Fatih çok yaramaz bir çocukmuş. Bir gün babası 2. Murat yaptığı bir haylazlık nedeniyle Fatih’i “Oğlum sen adam almayacaksın” diye azarlayınca hocası Akşamsettin söze karışarak, “Peder ne der, kader ne der!” diyerek Fatih’e sahip çıkar. İsmail Hikmet Ertaylan’ın “Fatih Sultan Mehmet’in Aşk ve Zafer mektupları başlıklı tefrikasını esas alan çalışma bu büyük Osmanlı padişahını bize hem cihanşümul tarafıyla hem de son derece insani yönleriyle tanıtıyor.

Fatih Sultan Mehmet’in İran Hükümdarı Uzun Hasan’a yazdığı mektuptan.

KOSTANTİNİYYE 19 EKİM 1472 (Hicri tarih 876)

Hain ve ihanetkâr telkinat seni din ve en salim siyaset kanunları hilafına alarak 2 yıldan beridir Peranne’de imzalanan bir muahede ile Hristiyanların payeleri Aragon kralı, Napoli Kralı Ferdinand, Burgonya dukası, Milano Dukası, Fransa ve Venedik Cumhuriyetleriyle birleşerek bana karşı ilanı husumete sevk etti.

İtalya’yı mahfeden harbin üzerinden çok zaman geçmedi. Zaman kadar sebatsız Libya kavimleri, okyanus dalgaları kadar oynak olan Hristiyanların kararlarının sebatından nasıl emin olabilirsin? Senin gibi makul bir hükümdar onlara nasıl güvenir? Biz de silahlarımızı birleştirelim. Avrupa’yı titretelim.

İşte senin gibi bir hükümdarın ihtirası böyle olmak icap eder.

UZUN HASAN’DAN TÜRK İMPARATORU İKİNCİ SULTAN MEHMET’E

Muhabbetini elde etmek istediğim Sultan, sana gönderdiğim bu hediyeleri dostluğumun ve elçimin bana tevdi etmiş olduğu mektubunun ben de hasıl etmiş olduğu tesirin bir şehadeti olarak kabul et.

Senin müttefikin olarak yaşamak, senin müttefikin olarak ölmek istiyorum. Adetlerimiz, dinimiz ve kanaatlerimiz ve mesellerimiz eski düşmanlarına karşı eyaletlerimizi ve mahmilerimizi aynı surette harap eder. Tatarları ve iki Arabistan haydutlarını tenkil etmek için kuvvetlerimizi birleştirmeye hudutlarımız çok müsaittir. Sana zarar verecek herhangi bir ittihattan ilelebet vazgeçerek tam ve müebbet itilaf bağlarıyla seninle ittihat ederim.

Fakat bir takım tarihi gelişmeler uzun süren bu muhabbet devrini tersine çevirir. Uzun Hasan Fatih’ten bir takım isteklerde bulunur. Fatih’ten istediği yerler yerine adeta kılıçla yazılmış kadar katı ve kati bir ret cevabı alan Uzun Hasan kudurmuşa dönmüştü.

İRAN ŞAHI UZUN HASAN’DAN FATİH SULTAN MEHMET’E

Tebriz 4 Aralık 1472

Türk’lerin Sultanı, hediyelerin bana erişti fakat talebim reddedilmiş olduğundan benim tarafımdan hiçbir itilaf bekleme. Sana karşı Küre-i Arzın bütün krallarını silahlandıracağım ve adaletsizliğinin o kadar halka çektirdiği dehşetleri ülkelerinin içine salacağım. Caniyane siyasetinle hayatlarını kaybetmeye mahkûm ettirmek için bedbaht hükümdar ile evlatlarına nasıl menkul bir cinayetle tariz edebileceksin. Hudut bilmez ihtirasın tahta çıktığın andan beridir,

senin istisnasız bütün komşularına hücum etmen bunun zalim tesirlerini durdurmak isteyen prenslerle ittifaka girmeye beni de mecbur etti. Avrupa ve Asya’nın en güzel eyaletlerini cinayetler ve vahşetlerle doldurdun.

Son girişinde İran’da yaptığın tahribatı hatırlıyorum.

Ölümlerine gözyaşı döktüğüm sayısız tebamı, kör bir intikama kurban ederek boş ve barbar bir zevk ile ve kanla doymaya geldin. İhtirası merhametten nasipsiz olan kalbinden, askerlerinin darbeleri altında can veren askerlerimin ziyaı tek bir damla yaş bile koparamadı. Sanıyor musun ki yaptığın bu umumi sefaletlerin ve ümitsizliğinin hesabını hüdâ-yı Kadir senden sormayacaktır?

Profesör İsmail Hikmet Ertaylan’ın “Fatih Sultan Mehmet’in Aşk ve Zafer Mektupları” başlıklı 38 bölümlük yazı dizisi şimdiye kadar hiçbir kaynakta rastlamadığım olağanüstü bir çalışmadır. Mektuplar Fransızca bir kaynaktan tercüme edilerek aktarılmıştır.

Bir tarih öğretmeni olarak, dokuz senelik öğretmenlik hayatımda duymadığım, görmediğim tarihi olayların bizzat Fransızca kaynaktan aktarılarak gerçek bir şekilde anlatılması çok hoşuma gittiği için sizlerle paylaşma gereğini duydum.

                                                                                              10 Mart 2023 / Mehmet Özata