Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından açıklanan 2025 Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınav sonuçları, Türkiye'de büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi. Sınavda tam 719 öğrencinin 500 tam puan alarak rekor kırması, "tarihi bir başarı mı, yoksa büyük bir skandal mı?" sorusunu gündeme getirdi. Özellikle Bursa'daki tek bir imam hatip ortaokulundan 36 öğrencinin birinci çıkması, muhalefet partilerini harekete geçirirken, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'den iddialara çok sert yanıt geldi.

Ekotürk’e TMSF el koydu, kanalda kapsamlı inceleme başlıyor
Ekotürk’e TMSF el koydu, kanalda kapsamlı inceleme başlıyor
İçeriği Görüntüle

Milyonlarca öğrenci ve velinin kaderini belirleyen LGS'de bu yıl eşi benzeri görülmemiş bir sonuç tablosu ortaya çıktı. LGS tarihinde ilk kez birinci sayısı 700'ü aşarak 719'a ulaştı. Bu rakam, bir önceki rekor olan 2023 yılındaki 565 birinciliği açık ara geride bıraktı. Ancak bu rekor, kutlamalardan çok "sınav güvenliği" ve "şaibe" iddialarını beraberinde getirdi. Muhalefet, tek bir okulda yoğunlaşan şüpheli başarıyı Meclis gündemine taşırken, MEB iddiaları ortaya atanlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

Bir Okuldan 36 Birinci! İmam Hatip Ortaokulundaki Başarının Sırrı Ne?

Tartışmaların odağında, İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez'in gündeme getirdiği Bursa Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu yer alıyor. Çömez, bu okuldan sınava giren 36 öğrencinin sıfır hata ile 500 tam puan aldığını duyurdu. Bu oranın (%9), sınava giren yaklaşık bir milyon öğrenci arasındaki tam puan oranı olan %0,07'ye kıyasla astronomik bir rakam olduğuna dikkat çeken Çömez, "Ortalığı kokutmadan bana bunu izah edebilir misin?" diyerek Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e seslendi. Çömez ayrıca, aynı ismi taşıyan Antalya ve Trabzon'daki iki okulda daha toplam 10 öğrencinin tam puan aldığını, böylece sadece üç "Mahmut Celalettin Ökten" okulundan toplam 46 birinci çıktığını belirtti.

Bu iddia, "sınav soruları belirli okullara önceden sızdırıldı mı?" şüphesini doruğa çıkardı. Olay sadece İYİ Parti'nin değil, CHP'nin de gündemindeydi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, sınav devam ederken soru kitapçıklarının PDF olarak WhatsApp gruplarında paylaşıldığını belirterek, "Sadece öğretmenlerin sınav bitiminde erişebildiği kitapçıkların dolaşıma girmesi, sınav güvenliğinin ihlal edildiğinin göstergesi değil midir?" diyerek soru önergesi verdi.

Bakan Tekin İddialara Ateş Püskürdü: "Geri Zekalıya Anlatır Gibi Anlatıyoruz"

Muhalefetten art arda gelen "şaibe" ve "usulsüzlük" iddialarına Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in yanıtı ise çok sert oldu. Sınav güvenliğinin ihlal edildiği yönündeki tüm iddiaları reddeden Tekin, soruların sızdırıldığı iddiasının mantık dışı olduğunu savundu. Tekin, "Saat 10.45'te tamamlanan bir sınavın sorularının saat 11.57'de sosyal medyada paylaşılmış olması... Şimdi bir insanın saat 11.57'de paylaşılan soruların 'sınavın güvenliğini tehlike altına atıyor' demesi için biraz ya akli melekelerinin yerinde olmaması lazım ya da manipülatif bir eylem içerisinde olması gerekir," dedi.

Bakan Tekin, konuyla ilgili müfettişlerin anında inceleme başlattığını belirtirken, eleştirilerin devam etmesine sinirlenerek, "Anlatıyoruz, bunu söylüyoruz. Çok özür diliyorum. Geri zekalıya anlatır gibi tane tane anlatıyoruz. Ama yetinmiyorlar, hala devam ediyorlar," ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, Bakan Tekin'in üslubu nedeniyle kamuoyunda ayrı bir tartışma konusu oldu. Milli Eğitim Bakanlığı ise yaptığı resmi açıklamada, yanıltıcı iddiaları ortaya atanlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu bildirdi.

Cevap Bekleyen Sorular ve LGS'nin Geleceği

Tüm bu karşılıklı suçlamalar ve sert açıklamalar arasında veliler ve öğrenciler belirsizlik içinde kaldı. Rekor sayıda birincinin çıkması, sınavın ayırt ediciliğini ve adilliğini sorgulatırken, yerleştirme sürecinde yaşanacak yoğunluk endişeleri artırdı. CHP'nin soru önergesinde yer alan "Birinci olan 719 öğrencinin il ve okullara göre dağılımı nedir?" ve "Sınav kitapçıklarını paylaşan kişiler hakkında bir soruşturma başlatıldı mı?" gibi kritik sorular henüz net bir yanıt bulmuş değil.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın "titizlikle yürütüldü" açıklamasına karşın, tek bir okulda yoğunlaşan olağanüstü başarı ve sınav esnasında dolaşıma girdiği iddia edilen soru kitapçıkları, 2025 LGS'nin üzerine büyük bir gölge düşürdü. Kamuoyu şimdi, hem MEB'in başlattığı incelemelerin hem de muhalefetin iddialarının sonucunu bekliyor. Bu süreç, Türkiye'de merkezi sınav sistemlerinin güvenilirliğinin ne denli hassas bir dengeye oturduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Muhabir: Haber Merkezi