Yazılı açıklama yapan Bedi Onan, bir tarafta kara para aklama iddiaları, diğer tarafta yüksek kazanç peşinde olan para sahiplerinin dolandırılma haberlerinin ülke gündemini meşgul ettiğini belirterek, “Ülke genelinde ise hayat pahalılığı, düşük ücretler, ekseriyeti yedi bin beş yüz liraya sabitlenmiş taban emekli maaşları, kontrolden çıkan konut kiraları, kendi halindeki ortalama vatandaşlarımızın esas gündemlerinde yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Başkan Hürriyet, ABB Başkanı Mansur Yavaş’ı ziyaret etti Başkan Hürriyet, ABB Başkanı Mansur Yavaş’ı ziyaret etti

Kira artışlarının yüzde 25’lik sınırı aşarak taban emekli maaşı alan emekli vatandaşların cüzdanını tamamen boşalttığını vurgulayan Onan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

‘KİRADA YÜZDE 25’LİK SINIR AŞILDI, CÜZDAN TAMAMEN BOŞALDI’

“Konut fiyatlarının astronomik yükselişler kaydetmesi ile konut kiralarında yükselişler başta büyük şehirlerden başlayarak tüm ülkeye yayıldı. Makul kira artışları vicdan ve kanunen konulan % 25’lik sınırları aşarak taban emekli maaşı alan vatandaşlarımızın cüzdanlarını tamamen boşalttı. Yüksek hayat pahalılığı ve yetersiz konut arzı/yapımı artan konut talebini maalesef karşılayamıyor. Yerinde sayan ve alım gücü düşen maaş ve gelirler konut kiralarındaki artışları ve yüksek kira taleplerini karşılamaktan uzak kalıyor.

Çaresiz kalan bir vatandaşımız içinde bulunduğu durumu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a aktarma imkânı bulmuş. Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşımızın karşı karşıya bulunduğu durumu ‘vicdansızlık’ olarak değerlendirdi. Tabii olarak derdini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a anlatan vatandaşımızın yaşadığı durum münferit bir durum değildir. Ülkemizde düşük emekli maaşı alan, asgari ücretle çalışan pek çok vatandaşımız mevcut durumla karşı karşıyadır.

Yüksek kira artışı talep eden ev sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar mahkemeleri meşgul ederken, arabuluculuk süreci de taraflar açısından soruna kısa sürede kati çözüm bulmaktan uzaktır. Yaygın basında takip ettiğimiz kadarıyla, ev sahibi kiracı anlaşmazlıkları rakamsal anlaşmazlıkların yanı sıra kavgalara savrulmakta, yaralanmalı ve sonu ölümle biten adli olaylara neden olmaktadır. Konut satın alma fiyatlarına göre edinilen konutların kira gelirleriyle amorti edilme süresi illere göre ortalama 17-20 yıl arasındadır. Son dönemde artan konut fiyatları yukarıda bahsettiğimiz sürelerden hareketle arz yetersizliğinin de etkisi ile doğal olarak yükselmesine, özellikle büyük kentlerde mevcut kiranın bir kaç kat katı kiralar istenmesine kadar gitmektedir.

CİMER’e yapılan şikâyetlerden ‘şikâyet var’ internet sitesine yansıyan şikâyetlerden bir örnek alıntıyı aktaralım.

Bir vatandaşımız, emekli olduğunu ve yedi bin beş yüz lira maaş aldığını, beş daireli ev sahibinin ev kirasını üç bin liradan yedi bin liraya çıkarmak istediğini, kalp ve KOAH hastası olduğunu ve çalışamadığını, devamlı psikolojik baskı ve şiddet gördüğünü yazmış.

Bir diğer örnekte ise bir vatandaşımız, 2018 yılında kiracı olarak girdiği eve her sene nizami artış yaptığını, % 25 artış kararı olmasına rağmen geçen yıl bin beş yüz lira olan kirayı % 100 artırarak üç bin lira yaptığını, ev sahibinin noter kanalı ile ihtarname çekerek on bin lira yapmasını istediğini ve mevcut maaşının yedi bin yedi yüz lira olduğunu ve ne yapması gerektiği yazmış.

 ‘ÇARESİZ KİRACILARIN KORUNMASI VE SORUNLARINA SAHİP ÇIKILMASI GEREKİYOR’

İstenilen kiraların vatandaşlarımızın mevcut gelirleri ile ödenmesi imkânı oldukça zor, hatta imkânsızdır. ‘Vicdansız’ ev sahiplerinin talep ettikleri yüksek kiralardan geri adım atması söz konusu olmadığı takdirde yaşanan ve yaşanması söz konusu sorunların çözümü nasıl olacaktır? Çaresiz kiracıların korunması ve sorunlarına sahip çıkılması şüphesiz mutlak gerekliliktir.

Vatandaşımızın çaresizliği ortadadır. Fakir ve fukaranın sahiplenilmesi ve yaşadığı sorunlara çözüm bulunması elzemdir. Emeklilere verilen beş bin liralık ek ödemenin tüm emeklilere ödenmesi doğru ve yerinde bir karardır. Lakin yaşanan hayat pahalılığı karşısında bütçelere çok da katkı yapmamıştır. Emekli ve dar gelirliler başta olmak üzere asgari ücretle çalışan vatandaşlarımızın mutlaka yaşamlarını rahatlıkla sürdürebilecekleri bir gelire kavuşturmaları vatandaşlarımızın daimi beklentisidir.”