Öğretmen çocuklarının devlet parasız yatılılık ve bursluluk sorunu önemli yer işgal ediyor. Öğretmen anne ve babanın çocuğu olmak hem şans,  hem de şanssızlıktır.
Anne veya babanın öğretmen olması, diğerinin de çalışması bir yandan sevinilecek durum, bir yandan da üzülecek hal alıyor.
Öğretmen ailelerin çocuklarının devlet parasız yatılı yurtlarında ve devlet parasız pansiyonlarının imkânlarından faydalanması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.  Düzenleme yok değil, on yedinci madde var. On yedinci maddenin de ruhunu farklı anlamalar var.
Her okulun pansiyon yönetimince oluşturulan iç yönetmeliğinin içerisinde açıklamalı olarak var. On yedinci maddenin yorumunda okullardan kimisi parantez içinde Ek-1’e bakılmaz diye yazıyor. Ek-1 ailenin maddi durumunu gösteren belgedir.
Öğretmen çocuklarının devlet parasız yatılılık kontenjanından faydalanması için konulan kıstaslar pansiyon ve okul yönetimlerince farklı yorumlanıyor.
Aynı şartlarda ki öğrencinin il içinde veya dışında parasız okurken, bir başka okulda ücret talep edilmektedir.
Yorum farklarının bu kadar farklı olmasının nedeni de yönetmelikte geçen “ bulunduğu yer ve görev yapmakta olduğu “ kavramlarıyla  “aynı düzey ve orta öğretim kurumu “terimlerinden anlaşılan kişisel anlayış hâkim olmaktadır.
Diyelim ki vilayetiniz sınırları içinde Fen Lisesi kazanan çocuğunuz varsa ve de anne baba çalışıyorsa isterse ikisi de öğretmen olsun devlet parasız yatılılık imkânlarından faydalanamaz.
İlinizin herhangi bir yerinde(yerleşim yeri) benzeri kurumun açık olması sizin oğlunuzun veya kızınızın yatılıda parasız olarak kalması mümkün değil. Aynı il sınırı içinde görevlisiniz.
Aynı seviyede ki(isimdeki) okul fakat farklı ilde olur, öğrenci kayıt olursa devlet parasız yatılılık imkânından faydalanıyor.
Uygulamanın mantığı aşağı yukarı böyle olmaktadır. Sizce çelişki yok mu? Öğretmen çocuklarının devlet parasız olarak yararlanmaması da oldukça garip değil mi?
Örneğin benim bulunduğum yer ile oğlumun okulu aynı il sınırlarında fakat görev yapmakta olduğum okulla, oğlumun okulu arasında ki mesafe saat olarak taksiyle iki buçuk saatte olsa da fark etmiyor.
İl de aynı statüde okulların bulunmasıyla parasız yatılıktan faydalanmaması ne kadar doğrudur?  İl de bulunan okulun öğretmenlerin görev mahalliyle, hepsinin ikametgâhının aynı yerde olma şansı var mı?
Görev mahallinin içi olarak taban alacak olursak yorumlamamız doğru olacaktır. Bulunduğu köy, kasaba, ilçe ölçüt alınsa ne ala… İlçesinde okul olur (aynı düzey) farklı ilçeye giderse denecek söz yoktur.
Öğretmen olan babayla anneleri de çalışan öğrencilerin bursluluk sınavına girme şansı hiç yok. Yasanın belirlediği kıstas il olarak algılanmasının yanlış olduğunu yaşayanlar biliyor.
Belki yetkililerde farkında ama böyle devam ederek gitmektedir.
Bu gün her kasabamızda Fen Lisesi yok. Anadolu Lisesi yok. Sınav sonucu yerleşilen liseler il ve gelişmiş ilçeler dışında yoktur,  bu gidişle olmayacaktır da.
Çocuğunuz diyelim kasabanızın veya ilçenizin en uzağındaki okulu kazandı.
Anne çalışıyor, baba öğretmen öğrencinin devlet parasız yatılı yurdunda da illa ki parayla kalması mantıklı değil.
Parayla kalacaksa bile yüzde olarak indirim yapılabilir. Örneğin pansiyonlu okullarda gündüzlü öğrenciler aylık giderin yüzde elli beşini ödeyerek öğle yemeklerini yemektedirler.
Bu ve buna benzer uygulamaya bakanlığımız geçemez mi? Öğretmen çocukları ve memur çocuklarının gelirlerini yanlış beyan etme şansları yok.
Hiçbir öğretmen ve memur bunu düşünmez lakin konuştuğum bazı veliler şirket sahibi kişilerin öğretmenin ve hanımının yıllık maaşı toplamında vergisinin olduğunu bildiklerimiz var diyorlar.
Şirket sahibinin çocukları devlet parasız pansiyonunda parasız kalabiliyorsa, öğretmen ailelerinin çocuklarına da esnek davranılmalıdır.
Her nedense memurların ve öğretmen çocuklarının gelir düzeylerinin üst seviyede olduğunun altı çizilerek illaki yıllık paranın ödenmesi şart koşuluyor.
Elbette anne ve babalar evlatları için fedakârlık yapar. Fakat devletimizden de böyle imkânını varsa ki, var öğretmen ailelerinin çocukları da faydalanmak istemektedir. Başında belletmen ve nöbetçi öğretmenleri olan imkândan yaralanmayı gönülden arzulamaktadırlar.
Öğrenciler ev ortamını aratmayan yurt, pansiyon varken niye dışarı da kalsın ki? Öğretmen çocukları için devletimizin emniyetli yurtlarında barıma imkânının kolaylaştırılması gerekiyor.