Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik tehdit iddiasıyla bir süre tutuklu kalan ve yargı süreci devam eden duayen gazeteci Fatih Altaylı, YouTube programının en önemli sponsorlarından Yatsan ile yollarının ayrıldığını duyurdu. Altaylı, yaklaşık iki yıldır devam eden iş birliğinin sona ermesinin ardında "patronaj baskısı" olduğunu iddia ederek, kararın şirket CEO'sunun iradesi dışında alındığını ima etti.
Gazeteci Fatih Altaylı, kendi adını taşıyan YouTube kanalında yaptığı "Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR" başlıklı son programında, izleyicilerin dikkatini çeken önemli bir gelişmeyi paylaştı. Programın uzun süreli sponsoru olan yatak markası Yatsan'ın, sponsorluk anlaşmasını sonlandırdığını açıklayan Altaylı, bu kararın perde arkasına dair çarpıcı iddialarda bulundu. Kararın, yaşadığı hukuki süreçle bağlantılı olabileceği yorumları yapılırken, Altaylı'nın açıklamaları gündeme bomba gibi düştü.
Fatih Altaylı'dan 'Patronaj Baskısı' İddiası
Fatih Altaylı, sponsorluk bitişini açıklarken kullandığı ifadelerle kararın basit bir ticari anlaşmanın sonlanması olmadığını, dış müdahalelerle alındığını öne sürdü. "Bu bir patronaj kararıdır" diyerek durumu özetleyen Altaylı, Yatsan'ın Türkiye yönetiminin ve CEO'sunun bu karardan memnun olmadığını, ancak daha üst bir iradenin devreye girdiğini belirtti. Bu ifade, kararın şirketin yurt dışındaki merkez yönetiminden veya siyasi bir baskı sonucu alındığı şeklinde yorumlandı.
Altaylı, üç ay gibi kısa bir süre için başlayan sponsorluk yolculuğunun, karşılıklı memnuniyet ve markaya sağladıkları olumlu katkı sayesinde yaklaşık iki yıllık bir iş birliğine dönüştüğünü hatırlattı. Bu başarılı sürecin, kendi iradeleri dışında ani bir kararla sonlandırılmasının manidar olduğunu vurgulayan Altaylı, yaşadığı hukuki sürecin ardından böyle bir gelişmenin yaşanmasına dikkat çekti. Bu durum, "patronaj baskısı" ifadesinin siyasi bir gönderme içerdiği iddialarını güçlendirdi.
Yatsan CEO'su Gökalp Bahçeli'nin Tavrı Ne Oldu?
Fatih Altaylı, açıklamalarında Yatsan'ın CEO'su Gökalp Bahçeli ile olan dostluğuna ve profesyonel ilişkisine özel bir parantez açtı. Bahçeli'nin bugüne kadarki destekleri için teşekkür eden Altaylı, bu ayrılık kararından dolayı CEO'nun da büyük bir üzüntü duyduğunu bildiğini söyledi. Bu sözler, kararın operasyonel düzeyde değil, stratejik ve daha üst bir seviyede alındığını teyit eder nitelikteydi.
Yatsan'ın, İngiltere ve ABD merkezli uluslararası bir yatırım fonu olan Janus Henderson Grubu'na ait olduğunu hatırlatan Altaylı, dolaylı olarak kararın bu uluslararası yapı tarafından alındığını işaret etti. Gökalp Bahçeli'nin elinden bir şey gelmediğini ve kendisinin de bu duruma üzüldüğünü belirtmesi, şirketin Türkiye yönetimi ile global yönetimi arasında bir görüş ayrılığı yaşanmış olabileceği ihtimalini akıllara getirdi.
Sponsorluk Kararı Altaylı'nın Tutuklanmasıyla İlgili mi?
Her ne kadar Fatih Altaylı veya Yatsan tarafından doğrudan bir açıklama yapılmasa da, sponsorluğun sona erme zamanlaması kamuoyunda doğrudan Altaylı'nın yaşadığı hukuki süreçle ilişkilendirildi. Cumhurbaşkanı'na yönelik tehdit iddiasıyla tutuklanması, Türkiye'de büyük ses getirmiş ve basın özgürlüğü tartışmalarını alevlendirmişti. Bu sürecin ardından uluslararası bir markanın sponsorluğunu çekmesi, "şirketin siyasi risk almak istemediği" şeklinde yorumlandı.
İzleyiciler ve Altaylı'nın takipçileri, sosyal medyada Yatsan'a tepki göstererek kararın politik olduğunu savundu. Altaylı'nın programında bu konuya özel bir bölüm ayırarak izleyicilerin tepkisine yanıt vermesi ve durumu şeffaf bir şekilde açıklaması, konunun takipçileri nezdindeki hassasiyetini de ortaya koydu. Bu gelişme, Türkiye'de faaliyet gösteren markaların, siyasi tartışmaların odağındaki isimlerle çalışırken karşılaştıkları baskı ve zorlukları bir kez daha gündeme getirdi.
