1987’de Polonya’da 23 saat süren bir kalp naklinin hemen sonrası... Ameliyattan sonra tamamen tükenmiş, hastasının kalbini ekranda izleyen bir profesör...
Klasik Türk musikisinde çok sevdiğim Hüseyni makamı Anadolu kokar, yanık bir havası vardır. Daha çok halk ezgilerinde kendini bulur. Çıkıcı bir makamdır.
Evrenin özüdür, bilincidir, aklıdır insan. Sınırsızca isteyen, özgürce seçebilendir.
Sanat, felsefe, edebiyat, şiir ve müzik alanında yapıtlarıyla, yaşamlarıyla düşünce biçimleri ve eylemleriyle çağının ruhuna başkaldırmış, seçilmiş insanlara, bilgelere ve filozoflara hayranım.
Tarihte iki Nesimi vardır. Biri 15. yüzyılda Bağdat’ta yaşayan, şeriata karşı geldi diye derisi yüzülerek öldürülen Seyyit Nesimi, diğeri 17. yüzyılda Anadolu’da yaşayan Kul Nesimi.
Yıllar önce İzmir Kadınlar Hapishanesindeki mahkûm kadınlara akşam dersleri verilmesi kararlaştırılmıştı.
Bir Arap spiker öyle bir konuştu ki, dinleyenleri hayrete düşürdü.
Bir eğitimci olarak bugünkü yazımı geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza ayırdım. Bir atasözünde “Çocuklarınıza büyük insanlar gibi davranın ama onlardan büyük insan davranışı beklemeyin.” denir.
1916 Ocak ayında Edirne’ye tayin edilmiştim. Albay Mustafa Kemal’de Edirne’de imiş.