sarmalı kıracak bir düzenlemenin ilk adımı olarak değerlendiriliyor.
Masadaki Çözüm Önerileri Neler Olabilir?
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve ekibinin üzerinde çalışacağı düzenlemenin birkaç farklı formülü içermesi bekleniyor. Masadaki en güçlü seçeneklerden biri, kredi kartı komisyon oranlarına bir tavan getirilmesi. Bankaların uygulayabileceği maksimum komisyon oranının belirlenmesi, özellikle küçük esnafın rahat bir nefes almasını sağlayabilir. Bir diğer olasılık ise, işletmenin cirosuna veya sektörüne göre farklılaşan dinamik bir komisyon modelinin oluşturulmasıdır.
Ayrıca, tüketicinin borç yapılandırma ve taksitlendirme işlemlerinde uygulanan faiz oranlarının da yeniden gözden geçirilmesi bekleniyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) da dahil olacağı kapsamlı bir çalışma ile hem finansal istikrarın korunması hem de vatandaşın ve esnafın mağduriyetinin giderilmesi hedefleniyor. Sürecin nasıl işleyeceği ve düzenlemenin ne zaman hayata geçeceği merakla bekleniyor.
Kampta Gündeme Gelen Diğer Konu: Vergi Affına Net Cevap
Kızılcahamam kampının ekonomi oturumunda gündeme gelen bir diğer önemli talep ise "vergi affı" oldu. Bazı milletvekilleri, piyasaları rahatlatmak ve sicilini temizlemek isteyen mükellefler için yeni bir vergi affı düzenlemesi yapılması gerektiğini dile getirdi. Ancak bu talep, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in net duruşuyla karşılaştı.
Bakan Şimşek'in, mevcut ekonomik programın ve mali disiplinin tavizsiz bir şekilde uygulanması gerektiğini belirterek, "Bu şartlar altında böyle bir düzenleme çıkaramayız" dediği öğrenildi. Şimşek'in bu cevabı, hükümetin enflasyonla mücadele ve bütçe disiplinini önceliklendirdiğini ve vergi affı gibi gelir azaltıcı ve adaletsizliğe yol açabilecek uygulamalara sıcak bakmadığını bir kez daha teyit etmiş oldu. Bu durum, ekonomi yönetiminin rasyonel politikalardaki kararlılığının bir göstergesi olarak yorumlandı.