İslâm dünyasında her yıl manevî bir iklimin hüküm sürdüğü ve ramazan bayramıyla sona eren üç aylar, müslümanlara dinî hissiyat ve ibadet yoğunluğu eşliğinde gündelik hayatlarını sorgulama, yenileme ve zenginleştirme fırsatı sunmaktadır. Üç ayların faziletine dair Hz. Peygamber’den nakledilen rivayetlerin yanı sıra dinî kültürde mübarek sayılıp kutlanan Regaib, Mi‘rac, Berat ve Kadir gecelerinin bu aylarda yer alması üç aylara ayrı bir önem verilmesine, ibadet, dua, zikir ve hayırlı işlerle daha fazla meşgul olunarak dinî duyarlılığın daha yoğun olarak yaşanmasına zemin hazırlamıştır.

Üç ayların gelişi, yeniden derin bir tefekkürün, esaslı bir murakabenin ve kapsamlı bir nefis muhasebesinin yapılması için mühim bir fırsattır. Dünya menfaati, makam endişesi, nefsanî arzuların tesiri, mal hırsı, moda haline gelen körü körüne taklitler ve benzeri olumsuzluklar birçok insanı etkilemektedir. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, insanların dini hassasiyetleri azalmış, menfaat kaygısı ve dünyevileşme hırsı dinî değerlerin üstüne çıkmıştır…Receb mağfiret, Şaban şefaat, Ramazan afv ve bağışlama mevsimidir.

Receb ekin ekme, Şaban sulama, Ramazan hasad mevsimidir.

Receb yaprak ve çiçek açma, Şaban meyve yetiştirme, Ramazan meyve toplama dönemidir.

Receb ahid ve tövebe, Şaban salat u selâm ve muhabbet, Ramazan ise oruç ve Kur’an iklimidir.

Receb kötülüklerden kesilme, Şaban taate yöneliş, Ramazan ilahi keremi bekleme mevsimidir.

Regâib ile başlayan üç aylar Ramazan’a hazırlık ve yoğunlaşma zamanıdır. Bu hazırlıkların bir bölümü maddi, diğer bölümü ise manevi hazırlıktır. Maddi hazırlıkta Ramazan için yapılan her türlü fiziki ortam ve gıda ile ilgili hazırlıklar söz konusudur. Manevi hazırlıkta ise Müslümanın Ramazan iklimine psikolojik olarak hazırlanması kasdedilmektedir.

Mübarek geceler denince “Kandil” tabir edilen Regaib, Miraç, Berat ve Kadir geceleri kasdedilir. Mübarek üç aylar içinde kutlanan gecelerimizde her mümin, içinden yükselen şu sesi cevaplamakla işe başlamalıdır:

– Ben neyim?

– Niçin bu âleme gönderildim?

– Yaratılış gayem nedir?

– İnsan, sınırlı süreyi doldurunca niçin bu âlemi terk eder ve nereye gider?

– Günah nedir?

– Sevap nedir?

– Tevbe nedir ve nasıl yapılır?

– Yapılınca içini tırmalandığını hissettiğin hallerde günah mı işlemiş oluyorsun?

– Bunun aksine; huzurlu olunca yaptıklarından dolayı sevap mı kazanıyorsun?

– Güzel kitabımız Kur’an bizlere neler emrediyor?

– Okunduğu zaman bile insanın gönlüne inşirah veren bu ses nedir?

– Seslerdeki mânânın kaynağı neresidir?

– Gönüller susadığı zaman niçin Kur’an’a yöneliyor?

– Bu Kur’an niçin hiçbir zaman eskimiyor, berraklığı kaybolmuyor?

Üç aylar muhasebe zamanıdır. Üç aylar, kendimizi denetleme, değerlendirme bakımından çok önemlidir. Bir kere daha geçmişimizin muhasebesini yapıp, geleceğe hazırlıklı olmanın tedbirlerim almalı ve sormalıyız:

– Allah’ı seviyorum diyorsun, kulluk vazifeni yapabiliyor musun?

– Peygamberi seviyorum diyorsun, onun sünnetine uygun yaşayabiliyor musun?

– Kitabım Kur’an’dır diyorsun, onun emirlerine sarılıp yasaklarından kaçınıyor musun?

– Allah’ın nimetlerini yiyorsun, şükrünü edâ edebiliyor musun?

– Şeytanın düşmanın sen de biliyorsun. Ona karşı koyabiliyor musun?

– Cennet haktır diyorsun ve inanıyorsun. Ona lâyık neyin var?

– Cehennemden kurtulmak için kötülüklerden uzak durabiliyor musun?

– Ölümün hak olduğunda da şüphen yok. Şu an ölüme hazır mısın?

– Kendi suçlarını düzeltmek yerine başkalarının ayıplarıyla neden uğraşıyorsun?

– Geçen yılın bu mübarek günlerinde beraber olduğun halde, şu anda göremediğin eşin, dostun, akraba ve arkadaşlarını düşünüp kendine çekidüzen verebiliyor musun?

– Hep kendin için çalıştın, durdun. Bugüne kadar Allah için ne yaptın? Kaç yetimin başını okşadın, karnını doyurdun, üstünü giydirdin? Senden sonra insanlığa hizmet edecek, malından, ilminden, neslinden ve örnek ahlâkından bir evlât yetiştirebildin mi? İnsanlık hizmeti adına neler ürettin?

Evet, bütün bunları kendimize sorup bir durum değerlendirmesi yapmak, bu mübarek günlerin, gecelerin ve ayların şuuruna varmak demektir. Her an günah lekeleriyle kirlenen dudakları duaya, gönülleri dergâha yöneltmek için verilmiş olan büyük bir fırsattır. İnsanların hayat defterine hayırların kaydedilmesine, hataların affedilmesine, sevapların verilmesine vesile teşkil eden bir nimettir.Tüm İslam Aleminin Regaip Kandili Mübarek Olsun..