Koyunbaba Köprüsü ve Osmancık Kalesi manzarasını seyredip, sıcak çayımızı yudumlarken Osmancık’taki gelişmelerin analizini yapmak bir başka huzur veriyor insana.
Son on yılda Osmancık’taki gelişmeleri, yenilikleri ve değişimi hafızamda canlandırmaya çalıştım.
Rahmetli dedem  bu değişime şahit olsaydı  “Osmancık gabuğunu gırıyo” değerlendirmesini yapardı diye düşündüm.
Ne diyordu Yunus  “Biz gelmedik dava için, bizim işimiz sevda için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik.”
Yunus’un dediği gibi gönülleri yapabilmek için çalışmak gerek. Derin bir nefes alıp düşünmeye başladım ve  Allah emeği geçenlerden razı olsun sözleri dudaklarımdan döküldü.

İzlenimlerim neticesinde bu topraklarda doğup büyümüş ve bu topraklara sevdalı yüreklerin sessizce gönüller yaptıkları ve bu coğrafyayı 2023 yılına hazırladıkları gerçeğini ortaya koyuyordu.
Kuzeyi Osmancık ve Güney batısı İskilip’ti Maden Dağı’nın ve ortasında Dodurga ve hemen yanıbaşındaydı Oğuzlar. Maden coğrafyasının çileli yıllarını hatırladım. İnsanların traktörlerle kömür taşıdıkları günleri, tozu toprağı ve madenin karası bir film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden.
Osmancık’a her yeni okul açıldığı müjdesini aldığımda içim içime sığmaz oluyor.
Hikayesi hazin bir yol olan Kırkdilim’in açılması ile ne heyecanlar yaşadığımızı düşündüm.

Kırkdilim hikayeleri ile büyüdüğümüzü, on yıllar boyu Kırkdilim’le ilgili sorumluların sorumsuzca anlattıkları hikayeleri dinlemekle ömrümüzün geçtiğini, Kırkdilim adının dilden dile dolaştığını ve  yüreklerde nice acılar  bırakıp nice ocaklar söndürdüğünü canlandırdım hafızamda.
Ankara’ya vardığında Kırkdilim sorunu çözülecek dediğini hatırlıyorum. Hazırlanan Kırkdilim dosyası artık masasındaydı ve gün geldi adına şiirler yazılan Kırkdilim çilesi tarih oldu.

Kırk yıl hikaye, kırk yıl daha koy.
Tünel öyküleri anlatılır boy boy.
Artık açılışın var düğün dernek toy
Hikayesi hazin bir yol Kırkdilim

Osmancık çok bekledi yollarını
Dodurga bir açınca kollarını
Unutmam Laçin ve Oğuz’larını
Yeşil Kargı yakın oldu Kırkdilim.
 
Diyordu şair Kırkdilim’in şenlendiği o güzel günde. 

***
Lafta kırk yıllık ve gerçekte yüz yıllık rüyayı aydınlatanların bölge halkının gönlünde “Kırkdilim Fatihi “ olarak yer bulması gerektiğini düşündüm.
Yol medeniyettir ilkesi ile dört bir koldan bölünmüş yollarla ve tehlikeli geçişlerin yeniden projelendirilmesi ile doğudan batıya ve kuzeyden güneye geçişlerin ortak noktası olan Çorum’un haklı  ve gerekli isteklerinin  her yeni günde bir bir sıralandığına şahit oldum.
Sözlerimi harmanladığım çeyrek asra yakın bir zaman diliminde yaptığım araştırma ve analizlerimde hiç yanılmadım. 

Her tarafı yeşil dağın eteği,
Arı zevkle yapar balı peteği,
Dodurga dan geçer ırmak yatağı,
Güzel Memleketim Çorum elleri

Arıların bal yaparken aldığı zevk kalem ve kağıtla kolay kolay anlatılmaz. Yaşamak gerek. Güzel memleketim Çorum elleri diyorken şair sözlerin lafta kalmadığını düşündüm. Prensipli olmak ve sistemli çalışmak neticesinde şairin dizelerinde olduğu gibi Kızılırmak havzasının anlam bulduğunu kurguladım.

Obruk’ta bir deniz kucağımızda
Alpağut tütüyor ocağımızda
Kırkdilim de terler sıcağımızda
Gülleri bir başka kokar Çorum’un

***
Çorum Kızılırmak havzası gabuğunu gırdıkça  artık güller de  bir başka kokmaya başlıyordu  Çorum’da.
Dodurga’nın çilek ve organik sebze bahçelerinden fışkıran bereketi gördüm ve notlarım arasına aldım. Doğup büyüdüğüm ve yaşadığım havzayı karış karış tararken bin değil on bin defa deklanşöre bastım.
Bu bilgiler ışığında “Gözün aydın Osmancık artık gabuğunu gırıyon” diyebildikten sonra analizlerimle bölgenin 2023 yılına hazırlandığı müjdesini siz okurlarımla paylaşmak istedim.