MESELE KOBANİ DEĞİL DAHA ANLAMADINIZ MI!
KOBANİ MESELESİNİN ASIL GERÇEĞİ
10 Ağustos tarihinden bugüne klavye başına geçip yazı yazmıyordum. Açıkçası biraz dinlemeye ihtiyacım olduğunu hissettim. Çünkü bilmeden körlük içine düşüp büyük resimden uzaklaşmaya başladığımı fark ettim. O açıdan, yazılara bir süre ara vermek toparlanmamı sağladı diyebilirim.
Gelelim bugünkü yazımıza;
Gazete manşetleri yıkılıyor, televizyon haberlerinde ilk gündem, Türkiye’de yandaş gruplar tarafından çıkarılan provokasyonlar. Gerginlik her geçen dakika tırmandırılmaya çalışılıyor. Sokaklar ateşe veriliyor. Ölen ve yaralananlar var. Gezi Parkı meraklıları yeniden heyecanlanmış durumda.
Peki bu sefer hangi bahane ile?
Kobani meselesi yüzünden.
Günlerdir konuşulup duruLUyor Kobani diye. Ben de bugün bu meseleyi açıklamak istedim.
IŞİD bir aya yakın süredir Kobani’ye saldırmakta. Son gelen bilgiler Kobani’nin düşme noktasına geldiği yönünde. Süreç zarfında Koalisyon Güçleri hava saldırılarında bulundular ama her hangi bir sonuç alamadılar. Şimdi Türkiye’den kara harekatı bekliyorlar. Onlar, IŞİD’in saldırıları altında olan bölge için harekat beklentisi içindeler ancak Türkiye’de haklı olarak, bir harekat olacaksa Suriye’nin tamamına yönelik olmalı görüşünde. Çünkü yarın Suriye’de başka karışıklıkların da çıkmayacağının garantisi yok. Onun için meselenin kökten çözüme kavuşturulması gerekiyor.
Gelelim Kobani neselesine;
IŞİD Kobani’ye Neden Saldırıyor?
IŞİD uzun süredir bölgede eylemler içerisinde. Ciddi anlamda birtakım yerleri de ele geçirmiş durumda. Ve Kobani IŞİD’in ele geçirdiği toprakların tam ortasında kalıyor. Eğer IŞİD Kobaniyi ele geçirirse hareket alanını daha da genişletecek ve ele geçirdiği topraklarda bir bütünlük sağlamış olacak.
Bir diğer neden ise Suruç’taki Mürşitpınar sınır kapısı. IŞİD eğer Kobani’yi ele geçirirse bu kapının kontrolünü de yine eline geçirmiş olacak.
Mürşitpınar sınır kapısı neden bu kadar önemli derseniz, cevabını az sonra okuyacaksınız.
Kürtler ise sınır kapısının kontrolünün IŞİD’in eline geçmesini istemiyor. Kobani Esed Rejiminden koparılan ilk şehir. Herşeyden önce PYD için psikolojik önemi var. O bölgede, Afrin ve Cezire de Kürtlerin kontrolü altında. Kobani ise Afrin ve Cezirenin arasında kalmakta. Bu üç bölge bir arada Kürtler için önemli bir kanton olmuş durumda. Eğer Kobani düşerse Afrin ve Cezire arasındaki bağlantı da kopmuş olacak ki bu durum başta lojistik sorunlar olmak üzere bir takım problemleri de beraberinde getirecek ve direnişin belinin kırılmasına neden olacak.
Esasen şu an da Afrin ve Cezire arasındaki o bağ büyük oranda kopmuş durumda.
Peki PYD Ne istiyor?
Hatırlayacak olursanız geçtiğimiz günlerde PYD lideri Salih Müslim Türkiye’ye gelerek Dışişleri ve MİT yetkilileri ile görüşmüştü. Görüşmeler gizli olduğu için ne konuşulduğu tam bilinmiyor. Ama gelen bilgiler PYD’nin, Afrin ve Cezire arasında bir koridor açılmasını istediği yönünde. Bu şekilde, Afrin ve Cezire’deki PYD’lilerin Kobani’ye geçişi sağlanmak isteniyor.
Bir diğer husus, bölgedeki PYD’lilere silah yardımının sağlanması. Kuzey Irak’tan getirmeyi düşündükleri silahları habur sınır kapısından geçirmek istiyorlar. Daha sonra da bu silahları mürşitpınar üzerinden Kobani’ye. Bu noktada Mürşitpınar sınır kapısının neden önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır sanırım.
Kobani meselesinin özeti bu. Gelelim Kobani’yi bahane ederek Türkiye’yi karıştırmak isteyenlere. Sizce onların derdi ne olabilir…?
Mesele Kobani Değil Daha Anlamadınız mı!