Çocukların eğitiminin öneminden bahsederiz. İhmal edilmemsi gereken önemli eğitimlerden 
Biri de para idaresi eğitimidir.
Çocuklarımızın para kazanma ve para harcama eğitimine küçük yaşta başlanılmalıdır. Paranın kolay kazanıldığını düşünüyor çoğu çocuklar. Hatta yakınlarımdan biri her kartı olana bankaların para verdiğini düşünüyormuş.
Yani devlet tarafından herkese para verildiğini düşünüyormuş çocuk. Bu kadar çok para harcama diyen yakınlarına babamın bankası var demiş.
Kolay kazanıldığını düşündüklerinden dolayı da harcamalarını kısıtlarsanız size küser.
Ülkelerin bütçesinin olduğu gibi ailelerinde bütçeleri olur.
 Gelir gider dengesinin uyumlu olması gerekir. Paranın kazanılmasının ne kadar güç olduğunu anlatmaktan öte yaşamaları gerekiyor. Günümüzde iş sahibi olmak o kadar zor ki, iş bulmanın ne kadar zor olduğunu bilmeyen yoktur.
Çocukluk çağından itibaren tutumlu olmayı, çalışmayı, üretmeyi, emeğe saygıyı öğretmek gerekiyor. Büyükler olarak bizlerinde hataya düştükleri anlar olabiliyor.
Ekonomi alanında çevremizde başarılı olanları çocuklarımıza örnek verebiliriz. Harçlıklarını ölçülü vermeli ve de onunda kendine ait parasını idare etmesini öğrenmesi gerektiğini yaşaması gerekir.
Çocukların harçlıklarını hafta başında vererek hafta sonuna kadar başka para verilmeyeceğini bilmesi kendini ona göre hazırlar. Hafta sonuna kadar isteklerini kendi belki ilk günler de ayarlayamaz. Birden idareli olmasını beklemek uygun olmaz. Zamana bırakmalıyız.
Haddinden fazla para vermemeliyiz.  Bol para verirsek çalışmak istemez. Varlık içinde büyüyen çocukların hayata bakışı kendileri için tehlike arz ediyor.
Çocukluğumda varlık içinde olan birçok arkadaşım hayata atıldıklarında zor duruma düştüler. Varlıklı ailenin evladı olmanın şanssızlığını yaşıyorlar. Hayatın idamesinde hep annenin babanın desteği sürecek olarak düşünülüyor.
İşe gönderilmiyor, soğuğa çıkarılmıyor, sıcakla karşılaşmıyor. Her istediği de elinin altında olunca hayatın gerçeklerine yabancı oluyor. Hayatı umursanmaz, sıkıntısız gördüğünden ciddiye almıyor.
  Öncelikle aileler çocuklarının aşırı para harcamalarına sebebiyet vermemelidir. Baba para vermediyse, anne merhamet edercesine para verirse çocuklar zafiyeti kullanırlar. Anne baba belli miktarda harçlık verdiğinde sorumsuzca harcar dede ve ninesi de vermezse çocuk açık kapı bulamaz.
Ailedeki bireyler aynı tavrı takınmalıdırlar. Birinin hayır dediğine diğeri de hayır demelidir. Aile büyüklerinin tavrı aynı olursa yüz bulamaz.
Verilen harçlıklarında uygun yerlere harcanması denetlenmeli. Uygun olmayan yerlere harcaması tespit edilirse uygun dille anlatılmalıdır.
Çocuklarımızın belli yaşlarına kadar harcamalarının gözetimimiz altında olduklarının farkına vardırmalıyız. Para benim diye de istediği gibi harcamasına müsaade edilmeyeceğini fark etmeli. 
Çocukluk çağında önlemini almazsak büyüklerinde hiç söz geçiremeyiz. Bizi dinlemezler. Eskiden istediğim kadar para veriyordunuz şimdi neden böyle oldu diye sorar.
Çalışması gerektiğini söylediğiniz de size kızabilir. Hakaret edebilir. Çalışmayla yüz yüze getirmediğimizden pişman oluruz. Keşke acımasaydım diye ah vah ederiz.  Fakat çaresizliğin sonudur.
Herkes evladını sever. Sevmenin de aşırısı demek ki zarar. Çocuklarımızın ayakları üzerinde durabilmeleri için varlık- yokluk, rahat – zorluk, fakirlik- zenginlik, bulma – bulmama her iki dünyayı da yaşamalıdır.
Çocuklarımızı sevenler olarak çok merhamet yerine gerçekçi yaklaşmalı, hayatın rampasının ve enginlerinin olduğunun bilincinde olmalıdır.