Arkeoloji ve Sanat Sergisi tarihin izinde olanların dikkatini çekiyor Arkeoloji ve Sanat Sergisi tarihin izinde olanların dikkatini çekiyor

1 Mayıs, dünya genelinde işçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanan; emek tarihinin en güçlü simgelerinden biridir. Kökleri 19. yüzyılın sonlarına dayanan bu özel gün, sadece işçilerin hak arayışını değil, aynı zamanda sosyal adalet, eşitlik ve insan onuruna yaraşır yaşam taleplerini de temsil eder.

1 Mayıs’ın Tarihçesi: Bir Grevin Küresel Etkisi

1 Mayıs’ın çıkış noktası, 1886 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Chicago kentinde gerçekleşen büyük işçi grevleridir. O dönemde 12 saate varan ağır çalışma koşullarına karşı çıkan işçiler, günde 8 saat çalışma hakkı talebiyle sokaklara dökülmüştü. 1 Mayıs 1886’da başlayan grevler, Haymarket Meydanı’ndaki protestolarda polisle işçiler arasında çıkan çatışmalarla sonuçlandı. Çok sayıda işçi hayatını kaybetti ve işçi önderleri idam edildi. Bu olay, 1 Mayıs’ı küresel bir mücadele gününe dönüştürdü.Türkiye’de 1 Mayıs: Yasaktan Kutlamaya Uzanan Zor Yol

Türkiye’de 1 Mayıs ilk kez 1923 yılında resmen kutlandı. Ancak sonraki yıllarda bu kutlamalar çeşitli dönemlerde yasaklandı, baskı altına alındı ya da sınırlı şekilde yapılabildi. 1977 yılında Taksim Meydanı’nda düzenlenen 1 Mayıs mitinginde yaşanan ve 34 kişinin hayatını kaybettiği kanlı olay, Türkiye tarihinde kara bir leke olarak hafızalara kazındı. Bu olay, hem 1 Mayıs'ın hem de işçi mücadelesinin simgesi haline geldi.

1980 darbesi sonrası uzun yıllar yasaklı kalan 1 Mayıs, ancak 2009’da resmi tatil ilan edildi. 2010-2012 arasında Taksim’de yeniden kutlanmaya başlandı, ancak sonraki yıllarda güvenlik gerekçesiyle tekrar yasaklandı. 1 Mayıs, Türkiye’de hem işçilerin hem de demokratik hak ve özgürlüklerin ifadesi olarak politik bir sembol haline geldi.

Bugünün Gündemi: Yoksulluk, İşsizlik, Güvencesizlik

2025 yılında 1 Mayıs, emekçilerin enflasyon, düşük ücretler, güvencesiz çalışma koşulları ve sendikal haklardaki gerileme gibi sorunlarla mücadele ettiği bir dönemde karşılanıyor. Özellikle ekonomik krizin derinleştiği bu süreçte, temel talepler asgari ücretin yükseltilmesi, emeklilik şartlarının iyileştirilmesi, iş güvencesinin sağlanması ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması olarak öne çıkıyor.

1 Mayıs ve Gelecek: Birlik Olmadan Değişim Olmaz

1 Mayıs yalnızca bir anma günü değil; emeğin değerini, toplumsal dayanışmayı ve birlikte değişim yaratma iradesini hatırlatan bir çağrıdır. Kadın işçilerin, genç emekçilerin, göçmen işçilerin ve kayıt dışı çalışanların sesini duyurabildiği bir zemin olması açısından da özel öneme sahiptir.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da dünyanın dört bir yanında farklı dillerde, aynı talepler yükseliyor: “Eşit işe eşit ücret!”, “İnsanca yaşam!”, “Sosyal adalet!”

1 Mayıs

Türkiye’de 1 Mayıs Kutlamalarının Tarihçesi ve Dönüm Noktaları

1923 – Türkiye’de 1 Mayıs ilk kez resmî olarak kutlandı. Ancak ilerleyen yıllarda siyasi ve ekonomik koşullar nedeniyle bu kutlamalar kesintiye uğradı.

1935 – 1 Mayıs, “Bahar ve Çiçek Bayramı” adı altında resmî bayram ilan edildi ancak işçi haklarıyla doğrudan ilişkilendirilmedi.

1976 – 1 Mayıs, 1920'lerden bu yana ilk kez kitlesel biçimde ve DİSK’in öncülüğünde Taksim Meydanı’nda yüz binlerce kişinin katılımıyla kutlandı. O gün barışçıl bir şekilde geçen miting, sonraki yıl yaşanacak facianın habercisi olacaktı.

1977 – Taksim Katliamı
Yaklaşık 500 bin kişinin katıldığı mitingde, kimliği hâlâ tam olarak ortaya çıkarılamayan kişilerce kalabalığa ateş açıldı. Yaşanan panik ve polis müdahalesi sonucu 34 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı. Bu olay, Türkiye’de 1 Mayıs’ın yasaklanmasına ve bastırılmasına gerekçe yapıldı.

1980 Askerî Darbesi Sonrası – Darbe sonrası tüm kitlesel eylemler gibi 1 Mayıs kutlamaları da tamamen yasaklandı. Bu dönemde işçi hareketleri büyük baskı altına alındı.

1989 – “Baharı Beklerken 1 Mayıs”
Yasağa rağmen ilk defa kitlesel 1 Mayıs kutlaması düzenlenmek istendi. Polis müdahalesiyle karşılaşıldı. Bu yıl, işçi sınıfı mücadelesi açısından “direnişin simgesi” olarak hafızalara kazındı.

1996 – Kadıköy Mitingi ve Polis Şiddeti
Kadıköy’de yapılmak istenen mitingde polis saldırısı sonucu 3 kişi hayatını kaybetti. Onlarca kişi yaralandı. 1990’lı yıllar boyunca 1 Mayıs kutlamaları çoğunlukla yasaklandı ya da küçük alanlara hapsedildi.

2007 – Taksim'de 1 Mayıs Israrı
DİSK ve diğer emek örgütlerinin Taksim’de 1 Mayıs yapma ısrarı yeniden güç kazandı. Polis müdahalesi çok sert oldu, yüzlerce kişi gözaltına alındı. Bu süreç Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.

2009 – 1 Mayıs Resmî Tatil İlan Edildi
Hükûmet tarafından çıkarılan düzenlemeyle 1 Mayıs yeniden resmî tatil ilan edildi. Bu karar, emek örgütleri açısından kazanım olarak yorumlandı.

2010 – Taksim Meydanı’nda Kutlama İzni
1 Mayıs, 33 yıl aradan sonra ilk kez Taksim’de kitlesel şekilde ve müdahalesiz kutlandı. On binlerce kişinin katıldığı barışçıl miting, 2011 ve 2012’de de benzer şekilde sürdü.

2013 – Gezi Direnişi Öncesi Gergin 1 Mayıs
Taksim’e çıkan yollar polis tarafından kapatıldı. Mitinge izin verilmedi. Bu gerginliğin ardından bir ay sonra Gezi Parkı protestoları patlak verdi.

2015–2024 Arası – Güvenlik gerekçeleriyle Taksim yeniden yasaklandı. 1 Mayıs kutlamaları Maltepe, Bakırköy, Kadıköy gibi meydanlara yönlendirildi. Sendikalar, her yıl Taksim’e sembolik yürüyüş yapmakta ısrar etti; polis müdahaleleri ve gözaltılar yaşandı.

2023 Kahramanmaraş Depremleri Sonrası 1 Mayıs
Yaşanan büyük yıkımın ardından 1 Mayıs’ta “afetlere karşı dayanışma, güvenli konut ve sosyal adalet” talepleri öne çıktı.

2025 – Yine Taksim Yasağı, Yine Gözaltılar
İstanbul Valiliği'nin yasak kararı sonrası Taksim ve çevresine girişler engellendi, çok sayıda kişi gözaltına alındı. Sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler Kadıköy’de toplandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Taksim’in 1 Mayıs alanı olarak tanınması gerektiğini yineledi.