Çorum Kadın Meclisi ile Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından Çorum Kadeş Barış Meydanı’nda “Narin için adalet istiyoruz” sloganı ile eylem düzenlendi.

Katılımcılar, Narin’in katillerinin bir an önce bulunması ve en ağır cezaya çarptırılmasını istedi.

Sık sık 'Narin için Adalet' sloganlarının atıldığı basın açıklamasına; CHP İl Başkanı Av. Dinçer Solmaz, CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, CHP İl-İlçe yöneticileri, CHP Kadın Kolları İl Başkanı Özlem Güngör, CHP Belediye ve İl Genel Meclisi Üyeleri, Emek Partisi, DEM Parti temsilcileri ile KESK'e bağlı Eğitim Sen, SES, Tüm Bel Sen Şube temsilcileri, Atatürkçü Düşünce Derneği Çorum Şube Başkanı Uğur Demirer ile çok sayıda yurttaş da destek verdi.

“BU ÜLKEDE ÇOCUKLARIN KADERİ HEP ÖLÜM, HEP EŞİTSİZLİK, ŞİDDET Mİ OLACAK?”

Eylem sırasında konuşan Kadın Meclisi Sözcüsü Av. Burçin Solmaz Polat, çocukların korunması için etkin bir mücadele verilmesi gerektiğini vurguladı.

Polat, "Her yeri mobese ile çevrili bir kentte, küçücük bir köyde, tam 19 gün bulunamadı. Narin hayattayken bulunamaz mıydı?" dedi.

Polat , "Nasıl ki kadın cinayetlerini durdurmak mümkünse çocukları da korumak mümkün. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu var, tıpkı 6284 gibi. Kanun etkin uygulansın ki çocuklar yaşasın, özgürce yaşayabilsin. Lanzarote Sözleşmesi var, tıpkı İstanbul Sözleşmesi gibi. Uygulansın ki başka Narinler öldürülmesin" ifadesini kullandı.

Polat, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Ayda bin çocuğun kaybolduğu konuşuluyor. TÜİK 2016 yılından beri kaybolan çocukların verilerini açıklamıyor. Gerçekleri susarak ortadan kaldıramazsınız. Daha kaç çocuk Narin gibi hayattan koparılacak küçücük yaşta? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ne iş yapıyor? Bakanlığın görevi sadece ailelerin ne kadar kutsal olduğunu mu anlatmak? O ailelerde çocuklar neler yaşıyor sormaz mısınız? Biz size sorarız. Çocuklar öldürüldüğünde, bulunmadığında, istismara uğradığında niye görevinizi yapmadınız diye sorarız. Çocuklar yere göğe sığdıramadığınız ailelerinizde anneleri ile birlikte öldürülüyor. Babaları tarafından öldürülüyorlar hem de.

Sokak hayvanları katlediliyor. Çuvallar içerisinde ölü köpekler bulunuyor. Şimdi biz nasıl inanalım çocukların korunduğuna? Nasıl inanalım Narin'i bulmak için titiz bir inceleme yapıldığına? Nasıl ki kadın cinayetlerini durdurmak mümkünse çocukları da korumak mümkün. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu var, tıpkı 6284 gibi. Kanun etkin uygulansın ki çocuklar yaşasın, özgürce yaşayabilsin. Lanzarote Sözleşmesi var, tıpkı İstanbul Sözleşmesi gibi. Uygulansın ki başka Narinler öldürülmesin. Okulları açılıyor. Okullarda risk tarama formları uygulansın. Uygulansın ki çocuklar istismar edilmesin. Çözüm uzakta değil. Sözleşme, yasa etkin uygulanırsa çocuklar yaşayacak. Eşitçe yaşayacak. Narin de okula gidecekti. Olması gereken yer sınıfıydı. Bir çocuğa daha ne oldu diye sormak istemiyoruz. Sormamak için mücadele edeceğiz.”

Mehmet Dede Obruk Köyü Geleneksel Şenlikleri yarın Mehmet Dede Obruk Köyü Geleneksel Şenlikleri yarın

NARİN İÇİN ADALET, TÜM ÇOCUKLAR İÇİN ADALET!”

Çorum Kadın Platformu adına söz alan Eğitim Sen Kadın Sekreteri Eylem Kandemir ise, Narin’in katledilmesi sürecindeki tüm sorumlular ortaya çıkarılana, en ağır cezayı alana kadar olayın takipçisi olacaklarını belirterek, çocukların güvenle yaşayacağı ortamlar yaratılana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.

Kandemir, “Yine isyanımızla ve yasımızla karşınızdayız. Yakışmıyor çocuklara ağlamak, yakışmıyor çocuklara aç kalmak ve yakışmıyor çocuklara ölüm, ölmek, öldürülmek…

Yakışmıyor ama gün geçmiyor, yıl geçmiyor ki bir çocuğumuz o veya bu sebepten ölmesin, öldürülmesin. Bunlardan Biri de Narin Güran oldu. Kaybolduğu günden beri umutla beklesek de maalesef iyi bir haber alamadık. O küçücük beden bir torbanın içinde bir dere kenarında bulundu. Narin’in gülen yüzü soldu, solduruldu. Bugün okulda, sırasında arkadaşları ve öğretmenleri ile olması gereken küçük Narin kara toprağa girdi.

Çocuğu koruyan güvencelerin uygulanmadığı, çocuk katillerinin cezasızlık ile korunduğu, çocuğa karşı şiddeti önleyici çalışmaların yapılmadığı, çocuk alanındaki kazanımların ortadan kaldırıldığı bu düzende, tek bir çocuğu daha kaybetmek istemiyoruz. Çünkü artık halk olarak bu acıları yaşamaya sabrımız da takatimiz de kalmadı. Yeterli önlemler alınsın, caydırıcı cezalar verilsin ve bu ölümler son bulsun ki Gülistan da Leyla da Narin de ve diğerleri de rahat uyusun.

Narin’in katledilmesi sürecindeki tüm sorumlular ortaya çıkarılana, en ağır cezayı alana kadar olayın takipçisi olacağız ve çocuklarımızın güvenle yaşayacağı ortamlar yaratılana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” ” ifadesini kullandı.

Kaynak: Yayla Haber