Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, siyaset gündemine bomba gibi düşen bir iddiayı dile getirdi. Katıldığı bir Halk TV yayınında konuşan Karabat, başta CHP'li vekiller olmak üzere bazı milletvekillerinin yasa dışı bir şekilde teknik ve fiziki takibe alındığına dair kendilerine ciddi bilgiler ulaştığını açıkladı. "Çok iddialı bir şey söylüyorum" diyerek iddiasının arkasında duran Karabat, savcılıkları bu konuyu araştırmaya davet etti ve milletvekili dokunulmazlığını hatırlatarak yapılanın anayasal bir suç olduğunu vurguladı.
Geçmişteki "telekulak" skandallarına ve "Toroslar" ile anılan döneme atıfta bulunan Karabat, devletin yasa dışı dinleme ve takip alışkanlıklarının yeniden hortladığı imasında bulundu. Milletvekillerinin soruşturulmasının özel kurallara tabi olduğunu ve "suçüstü hali" dışında dokunulmazlıklarının bulunduğunu belirten Karabat, "Bir milletvekili soruşturma kapsamında teknik ve fiziki takibe alınabilir mi? Alınamaz. Ama bize gelen bilgiler bazı milletvekillerinin, özellikle CHP milletvekillerinin teknik ve fiziki takibe alındığı yönünde," ifadelerini kullandı. Bu iddialar, siyasi kulislerde ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Milletvekili Dokunulmazlığı Nedir? Bir Vekil Dinlenebilir mi?
Özgür Karabat'ın iddiasının merkezinde "milletvekili dokunulmazlığı" kavramı yer alıyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre milletvekilleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden sorumlu tutulamazlar ve Meclis kararı olmadıkça seçimden önce veya sonra işlendiği iddia edilen bir suç sebebiyle tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamazlar. Bu dokunulmazlık, milletvekillerinin görevlerini her türlü baskıdan uzak, özgür bir şekilde yapabilmelerini güvence altına almayı amaçlar. Bir milletvekilinin soruşturulabilmesi veya yargılanabilmesi için TBMM Genel Kurulu'nda dokunulmazlığının kaldırılması yönünde bir karar alınması gerekir.
Teknik ve fiziki takip gibi soruşturma usulleri de bu dokunulmazlık kapsamındadır. Hukukçulara göre, bir milletvekili hakkında Meclis tarafından verilmiş bir soruşturma izni veya kaldırılmış bir dokunulmazlık kararı olmadan, savcılıkların veya emniyet birimlerinin teknik (telefon dinlemesi, ortam dinlemesi vb.) ya da fiziki takip yapması açıkça hukuka aykırıdır. Bu kuralın tek istisnası, Anayasa'da belirtilen "ağır cezalık suçüstü hali"dir. Yani bir milletvekilinin ağır bir suç işlerken yakalanması durumu dışında, bu tür takip ve dinleme faaliyetleri yasa dışı kabul edilir ve bu emri veren veya uygulayan kamu görevlileri için ciddi bir suç teşkil eder. Karabat'ın iddiası, eğer doğrulanırsa, anayasal bir güvencenin ihlal edildiği anlamına gelecektir.