İstanbul Anakent Belediye Başkanı Kadir Topbaş:
__ Fatura bize kesiliyor. Birtakım bakanlıkların, kurumların, İstanbul'da plan (izninizle) yapma yetkisi kalkmalı dedi...
Ana muhalefet partisi de tam desteğini vereceğini belirtti...
Evet, kentler kendi yapısına göre planları yapılıp, gelecekleri ona göre şekillendirilip, kimliklendirilmelidir…
İçinde yaşayanlarla ortak akılla, çok yönlü, insana hizmet edecek şekilde gelecekleri hazırlanmak zorundadır...
Uzaktan kumanda ile şimdiki TOKİ evleri gibi bir plan yapıp, her kente aynısı uygulanmamalıdır...
Kaynakları ve gelişimi, oradaki insanların sosyal yapısı, iş gücü, yetiştireceği ürün, yapılacak yatırımları, içecekleri suları vs. düşünülerek yön verilmek zorundadır...
Birçok etken kentlerin geleceğini etkiler... Her konu ve her kaynak tek bir kişiyi dışarıda bırakmayacak şekilde düşünülmek zorundadır...
Kentleri planlamak sadece binaları şekillendirmek değildir... Yeşilinden, böceğine, ulaşımından, nefesine, yüzlerce bileşeni vardır...
En önemlisi de yeraltı ve yer üssü kaynaklarının varlığıdır...
 
***
Evetttt zurnanın zırt dediği yerde buradadır... Yani kentlerin planlanacak olanlar sadece bina yoğunluğu değildir...
Kaynakların ve zenginliklerinde kullanımını da kapsayacaktır...
Yıllardır Diyarbakır’ı yönetenler bizim kaynaklarımızı biz kullanalım, neden devlet karışıyor, Petrolümüzü biz çıkarıp satalım, madenimizi biz işleyelim, dediklerini dinledim, dinliyoruz...
Sonucun buralara gitmesinden korkarım...
Kadir Topbaş yerel yönetim olarak sıkıntılar çekiyordur, birçok kentimizde aynı sıkıntılarla karşı karşıyadır… Planlamada sorunları çoktur
Evet, İstanbul birçok ülkeden büyük ve de durmadan göç alan bir kent...
Para babalarının iştahını kabartıyor...
Gezi parkı bile iş merkezine dönüştürülmeye çalışıldı... Dünyanın duyduğu bir pay kapma projelendirmesiydi diye yansıdı...
Para kapısı görülen her alan para babalarınca şekillendirebiliyor... Gerek merkezden gerekse, Anakent ve kent meclis kararlarıyla yerellerden...
Kentin planları bakanlıkların onayından geçer ve çok uzun yılları kapsar çevre kentlerle de bağlantısı kurularak yapılır... Çevre Düzeni Planları yapılmak zorundadır…
Yani kim tarafından nasıl yapılırsa yapılsın önemli olan planları yönetmektir...
Yönetenlerin yetkisindedir... Yönetenler istediği gibi şekillendirebilirler…
Özerkliğin kapıları İstanbul’dan geçeceğe benziyor...
Mimarı da Anakent yöneticisi olacak gibi... Uzun soluklu işletilecek bir plan devreye sokulacağa benziyor…
Yarının Diyarbakır’ın özerkliğinin taslakları yapılmaktadır...
Yani açılım doğudan değil batıdan İstanbul’dan başlamış olacaktır...
Milletimize alıştırmaya, kabullendirmeye çalıştıkları, özerkliğin bölünmenin temelleri planlama yetkisiyle çuvala girip parçalamanın haritasını çizmeye İstanbul’dan başlatılacağa benziyor...
Milletimizin vergisinden maaş alan, TBMM'sinde oturan bir vekil, sizin devletiniz deyip, askerimizi taşlaması MAİDARDIR...
Yeni Türkiye dedikleri olguyu, algılatmaya İstanbul’dan başlayacaklar gibi...
Kim ne derse desin akın, akın mültecinin de sınırlarımızdan kentlerimize yayılmasını istemiyorum…
Kalın Sağlıcakla__Sınırlı__