YÖK YASASI İLE İLGİLİ OKUR SORUSUNA CEVAP
Geçtiğimiz aylarda, Sağlık Bakanlığı ve Ziraat Bankası'nın adından TC ibaresi çıkarılıyor söylentisiyle başlayan bir tartışma ülke gündemimizin ilk sıralarına oturmuştu. Hatta bir milletvekili tarafından konu, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşınmıştı. Facebook ve twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde örgütlenenler tepkiler göstermişti. O zaman Türkiye'de yaklaşık 32 milyon kullanıcısı olan Facebook'ta, 9 milyon kişi isimlerinin başına "T.C" yazmıştı. 
Bu kişilere göre isimlerinin başına T.C yazmaktaki amaç neydi?
T.C İbaresinin kaldırılmasıyla, sanki devlet yıkılmak isteniyormuş gibi bir hava oluşturuldu. Bazı vatandaşlarımız da isimlerinin başına, T.C yazarak Türkiye Cumhuriyeti’nin sahipsiz olmadığını göstermek istiyordu. 
Oysaki, Türkiye sosyal, ekonomik, teknolojik, demokratik vb. bir çok yönden gelişmiş medeniyetler hedefine koşarken, birileri arka planda, toplumun hassas olduğu argümanları kullanarak toplum içerisinde karmaşa yaratmak istiyordu. Devletini ve milletini seven birçok iyi niyetli vatandaş da farkında olmadan, bu konuya dahil olmuştu.
Olayı sosyal medya üzerinden protesto eden vatandaşlarımız, bazı Devlet Kurumlarının başından TC yazımının kaldırılmasına tepki olarak isimlerinin başına TC yazdıklarını ve TC ibaresinin tekrar geri konulmasını istediklerini söylüyorlardı. Tepkiler artınca Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, TRT Haber Kanalında yaptığı açıklamada; “Sağlık Bakanlığı T.C'yi kaldırdı” iddialarının kendisini hem üzdüğünü, hem de gerdiğini ve "T.C'nin lafla değil, cumhurun gelişmesi ve geleceğe umutla bakmasıyla korunabileceğini" söylemişti. Müezzinoğlu o gün yaptığı açıklamayla, huzurun bozulmaması için T.C’nin yeniden ilgili kurumların isimlerinin başına koydurulacağını kamuoyuna duyurmuştu.
Nitekim T.C ibaresi halkın hassasiyetleri göz önüne alınarak bu kurumların tabelalarına yeniden koyulmuştu.
Şimdi gelelim önceki güne.
Önceki gün Ankara'da Emniyet Genel Müdürlüğü'nün sosyal hizmetler binası olarak kullanılan bir binaya ve polisevine, iki adet roketatarlı saldırı düzenlendi. Saldırı, yasa dışı bir terör örgütünün üyeleri tarafından gerçekleştirilmişti. ALLAH’a şükür ki ölen ya da yaralanan olmamıştı.
Konuyla ilgili gelişmeleri takip ederken, bir haber dikkatimi çekti. Okurken resmen kanım dondu. Ensonhaber.com sitesinde okuduğum habere göre, ulusal bir gazetenin sosyal medya sayfasında Ankara'da yaşanan saldırıyı destekleyen twitler atılmıştı. Hatta haberin içeriğinde, konuyla ilgili bir görsele de yer verilmişti. (http://www.ensonhaber.com/sozcu-okurlarinin-sosyal-medya-ayibi-2013-09-21.html) 
İsminin başında T.C yazan bazı şahıslar, polise yapılan bu saldırıyı kınamak yerine, “çok güzel olmuş yapanın eline sağlık, gebersin gerisi arkada kalanlara, çok iyi olmuş” gibi yorumlar yapmıştı. Hatta profil fotoğrafında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün fotoğrafını kullanan birisi, “Harika işte bu. Artık bunları duymak istiyoruz” şeklinde twit atmıştı. 
Askerimiz, polisimiz ve diğer tüm güvenlik birimlerimiz bu devletin yılmaz bekçileridir. Onlara yapılan bir saldırı devlete yapılan bir saldırıdır. Adının başına T.C koyarak, devletin ve milletin hassasiyetlerini kullanarak, birilerinin, Polisimize yapılan saldırıya böyle alkış tutmasına sessiz kalmak mümkün değil. 
Kamu kurumlarının başından T.C ibaresi kaldırıyorlar, devleti yıkmak istiyorlar diye bağıranların, bugün devletin polisine yapılan saldırı karşısında tutundukları tutumu görünce şu soruyu sormadan edemiyorum;
Canını ve kanını ortaya koyarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekçiliğini yapan güvenlik güçlerine karşı yapılan saldırıya sevinmek, hainlik değildir de nedir?
OKUR SORUSUNA CEVAP;
Geçen hafta yazdığım yazı üzerine bir okur şöyle bir yorum yapmış. 
Demiş ki;
Sayın Ölçer, her konuda bilgi sahibisiniz maşallah. YÖK yasası konusunda hiçbir çıkışınızı göremedik. Bir sebebi var mıdır yoksa sizin gibi üniversite konusunda bilgili, tecrübeli birisinin bu konuda bilgisi mi yoktur.
Öncelikle şöyle cevap vereyim. Birisi master olmak üzere iki üniversite bitirmiş ve üçüncüsünü de bitirmek üzere olan bir eğitimci, bir yazar, birçok sivil toplum kuruluşunun temsilcisi ve yöneticisi olarak, yazdığım konularla ilgili yeterli bilgi birikimine sahip olduğuma inanıyorum. 
YÖK yasası konusuna gelince, bu konuda bırakın yasayı, ortada yasa tasarısı bile yoktur. Yalnızca birtakım çalışmalar vardır. Tasarılaşmamış bir konu hakkında bile yorum yapıp okurları yanlış bilgilendirmek istemediğim için bu konuya girmediğimi bilmenizi isterim.
Haftaya görüşünceye dek hepinize saygılar…