CHP kulisleri yeniden hareketlendi. Gazeteci Hilal Köylü’nün aktardığı bilgilere göre, Cumhuriyet Halk Partisi’nde 20 milletvekilinin istifasıyla “ara seçim” sürecini tetikleme planı gündeme alındı. CHP, hem iktidarın operasyonlarına karşı psikolojik üstünlük sağlamak hem de erken seçim çağrısını tabana yaymak için 14 Mayıs 2023 seçimlerinin ardından anayasanın öngördüğü “30 ay” kuralını fırsata çevirmek istiyor.
Sandıklar yeniden halkla buluşabilir mi?
Hilal Köylü, YouTube kanalında yaptığı değerlendirmede, CHP’nin 2019 ve 2023 süreçlerinden ilham alarak halkla sandık buluşturma stratejisini yeniden devreye sokmak istediğini aktardı. Edinilen kulis bilgilerine göre, CHP lideri Özgür Özel, partililere bu planı detaylandırmaları talimatını verdi.
Stratejinin özünde, sembolik de olsa halkı yeniden sandık atmosferine sokmak, muhalefet seçmenini motive etmek ve kamuoyuna “CHP sahada” mesajı vermek var. 2019’daki Ekrem İmamoğlu kampanyasında olduğu gibi, Türkiye genelinde gönüllü sandıklar kurulması ve seçmenle doğrudan temas kurulması planlanıyor.
Anayasal süreç nasıl işler?
Anayasa’ya göre genel seçim tarihinden itibaren 30 ay sonra — yani Kasım 2025’e yaklaşırken — boşalan milletvekili sayısı 30'u bulursa “ara seçim” yapılması gündeme gelebiliyor. CHP kulislerinde bu çerçevede 20 vekilin istifa ederek süreci başlatması ve iktidarı “karşı pozisyon almaya zorlaması” planlanıyor.
Ancak bu noktada iktidar cephesi frene basıyor. Cumhur İttifakı kaynakları, TBMM Genel Kurulu’nda bu istifaların onaylanması gerektiğini ve “çoğunluk bizde, seçim için onay vermeyiz” mesajını net şekilde veriyor.
CHP’nin alternatifi: “Halk sandığı”
CHP yönetimi ise bu olasılığı göz önünde bulundurarak, resmî bir ara seçim gerçekleşmese bile Türkiye genelinde “sembolik sandık” uygulamasını devreye sokmaya hazırlanıyor. 2023 seçim sürecindeki gibi her mahallede, ilçede ve meydanda sandıklar kurularak “halk iradesi”ne referans yapılacak.
CHP kurmaylarına göre, bu yöntem halkta karşılık bulmuştu ve “sandıkla psikolojik bağ kurma” stratejisi muhalefet seçmeni üzerinde etkili olmuştu.
Hedef: Psikolojik üstünlük ve saha hâkimiyeti
Köylü’nün aktarımına göre, CHP’nin bu adımı sadece erken seçim baskısını artırmakla sınırlı değil. Aynı zamanda son dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve CHP’li belediyelere yönelik artan yargı ve operasyon baskılarına karşı bir meydan okuma olarak da kurgulanıyor.
Parti kaynakları, “Sandık kurulsun ya da kurulmasın, biz halkla bağımızı koparmayacağız” görüşünde birleşiyor.
Ara seçim anayasal çerçevede mümkün olsa da, siyasal olarak gerçekleşip gerçekleşmeyeceği meclis çoğunluğunun tavrına bağlı. Ancak CHP’nin sembolik sandık planı, seçim atmosferini diri tutmak, sahada görünür olmak ve erken seçim talebini kitleselleştirmek açısından kritik bir hamle olarak değerlendiriliyor. Bu strateji, önümüzdeki aylarda Türkiye siyasetinde tansiyonu yeniden yükseltecek gibi görünüyor.
