Eğitim gelişmektir, geliştirmektir. Eğitim değişmektir ve değiştirmektir. Konfiçyus’un da asırlar öncesinden söylediği üzere “Etraflıca çalış, doğru bir şekilde araştır,
dikkatlice düşün, düşündüklerini gözden geçir, ciddi ve samimi bir şekilde uygula.” sözlerini ilke edinerek Çorum Milli eğitimdeki değişimi bir eğitimci gözüyle analiz edip yorumlamaya ve değerlendirmeye çalışalım.
Çorum Milli Eğitim Müdürlüğü 510 Okul ve Kurumu bünyesinde barındıran, 4431 derslikten oluşan, 7044 öğretmenin görev yaptığı ve 97.075 öğrenciye eğitim imkanı sunulan devasa bir aileden oluşuyor.
Genellikle kurumlar büyüdükçe hantal bit yapıya bürünürler. Ancak profesyonel kaliteli, uyumlu ve vizyon sahibi bir yönetim kadrosu oluşturabilirseniz sonuç alır kurumu hantal yapıdan kurtarır, dinamikleştirirsiniz.
Her halde yukarıdaki ifadelere hiç kimsenin itirazı olmayacaktır. Çünkü burada anlatılmak istenen tamamen bilimselliktir. Bilimselliğe karşı çıkmanın faturası ise cehalet ile ölçülür.
Bakınız Çorum İl Milli Eğitimdeki son üç yılı değerlendirmeye çalışalım. Gerek mevcut derslik sayısının her artırılmış olması ve gerekse öğretmen sayısında artış kaydedilmesi önemli bir gelişmedir. Temel eğitim, teknik eğitim ve ortaöğretimdeki derslik başına sayının düşmesini de notlarımız arasına almayı unutmayalım ki Türkiye ortalamasının üzerine çıkılmıştır.
Çorum ili Teog sınavlarında Türkiye ortalamasının üzerine çıkarak her yıl bir kça basamak atlamış 81 vilayet içerisinde ilk 10 içerisinde yer alması sağlanmıştır Benzer sonuçları LYS için de sıralamak mümkündür.
Proje tabanlı bir eğitim sistemini benimseyen Çorum milli eğitim uygulamaları pek çok vilayet için örnek teşkil etmektedir. Son iki yılda 20 nin üzerinde projeyi uygulamaya geçirerek adeta bir rekora imza atan Çorum Milli Eğitim Müdürlüğü geleceği okuyan uygulamaları ile Türkiye Eğitim dünyasında örnek olmaya devam etmektedir. Hele “Her okulun bir projesi var” uygulaması ile Çorum genelindeki bütün okullarda proje için düğmeye basılmış ve 176 okulda 320 nin üzerindeki proje kabul edilerek ile yine bir Türkiye rekoruna imza atılmıştır.
Tabii bu rakamlar vizyon sahibi yöneticilerin kararlı tutumları neticesinde elde edilmektedir.
Öğrencilerin eğitimi ve hayat boyu eğitimin yanı sıra personel eğitimi yani hizmet içi eğitimde de istatistiklere adeta tavan yaptıran Çorum milli eğitim müdürlüğünün stajyer öğretmenlerin yetiştirilmesi ile ilgili uygulamaları da hemen Türkiye de tek ve örnek olacak uygulamalar arasındadır.
Bu bağlamda son günlerde çeşitli basın ve yayın organlarında yer alan akıllı telefon polemiği ile ilgili haberler ne yazıktır ki pek çok gazeteci arkadaşımız tarafından araştırılmadan incelenmeden olduğu gibi servis edilmiş ve vizyon sahibi bir kurum için olumsuz değerlendirmeler yapılmasına fırsat verilmiştir.
Bu haberi ve gelişmeleri özetleyelim. Bir sendikanın Çorum şube başkanı, il milli eğitim müdür yardımcısı sayın Kadir Songüt’ü aday öğretmenlere karşı kaba davranmakla suçlamış.
Önce şaşırdım ve biraz araştırdım. Çorum Milli Eğitim’de üç müdür yardımcısı var. Sayın Songüt bu müdür yardımcılarından bir tanesi. Kısaca diğer müdür yardımcıları ile birlikte yukarıdaki istatistikleri sağlayan ve Çorum’da eğitim yönetimine vizyonel ve profesyonel açıdan bakan kadroyu oluşturanlardan.
Her şeyden önce sayın Songüt’ü hangi sendikadan ve hangi görüşten olursa olsun kaba ve basıcı olarak nitelendiren eğitimci sayısı parmakla gösterecek kadar sınırlıdır. Olaya ideolojik açıdan bakılmadığı sürece her kim olursa olsun sayın Söngüt’ün hakkını teslim etmelidir. Songüt protokol kurallarını bilen bir kişidir. Bazen söylemleriyle ince mesajlar verir. Ancak hiç kimseyi kırmaz. Son derece naziktir.
Konuyu araştırdım. Songüt aday öğretmenlerle yaptığı toplantıda mesleğin zorluklarına alışmaları ast ve üst ilişkileri konusunda pişmeleri için mesajlar vermiş. Bir kaç aday öğretmen konuya hakim olmadıkları için onları toplantı ve protokol kuralları hususunda bilgilendirmekle birlikte usul ve esaslar yol ve yordam konusunda kibarca uyarmış.
Aday öğretmenlerin sınavda görev almaları engellenmiyor. Burada yasal bir boşluk söz konusu. Aday öğretmenler o hafta sonu yapılacak olan müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığı sınavlarında görev almak için başvuruyor. Ne kadar ucube bir durum değil mi?
Siz yirmi yıllık bir öğretmensiniz ve yönetici olmak için sınava gireceksiniz ve sizin sınav salonunuzda stajyer bir öğretmen salon görevlisi olacak öyle mi? Yok daha neler. Sonra yol yordamı ve yöntemi ile bu durum stajyer öğretmenlere izah edilecek ve bu sınava başvurmanın etik olmayacağı ifade edilecek ve ne yazıktır ki bunun adı stajyer öğretmenlerin sınav başvuruları engelleniyor olacak. Buyurun siz olsaydınız ne yapardınız? Bu bir fırçalama değildir. Tehdit hiç değildir. Doğru olanı ve olması gerekeni doğru bir dille tarif etmektir.
Basında yer alan ifade, öğretmenin kalitesi akıllı telefonla mı ölçülür? Evet iddia ediyorum öğretmenin kalitesi akılı telefon ile ölçülür.
Akıllı telefonların insanın hayatındaki önemini kavramak öncelikle vizyon sahibi olmayı gerektirir.
Çünkü gerek haberde ve gerekse beyanatta bilgi fukaralığı söz konusudur. Neden mi?
Çorum Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE birimi tarafından stajyer öğretmenlerin daha iyi yetiştirilmesi için bir klavuz kitap hazırlamış ve bu çalışma yine Türkiye’de örnektir.
Bu kitap karekod sistemi ile akıllı telefonlara indirilebilmektedir. Dolayısı ile 6 ay boyunca staj görecek olan öğretmen adayı yanında kitap taşımadan 7 gün 24 saat bilgiye ulaşacak ve klavuzunu cebinde taşıyacak ve klavuzu karga olmayacaktır. İşte sayın Songüt’ün arkadaşlar herkesin bir adroid telefonu olsun isteği bunun içindir.
Öğretmen akıllı değilse zaten akıllı telefonla karekodla ve klavuzla işi olmayacaktır. Dolayısı ile sayın başkanında sorup soruşturmadan, araştırmadan ifade ettiği ve savunduğu ve bir takım gazetecilerinde hemen habere araştırmadan atladığı üzere durum kabulleniliyorsa söz konusu öğretmenlerin akıllı telefon almasına gerek yoktur.
Bu ayrıntıyı ancak ve ancak vizyon sahibi gazeteciler ve vizyon sahibi öğretmenler ve vizyon sahibi yöneticiler anlar.
Onun içindir ki mesajı iyi okumak gerekir. Bu durumda öğretmen için android telefon ekmek gibi aş gibi bir şeydir. Tabii ki bu işler ufuk meselesidir. Bırak geleceği, mevcut durumu okuyabilme yeteneğidir.
Adı üstünde akıllı telefon. Dolayısıyla akıllı adamlar akıllı telefon kullanır. Aklı olmayanlar için zorlama da yoktur kanaatindeyim.
Sonuç akıllı telefon bir öğretmen için neyi ifade eder? Bence çok şey ifade eder çok şey.