Kendimize gelmemiz için, başımıza taş düşmesini mi bekleyeceğiz? yoksa suratımıza bir şamar mı yememiz gerekiyor?
Geçen hafta çok güzel bir düğüne tanıklık ettim...
Kız tarafını yıllardır tanırım...
Kızımızın dedesi ile ninesi Almanya’ya işçi olarak giden ilk Türklerden... İlerleyen yıllarda Çocuklarını da gavur ellerine götürmüş, torunları ise orada doğmuş çifte vatandaşlar...
Ailece Almanya da yaşıyorlar, her fırsata da ANAVATANA çocuklarıyla tatile geliyorlar...
Gelenek ve göreneklerimizden koparmadan çocuklarını yetiştirmişler, yaşatıyorlar...
Damat ise Japon...
Üniversiteden tanışmışlar...
Ailesi Japonya'dan düğüne katılmak için Türkiye'ye geldi..
Kızımızın ailesi Almanya’dan geldi, kızımızın Alman arkadaşları da onlarla birlikte geldiler...
Davetiyeyi aldığımda meraklanmıştım... Neden Düğünü burada yapıyorlar ki diye de düşünmüştüm...
Türk halkı olarak batıya ve ABD ye bir hayranlık uyandırılmıştır...
Oysa bizimkiler düğünü Tarsus'ta yapmaya karar vermişlerdi...
Çokta güzel bir karar vermişler... İnsanlarımızla düğünün her aşamasında gurur duydum...
Gelenek ve göreneklerimizi yaşattıkları için...
Özentilerden uzak, kendimize uyan, biz gibi düğün yaptıkları için...
Türküm demeye utananlara inat dünyanın bir ucundan gelenlere şanlı bir Türk düğünü göste5dikleri için minnet duydum...
Çocuk doğurmak için ABD’ye Avrupa’ya gidenlerin aksine Avrupa’yı düğüne getirmişlerdi...
Amerikalı da vardı aramızda...
Kınamız oldu bindallısıyla, şeker kırdık gelinin kafasında ağızları tatlı olsun diye...
Kına yaktık ellerine birbirinize kurban olun diye...
Halay çekmesine de öğrendiler, davulun önünde çifte tellide oynadılar...Hem de merakla ve bizim gibide ayak uydurarak mendil sallayarak...
Büyük nenelerinin ellerini öptüler, hayır dualarını aldılar...
Takı töreni bile oldu...
Kuşak bağladı kızımızın kardeşi, aile bağınız güçlü olsun diye...
Düğün sonunda herkesin yüzü gülüyordu...
Bizim tınılarımıza bizden güzel eşlik ettiler... Almanı, Japonu, ABD'lisi...
Bizi, bizim değerlerimizden uzaklaştıranlar utansın, dışarıda kendi değerlerimizle yaşayan ve yaşatanlara ben minnettarım...
Geleneklerimizi küçümseyip, anasını, babasını yük sayanlar, devlet para veriyor diye onlara bakanların utanması gerekir...
Anam, babam buradaki akrabalarım kızımın saadetini görsün diye buralara kadar gelip düğün yapanlarda var... Ne mutlu ki milletimizin değerleri sapasağlam yerinde ve yaşatılıyor...
Gavur ellerinde çalışanlar, değerlerimize biz ülke içinde yaşayanlardan daha sahipler...
Belki de Kömür gözlerini karartmadığından, belki de ülkemizin cennet olduğu dışarıdan daha iyi görülebildiğinden...
Belki de makarnaya muhtaç olmadıklarından, algıyla yönetilmediklerinden yıpranmamışlardır...
hepsi birden veya çok daha fazlası da olabilir...
Gençlerde bir teşekkür borçluyuz, aile geleneklerini sürdürdükleri için... Bir yastıkta kocarlar inşallah...
Kalın sağlıcakla__Kendimiz Gibi__