Bizim buralarda bir deyim vardır...
''Akşama kalma, Ulaş'a varma''
Hikâyesi şöyle anlatılır... 
Ulaş bir köyümüzün adıdır…
Bu köyümüz yaylaya göç yolu üzerinde bulunur...
Eski zamanlarda şimdiki gibi araba ve ulaşım olanakları yoktu... Zamanla haftanın belirli günlerinde yaylalara otobüs seferi yapılırdı...
İlk zamanlar ise atla veya eşekle Çukurova'nın sıcağından yaylalara göçülürmüş...
Tabi ki yol uzun, yol üzerindeki köylerde konaklayarak yaylalara varılırdı...
Anlatılan odur ki, atla yola giden bir yabancı Ulaş’a akşam vakti gelir… Bir evin kapısını çalar ve ben gece kaldım beni TANRI MİSAFİRİ ederimsiniz der...
Göreneklerimiz gereği konuk ederler, ağırlarlar ve bir kenara yatağını edip yer gösterirler...
Sabah olur ev sahibi uyanır, misafir ortada yok...
Evde eşyalardan değerli ne varsa onlarda yok...
Durum anlaşılır, misafir ne var ne yok taşıyabildiğini atına yüklemiş ve gitmiş...
Köylüde tedbir olarak akşamdan sonra gelenleri Tanrı misafiri olarak kabul etmemiş ve de yöresel deyim günümüze kadar söylenerek gelmiştir...
 
 ***
Türkiye yolgeçen hanına döndü...
İçte ve dışta her yerde korku hüküm sürüyor...
PKK sı IŞİD'i artık içimizde...
Çocukları IŞİD geliyor diye korkutacak duruma düştük...
Türkiye hancı oldu...
Bir zamanlar peşmerge...
Şimdi Suriyeliler...
Işid... (Türkiye'de barındırıldığı iddiası var)
Suriyeli Kürtler...
Irak'tan kaçanlar...
İran’dan gelenler...
Kim gelirse Türkiye’m kucak açıyor...
Bütün yabancılar ve ellerine fırsat geçtiğinde hainlik edecek topluluklar, kişiler, camiaları rahatça ülkemizde Tanrı misafiri ediliyoruz...
(Haa Türk olanlar SINIRLARIMIZDAN GİREMEZLER tabelası boyunlarına asılı...)
Bir ailenin bile belirli bir bütçesi vardır, fazladan harcamalar bütçeyi bozar aile içi geçimsizliklere neden olur...
Bizim ülkemizde borç içinde ve halkımızın çoğu da açlık sınırında yaşam mücadelesi veriyor...
Ülkelerin bütçesi içindeki yaşayan insanlarına göre yapılıyor...
Üç milyon insandan bahsediliyor... Ülkemize hesapsız kabul edilen mültecilerin sayısı…
Her yerde zam, zam, zam... Bütçe yükü kaldıramıyor…
Asayiş desen ara ki bulasın...
Parasal durumu iyi olanlar iş yeri açıyor ve onlara kolaylıklar sağlanıyor...
Kendi insanımıza verilmeyen olanaklar, kentlerde mültecilere kolaylaştırılıyor...
Yani hükümet kendi insanının olmayan koşullarından daha iyisini gelenlere sunabiliyor...
Bu kadar düzensiz gelen insanlar şimdi sorun olduğu gibi ilerde de büyük sorunlara yaşatacaktır...
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir...
Aha da bizim devletimiz diyemeyenler, memleketin ekmeğini bırak KAYMAĞINI yiyenler, askerimize TAŞ atıyor...
Çarşambayı yaşıyoruz, perşembeye tanrı misafirleri boğazımıza bıçak dayayacaklar...
Dünyada tek biz miyiz misafir sever...?
Ben bana taş atacak, evimi soyacak Tanrı Misafiri istemiyorum...
Çocuklarımızın aşıyla onların karnını doyurmak istemiyorum...
Şimdiye kadar sınırlarımız içindeki hainlik edenlerin elektrik, su ve vergisini ödediğimiz yeter...
Orta doğunun sıkıntısını her zaman Türkiye çekiyor, kaynaklarından başkaları faydalanıyor...
Kim faydalanıyorsa sıkıntısına onlar ortak olsunlar... Edilsin…
Yarın besle kargayı, oysun gözünü deyimini sıkça söyler hale gelmeyelim...
Kalın Sağlıcakla__Selametle__