Geçtiğimiz yıl şubat ayında “Çorum’da Turizm Denilince Akla Hep Hattuşa Geliyor” başlıklı bir yazı yazmıştım.
Bu yazıda özetle Çorum’da turizminde Hitit sevdasının yanlış olduğuna dikkat çekmek istedim.
Çorum’un turizm adına değerlendirilmesi gereken yüzlerce turizm alternatifinin var olduğunu ifade ettim.
Yazı yayınlandıktan sonra İskilip kaymakamı Sayın Mehmet Yılmaz aradı. İskilip’te yapılan turizm destinasyonunu anlattı.
İskilip’in tarihi değerleri, gerçekleştirilen  faaliyetler ve planlananlar üzerine uzun uzun sohbet ettik.
Sonrasında “İskilip Emin Adımlarla Turizmde Marka Oluyor” diyerek bilgisayarın başına geçtim. Gün geldi İskilip gerçekten turizmde marka olmaya başladı.
Ve gün geldi Hitit projesi tartışılmaya başlandı
Yerel bir gazete “Turizm şovu fos çıktı” manşetini attı. Bir köşe yazarı ise “Hitit Hitit Dediniz Ne Oldu” diyerek endişe ve eleştirilerini sıraladı.
Bir yıl önce de ifade ettiğim üzere Hititlere karşı olduğumuz falan yok. Önce bu ayrıntıyı iyi etüt etmek gerek.
Doğrudur Hititler Çorum topraklarında medeniyet sahibi olmuşlardır. Tarihi bir değerdir saygı duymak gerek.
Ancak Hititler artık tarihte ölü bir millet pozisyonundadır. Biz Çorumlulardan başka da Hititlerin taşına toprağına ve aşına  sevdalı bir toplum da görmek mümkün değildir.
Efendim Almanlar, peki ya Japonlar. Yahu onlar zaten müslüman değil ve  Hititleri zaten biliyorlar. Tanıtsanız da gelecekler, tanıtmasanız da. Siz ev sahipliğini güzel yaparsanız yeterli olacaktır.
Üstelik çok tanrılı dine inanan, başörtülü kadınlarla ilgili olumsuz görüş ve düşünceleri olan ve tarihte ölü bir millet olmuş Hititlere sevdalı bir Çorum’da turizmde  geldiği son nokta işte ortada.
 
*          *          *
Turizmde marka olmuş çevremizdeki  kentlere bir bakmak gerek. Neler yapmışlar neler?
Öncelikle kendi değerlerini ön plana çıkarmışlar. İşte Kastamonu ve işte Amasya. Ne yazık ki bu iki kentin ortasında kalan Çorum turizmde gerçekten ortada kalmış.
500 yıllık devasa eser ve Anadolu’da bir örneği daha bulunmayan Koyunbaba köprüsü hiç hesaba katılmamış.
Kerebi Gazi Hazretleri türbesi ziyareti özendirilmemiş, Koyunbaba Hazretleri ve Osmanlı’nın yükselme devrindeki rolü anlatılmamış.
Çorum’u gerçek tanıtması gereken Hz. Ömer soyundan gelen İskilip’li Atıf Hoca ve Elvan Çelebi’nin kerametleri. Dünyaya laleyi tanıtan adam Ebussuud Efendi, Yedi Sekiz Hasan Paşa değil mi?
İskilip arastalarını, Kargı bezini, Osmancık sırık kebabını, kuzu dolmasını, İskilip dolmasını, ihmal edilen ve hiç hesaba katılmayan, restorasyonuna ihtiyaç duyulmayan Çorum evleri ve konaklarını hep unuttuk.
Özellikle yaşayan Osmanlı gelenek ve kültürleri ile ön plana çıkması gereken İskilip ve Osmancık’ta birer kent müzesinin şimdiye kadar çoktan kurulması gerekirdi.
Osmancık’ın Kızılırmak sahili ile ilgili etkin projeler üretilmesi, çay bahçelerinin düzenlenmesi, her iki kenti de sembolize eden hediyelik eşya sektörünün geliştirilip teşvik edilmesi planlanmalıydı.
En önemlisi turizm yolu olarak ifade edilebilecek İskilip-Osmancık yolu yeniden projelendirilmeli ve güzergahta Obruk barajı ile ilgili alternatif turizm faaliyetleri teşvik edilmeli ve böylece halkaya Oğuzlar ve cevizi de eklenmeliydi.
İskilip ve Osmancık kaleleri ile ilgili projelerin hayata geçirilmesi, Osmancık Pazarkaşı, Karaca, Gölbel, Konduk ve Köklen yaylaları ile birlikte Kargı yaylaları için yayla kent projeleri geliştirilerek yol ıslahı çalışmaları yapılmalıydı.
Özellikle Oka vb. kurumlarla işbirliğine gidilerek Kargı bezi ve Osmancık dokuması ile ilgili etkin projelere imza atılması gerekirdi.
 
*          *          *
Koyunbaba türbesinin kapısını hangi merkeziyetçi mantık söküp Çorum müzesine götürdü hala anlamış değilim.
Koyunbaba türbesi çevre düzenlemesi ile birlikte türbe bünyesinde yer alan tarihi binada inanç müzesi açılması kaçınılmazdır.
Yaklaşık 5- 6 asırlık ve Fatih sultan Mehmet Han’ın gölgesinde dinlenmiş olduğu  çitlenbik ağaçlarının bölgesi turizm alanı ilan edilmeli ve proje üretilerek yaya bölgesi olarak turizme açılmalıdır.
Ağaçlar korunmaya alınmalı, ortam mezbelelik olmaktan çıkarılmalı ve ağaçların künyesi ifade edilmelidir.
Pakçe Müezzin Osmancık’lı Baltacı Mehmet Paşa’nın kabrinin Osmancık’a getirilmesi faaliyetlerine hız verilmelidir.
Evet; yazıda ifadesini bulan bütün bu bilgiler özetin özetidir.
Maalesef Çorum bu konuda tercihini ağırlıklı olarak Hititlerden yana kullanmış ve yine Hitit kalıntısı Şapinuva’nın hatırına bölgede bulunduğu için az da olsa İncesu kanyonu gündeme getirilmiştir.
Sonuç olarak turizmde kendi değerlerine sahip çıkan İskilip, Amasya ve Kastamonu’yu örnek almış ve yerel dinamiklerle az da olsa mesafe kat etmiştir. Koyunbaba köprüsünü, Çorum mutfağını ve Kerebi Gazi Hazretlerini değerlendiremeyen  ve ille de Hitit diyen Çorum ise; kaybetmiştir.