EMEP Çorum İl Başkanı Muharrem Özünel, EMEP’in İl Genel Meclisi Adayları, DEM Parti Belediye Başkan Adayı Ümit Küçükbayatlı, muhtar adayları ile OSB’deki fabrikalardan işçiler ve mahallelerden çok sayıda yurttaşın katıldığı halk toplantısında konuşan EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, emek ve demokrasi güçlerine vakit varken tek adam rejimine karşı birlikte mücadele etme çağrısı yaptı.

Eşitsiz koşullarda bir seçim süreci yaşandığına dikkat çeken Aslan, “Bir tarafta devletin ve sermayenin her imkânını kullananlar, diğer tarafta da emekçiler ve halk var.  Böylesine eşitsiz koşullar içerisinde Türkiye seçime gidiyor” dedi.

“TAM BİR YAĞMA DÜZENİ VAR”

Günümüzde artık iki Türkiye’nin bulunduğunu söyleyen Aslan, “Birinci Türkiye’de yüzde 1373 kâr ederken diğer taraftan işçisine açlık sınırındaki bir ücreti reva gören Koç, bir tarafta ise asgari ücret bile alamayan emekliler var. Bir tarafta kasalarında milyonlarca dolar biriktiren sermayedarlar var, diğer tarafta çocuğunun okulda beslenme çantasına ekmek koyamayan anneler var. ‘Ülkede bolluk-bereket var’ diyorlar, ‘her şey yolunda’ diyorlar. Ama diğer tarafta yoksulluk, açlık, sefalet, hayatını kaybeden işçiler var. Bir tarafta patronların milyonlarca dolar vergi borçları bir kalemde silinirken, diğer tarafta emekçiler en temel tüketim maddelerini alırken bile vergi ödemek zorunda kalıyor. Tam bir yağma düzeni var bu ülkede” şeklinde konuştu.

Bu düzenin devam etmesini isteyenlerin şimdi yeniden halkın karşısına çıktığını ve ’31 Mart’ta bize oy verin, gerçek belediyeciliği biz yaparız’ diyerek halktan oy istediklerini belirten Aslan, “Biz bunların gerçek belediyeciliğini Ankara’yı parsel parsel satarlarken gördük. İstanbul’u, Çorum’u bunların parsel parsel nasıl sattıklarını gördük. Bunların gerçek belediyecilikten anladığı şey yağmadır, talandır” ifadelerini kullandı.

“ASALAK TAKIMINI SIRTIMIZDAN ATMALIYIZ”

Bir tarafta zenginlerin,  diğer tarafta ise yoksulların Türkiye’sinin bulunduğunu dile getiren EMEP Genel Başkanı Aslan, “Bizler yoksullar olarak, işçi ve emekçiler olarak zenginlerin Türkiye’sinden hesap sormak zorundayız. Bu asalak takımını sırtımızdan atmalıyız. 22 yılda 35 bin işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Halkımız örgütlenmediği sürece, bir araya gelip mücadele etmediği sürece o asalak takımını sırtımızdan atamayız” dedi.

“TEK ADAM REJİMİNE KAYBETTİRMELİYİZ”

Başkan Kıral’a, geçmiş dönem belediye başkanlarından ziyaret Başkan Kıral’a, geçmiş dönem belediye başkanlarından ziyaret

Emekten yana, halktan yana bir yerel yönetim anlayışının içeriğinin iyi bir şekilde irdelenmesi gerektiğini kaydeden, “Bunun altının iyi doldurulması, iyi anlaşılması gerekiyor. Mahallelerde halkla birlikte kararların alındığı ve denetlendiği bir mekanizma yoksa burada halkçı bir belediyecilikten söz edilemez. Yerel yönetimler, halkın konut sorununu çözmelidir, hem de ücretsiz bir şekilde. Bunlar için kaynak var ama yoksullar için kullanılmıyor. Ülkemizin tüm birikimleri zenginlerin kasasına aktarılıyor.

Parti olarak 31 Mart için Erdoğan’ın elindeki belediyeleri kaybettirmeyi istiyoruz. Bu seçimden yenilgiyle çıkmasını istiyoruz. İstanbul’u, Ankara’yı ve diğer kentleri yeniden almasın istiyoruz. Seçime parçalı bir şekilde giren sol-sosyalist partiler ve demokrasi güçleri için vakit henüz geç değil.