Ahmet Ölçer, eğitim kurumlarında bilimsel, pedagojik ve evrensel değerlere dayalı bir anlayışın önemine dikkat çekerek, bazı sendikaların eğitim sistemini ideolojik mücadelelere dönüştürme girişimlerinden endişe duyduklarını belirtti. Ölçer, “Son günlerde eğitim sendikalarının müfredatta bulunmayan konularda, yasa dışı şekilde ders vermeye çalışarak öğrencileri ideolojik yönlendirmelere maruz bırakmaları kabul edilemez bir durumdur” dedi.
"Öğretmenlerin Asli Görevi Bilgi Aktarımıdır, İdeolojik Propaganda Değil"
Ahmet Ölçer, öğretmenlerin ekonomik sıkıntılarla mücadele ettiğini ve angarya işlerle boğuştuklarını ifade etti. Ölçer, “Öğretmenler açlık sınırında yaşıyor, maddi sıkıntılar nedeniyle öğlen yemeklerini bile yiyemiyorlar. Böylesi sorunlar dururken, bazı sendikaların ideolojik propaganda ile uğraşması üzücüdür. Eğitim kurumları tarafsız, bilimsel ve pedagojik olmalıdır. Öğretmenlerin temel görevi öğrencilere bilgi aktarmak ve onları geleceğe hazırlamaktır" şeklinde konuştu.
"Sendikaların Gündemi Eğitim Çalışanlarının Hakları Olmalı"
Ölçer, eğitim sendikalarının asli görevinin, eğitimin niteliğini artırmak ve eğitim çalışanlarının haklarını korumak olduğunu vurguladı. “Bazı sendikaların eğitimin dışında ideolojik konularda kampanyalar yürütmesi doğru değildir. Sendikaların gündemi eğitim kalitesi ve eğitimcilerin özlük hakları üzerine yoğunlaşmalıdır” ifadelerini kullandı.
"Toplumsal Değerleri ve Aile Yapısını Koruyalım"
Ölçer ayrıca, toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklediklerini ancak bu kavramın ideolojik amaçlar uğruna aile yapısını olumsuz etkileyebilecek şekilde kullanılmasına karşı olduklarını söyledi. Ölçer, “Apolitik bir duruş sergileyerek, toplumun temel değerlerini ve aile yapısını koruma yönünde net tavır alıyoruz. Devlet malına zarar verecek her türlü eylemi reddediyor, eğitim ortamlarının ideolojik kutuplaşmalara sahne olmasına karşı çıkıyoruz” dedi.
