Ne zaman yazımı önceden yazıp hazırlarsam son dakika bir şey oluyor ve değiştirmek zorunda kalıyorum. Bu günkü yazımı da Cuma gününden hazırlamıştım ama yeni gelişmeler yüzünden yine değiştirmek zorunda kaldım.
Cumartesi gecesi saat 4’e kadar canlı yayında taksimdeki olayları takip ettim. En son gece 4 sularında uyuyakalmışım. Ekrandan izlediğim kadarıyla, gece boyunca bağırmalar, çağırmalar, polise taş atmalar, çevreye zarar vermeler. Tam bunları izlerken dayanamadım;
“Yarın 852 bin aday LYS sınavına girecek. Sizin ne hakkiniz var insanların geleceğiyle oynamaya! Yeter be!!!” diye bir tweet attım.
Bu sene yaşanan olaylar, ülkenin geleceği olan gençleri unutturdu sanırım. Şimdi bazıları diyor ki: 
“Polis gezi operasyonu yapmak için bu geceyi mi bekledi”
Yahu el insaf 20 günü aşkın süredir, sokaklarda çıkarılan olaylarla, yaygara ve gürültülerle, bir sürü LYS adayı uykusuz bırakıldı, ders çalışmaları olumsuz yönde etkilendi, motivasyonları bozuldu. Sen neredeydin o zaman!
“Çocuklar sınava hazırlanacak onlara da saygı gösterelim”
Diye niye sesin çıkmadı. Gençler yarın sormayacak mı bunların hesabını. Demeyecek mi:
“12 yıllık birikimimizi demokratik haktan bahsederken heba ettiniz!”
Yahu ne özgürlükmüş arkadaş, ne demokrasiymiş. LYS sınavına girecek öğrencinin demokratik hakkı ne olacak? Onun hakkı gasp ediliyor bunu kim soracak? Demokrasiyse herkes için demokrasi…
Görüşlerime katılmayabilirsiniz, eleştirebilirsiniz. Ancak eleştirilerinizde saygı sınırlarını aşmayacağınız inancıyla hepinize saygılar…