Cezaevine mescit ve kafeterya yapılacak Cezaevine mescit ve kafeterya yapılacak

Mustafa Lek, “Birkaç kendini ve tarihi bilmezin iftira ve yaygaraları ile ne Atıf Hoca hain olur ne de itibarsızlaştırılır. İskilipli Atıf Hoca İskilip’in, Çorum’un ve Türkiye’nin her beldesinde irfanı yüksek insanımızın gönlünde yeri olan biridir” diyerek Atıf Hoca’yı anlatmaya ve anmaya devam edeceklerini kaydetti.
Mustafa Lek’in konuyla ilgili açıklaması şu şekilde:
“Bu programın organizesini sağlayan ve bizleri mümtaz münevver şahsiyetlerle buluşturarak gerçeklerin dile gelmesine vesile olan Buz Çölü Gençlik Girişimi mensuplarına huzurlarınızda hususen şükranlarımı ifade etmek isterim. 
Bizler gerek Atıf-Der, gerekse de İskilipli Atıf Hoca’nın zulmen şehid edildiğine inanan kardeşlerimiz ile böyle programlar yaparken maksadımız çok açık ve nettir. Resmi ideoloji tarihinin değil gerçek tarihin ortaya çıkması ve doğruların konuşulmasıdır maksadımız. Biz bu programları icra ederken bir kin veya nefret duygusu ile değil, ibret alınması ve bir daha böyle acı olaylar yaşanmaması düşüncesi ile hareket ediyoruz. Uydurulmuş değil, belgelere dayanan gerçeklerin konuşulması ve tarihte doğruların açığa çıkması için çaba sarf ediyoruz. 
Malum olduğu üzere programımız, Devlet Tiyatrosu’nun  Salonu’nda icra edilecekti. Bunun için çok önceden gerekli izinler alınmıştı.  Ancak son anda iptal edildi. Haliyle bu durum bizde infial oluşturdu. Eğer bu kasıtlı bir tavır ise şüphesiz vahim bir durum var demekti. Ortada milletimiz için rencide edici bir durum söz konusu demekti. 
Çorum STK’lar olarak bunu bir bildiri ile protesto etmeyi düşündük. Ne var ki daha sonra yaptığımız görüşmelerle bundan vazgeçtik. Çünkü salon iptal sürecinde Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nün bir bilgisi ve dahli olmadığını, sorunun işgüzâr bir personelden kaynaklandığını gördük ve olayı büyütmek istemedik.  Çünkü bizim derdimiz bağcı dövmek değil. Bizim derdimiz milletimizin milli hassasiyetleriyle artık oynanmaması ve fitneye meydan verilmemesidir.  
İzninizle bu süreçte yaşadıklarımızı ve kurduğumuz ilişkileri de detayıyla izah etmek isterim.
Cuma günü öğleye doğru Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nden İl Özel İdaresi Genel Sekreterimizi arayan bir personelin; “İskilipli Atıf Hoca/Kelebekler Sonsuza Uçar” filmi ile ilgili yapacağımız konferansa salon tahsisinin iptal edildiğini bildirdiği, yine Çorum’dan bize ulaşan personellerin de bu iptali bize bildirerek gerekçe olarak da Atıf Hoca’yı ve böyle bir programa salon tahsisini suçlayıcı bir internet sitesinin haberini gösterdiği, bu iptalle ilgili gerekli yazının bize derhal gönderileceği  bilgisi geldi. 
Bunun üzerine İl Özel İdare Genel Sekreterimiz ile görüşen personeli, bizatihi kendim aradım. Salonun neden iptal edildiğini sordum. O gün salonda herhangi bir programları bulunmadığı halde iptal ettiklerini ve iptal yazısının da gün içerisinde İl Özel İdare Genel Sekreterliğine gönderileceğini ifade etti. Biz de bunu STK’lar olarak bir bildiri ile protesto edeceğimizi söyledik. Bu yaşadığımız süreci, Ak Parti İl Başkanımıza, Çorum Belediye Başkanımıza ve Valilik Özel Kalem Müdürümüze de anlattık. 
Ancak, resmen iptal yazısını beklerken aynı gün hemen öğleden sonra, aynı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlük personelinin, İl Özel İdaresi Genel Sekreterini tekrar arayarak, konferansın olduğu tarihte mezkur salonda Cumhurbaşkanlığı Özel Projesi kapsamında “Yüzyıllık Destan–Ateş” adlı oyunun oynanacağını, resmi yazının kendilerine gönderildiğini beyan ettiği bilgisini aldık. 
Dün de Devlet Tiyatroları Genel Müdürü  Sayın Tamer Karadağlı’nın Belediye Başkanımız  Sayın Halil İbrahim Aşkın’ı ziyarete geldiğini öğrendik. Kendileri bizimle iletişime geçerek konu ile ilgili bir bilgisi ve dahli olmadığını, salonda oynanacak oyunun çok önce planlandığını, konferans için de iletişimden kaynaklı bir anlaşmazlık söz konusu olduğunu, her zaman için Devlet Tiyatro Salonunun Çorumluların etkinliklerine açık olacağını ve birilerinin fitne ateşi sokmasına müsaade etmeyeceklerini ifade etti. Sayın Genel Müdürün samimiyetine inandık. Nazik yaklaşımları bizi onore etti. Kendilerine teşekkürlerimizi ifade ederiz. Ancak alt birimlerindeki yetkisiz kişiler sebebi ile yaşanan bu sürecin takibini, araştırılmasını, soruşturma açılmasını, bundan sonra böyle üzücü ve fitneye sebep verecek olayların yaşanmamasını, bunun için gerekli uyarıların yapılmasını, 70’e yakın Sivil Toplum Kuruluşu ve İnsani Değerler Platformu, Çorum Milli İrade Platformu adına ivedilikle beklediğimizi belirtmek isteriz. 
Bu arada Sayın Valimize,  İl Başkanımıza ve Belediye Başkanımıza da  bizimle birlikte süreci titizlikle takip ettikleri için teşekkür ediyoruz.
Birkaç kendini ve tarihi bilmezin iftira ve yaygaraları ile ne Atıf Hoca hain olur ne de itibarsızlaştırılır. İskilipli Atıf Hoca İskilip’in, Çorum’un ve Türkiye’nin her beldesinde irfanı yüksek insanımızın gönlünde yeri olan biridir. Anadolu irfanına sahip insanımız bilir ve şehadet eder ki İskilipli Atıf Hocamız zulmen şehid edilmiştir. Yine Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Çorum’a her gelişinde ilk cümleleri İskilipli Atıf Hocamızı rahmet ve minnetle yad etmektir. Yine İskilip’te Devlet Hastanemize, Memleketi Bayat’ta Diyanet Kur’an Kurslarına, Çorum’da Adliye Binası yanındaki büyük bir parka ve KYK Yurduna ve birçok ilimizde birçok cadde ve sokağa İskilipli Atıf Hocamızın isminin verilmesi millet ve milleti idare edenler nezdinde itibarının verildiğinin bir kanıtıdır. Ancak bizler Atıf Der olarak TBMM’de bu iadeyi itibarın bir an evvel yapılmasın talep ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. 
Dedelerimiz Atıf Hoca’ya yapılan zumlu yaşamışlar, gözleri ile görmüş ve şahit olmuşlar. Babalarımız Atıf Hocaya yapılan zulmü kitaplardan okuyarak öğrenmişler. Bizler de hem kitaplardan hem de ama en çok da Mesut Uçakan’ın filmi Kelebekler Sonsuza Uçar ile öğrendik. Bu minvalde bu filmin bizlerde ayrı bir yeri, önemi ve bitmez heyecanı vardır.”