Handan hamamdan geçtik, / Gün ışığında hissemize razıydık,
Saadetinden geçtik, ümidine razıydık, / Hiç birini bulamadık… 
Kendimize yeni hüzünler icat ettik, avunamadık…
Yoksa biz bu dünyadan değil miydik? (Orhan Veli Kanık)
Orhan Veli sanki bizlerin bu günlerini görmüş de hayatı böyle özetlemiş. 
Hayran olduğum Seyit Nesimi üstadımız ise bir başka âlemdir. 
Seyit Nesimi’nin, zamana ve mekâna sığmayan, akıl ve mantık sınırlarını zorlayan beyitlerini okurken dehşete kapılır, halden hâle girerim. 
Ben de sığar iki cihan, ben bu cihana sığmazam…
Gevher-i Lâ-mekân benem, kev-ü mekâna sığmazam…
(İki cihan içime sığmış, ben se bu dünyaya sığmam.. Mekân dışı, mekân üstü olma cevheri bende iken, yine de varlığa ve mekâna sığmam.)
Can ile hem cihan benem, dehr ile hem zeman benem,
Gör bu latifeyi ki, ben, dehr-ü zemana sığmazam.
(Ruhla cihandaş olan benim, âlemle zamandaş olan benim, sen bu latif hale bak ki, ne âleme sığarım, ne de zamana sığarım.)
1404 yılında şeriata karşı geldi diye Halep’te derisi yüzülerek öldürülen Seyit Nesimi ile 9. Yüzyılda “Enel Hak” (Ben Hakk’ın bir parçasıyım) dediği için öldürülen Hallacı Mansuru’n acı sonları beni halden hale sokar ve hâlâ içimi kanatır. 
Ne zaman Nesimi aklıma gelse / Yüzülmüş tenine deri olurum,
Hallaç gibi çıkıp “Enel Hak” dese, / Aklımı şaşırıp deli olurum…
(Mehmet Özata) 
ŞİMDİ DE BİZİM ZAMANE BİLGESİ BAADDİN ALDI SAZI ELİNE…  
1—Mum olmak kolay değildir. Işık saçmak için önce yanmak gerekir. 
2—Nobel Kimya ödüllü bilim adamımız Aziz Sancar, “Elmas ile kömür aynı karbon sayısına sahiptir. Ancak, moleküler yapıları sebebiyle biri elmas, diğeri kömürdür. Burada moleküler yapımız insani değerlerdir. İnsanlar da genetik şablon olarak büyük oranda aynı. Aralarında tek kritik fark zihniyetleridir.
3—Pandemi insanları iyice garipleştirdi. Özgürlük parkında göğsünde cam fanusta kedi, köpek gezdiren kadın ve erkekler çok şaşırtıyor beni. 
Yıllar evvel insanoğlunun garabetiyle ilgili olarak şöyle bir dörtlük yazmıştım.
Tanrım, nasıl yarattın bunca insanı tip, tip?
Uslarında nasıl fark yarattın ey yüce Sahip? 
Hikmetinden sual olmaz ama, neydi muradın?
Hepsi başka bir âlem, hepsi başka bir garip…(Mehmet Özata) 
4--- Kızlara “Dokuzuncu Senfoniyi senin için besteledim” desem, “ilk sekizi kimin için besteledin? diye sorarlar! 
5-- Ne ilginç bir oyun şu hayat! Tek bir hakkınız var. Kuralları oynarken öğreniyorsunuz. Zaman hızla akıyor. Başa çıkmak kolay değil, sağ çıkmak ise imkânsız. Cevabı bazılarınız içte arıyor, bazılarınız işte. 
Kadere teslim olan da var, kontrolü sıkı tutan da. 

ANCAK ÇOĞUMUZUN BİLDİĞİ YAŞADIĞINA YETMİYOR. BELKİ DE ÇÖZÜM, DÜNYA SINIFININ EN ÇALIŞKAN ÇOCUKLARININ SINAV KAĞIDINA BİR GÖZ ATMAKTA YATIYOR. (Mümin Sekman -Hayat Bilgesi kitabı)

6--- Güzel ülkemden bir karikatür. Hırsız malum kıyafeti ve sırtındaki çaldığı para torbasıyla bir bacadan çıkarken, bir başka evin bacasından girmeye çalışan Noel Babaya “Defol lan şerefsiz, burası İslam ülkesi” diye bağırıyor. 
7—Günaydın ve tebessüm bedavadır. Vereni üzmez, alanı mutlu eder. 
“Merhaba dünya, selam hayat ve iyi insanlar günaydın.”
8- Bir insana değer vermek, özen göstermek ve ona kıymetli olduğunu hissettirmek de bir kültürdür. Bunun eğitimi yoktur. 
Kitaplarda yazmaz, yolu “İnsan olmaktan” geçer.                  
29 Eylül 2023 / Mehmet Özata