Son yıllarda milli bayramların içeriği törpülenerek sade törenler haline getirilirken, halkın bayram coşkusuna da engel olunuyor.
Halka “saldırgan”, “tehlikeli”, “sakıncalı” gözüyle bakan günümüz yöneticileri, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda da halkın bayram coşkusunu yaşamasına engel oldu.
İlimizde Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinde de ilginç görüntüler yaşanırken, kamuoyunda “halktan korkuyorlar”, “halkı cumhuriyet coşkusundan uzaklaştırıyorlar” izlenimi yaratıldı.
Hürriyet Meydanı’nda düzenlenen kutlama törenleri sırasında önce saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Protokolün araç içerisinde tur atarak halkın, öğrencilerin, askerlerin ve katılımcıların bayramını kutlamasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı okundu. Sonra üç öğrenci şiir okudu, halkoyunları gösterisi sunuldu, sonra da kortej geçişi başladı ve bayram bitti. Hepsi bu kadar…
Bayramların içeriğinin boşaltılması bir yana, halkın bu etkinlikleri dahi doyasıya izlemesine engel olundu.
Hürriyet Meydanı’nın girişlerine, yol kenarlarına demir bariyer örülerek vatandaşın bayramı demir parmaklıklar ve tel örgü arkasından izlemesi sağlandı.
Cezaevi görüntülerini andıran bu durum halk nezdinde hoş karşılanmadı, yadırgandı.
Bu görüntüler 1980 döneminde büyük acılar yaşamış Çorum’a hiç de yakışmadı.
Oysa daha birkaç yıl öncesinde Çorum’da görev yapan valiler, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında halkla birlikte el ele, kol kola halay çekmişlerdi.
Bu kentin valisi, emniyet müdürü barıştan, kardeşlikten yana ağırlığını koyamadı. Hassas bir şehir olduğumuzu bir anda unuttular.
Aşağı mahalle - yukarı mahalle, sağ - sol, Alevi – Sünni gibi belirgin ayrılıkların yaşandığı, insanların birbirine düşürüldüğü bu kentin daha fazla barışa, daha fazla kardeşliğe, daha fazla özgürlüğe ihtiyacı var. Bunu sağlamak da duvar örerek değil, duvarları yıkarak sağlanır. Korku tüneli yaratarak, araya bariyerler koyarak bu halkın kucaklaşmasını sağlayamazsınız.
Saat Kulesi’nin Çorum için özel bir anlamı vardır. Saat Kulesi demek şehrin orta yeri demektir. Saat Kulesi demek merkezi nokta demektir. Saat Kulesi demek aşağı ve yukarı mahallenin ortak noktada kesiştiği yerdir. Saat Kulesi, sınırların başlangıç veya bitiş bölgesidir. Sizler bu kentin yöneticileri olarak Saat Kulesi’nde halka bariyer örerseniz birlikten, beraberlikten, kardeşlikten sabahtan akşama kadar bahsetseniz de, kitap değil ansiklopediler yazsanız da boşuna. Halkın kucaklaşmasını sağlayacaksanız SINIRLARI KALDIRIN, DUVARLARI YIKIN…
Cumhuriyetten, halktan korkmayın… BEYLER BU ŞEHİR BARİYERLERLE YÖNETİLMEZ, BİLESİNİZ...
 
BİR ŞEHRİ TANIMAYANLAR YÖNETİRSE…
İlimizde valiler, emniyet müdürleri, bürokratlar çok sık değişmekte. Bir şehirde yönetim değişiklikleri birden bire, bıçakla kesip atar gibi yapılırsa o şehrin dokusu, idaresi elbette ki zarar görecektir.
İlimizde vali, emniyet müdürü, vali yardımcıları, emniyetteki üst düzey kadro, cumhuriyet başsavcılığındaki üst düzey kadro birden bire boşaltıldı. Valinin, emniyet müdürünün, savcının ve bunların alt kadrolarının tamamen ve birdenbire değiştirilmesi, Çorum’u büyük bir boşluk içerisinde bıraktı. Şehri tanıyan, yapısını bilen bürokratlar tamamen gitti. Gelenlerin hepsi yeni, hepsi Çorum’u yeni tanımaya çalışıyor. Son günlerde artan adli vakalar da bu sebepten olsa gerek. Siyasiler bu duruma seyirci kalmamalı, bürokratların tümünün birden değişmesine izin vermemeli. Bu kentin siyasi önderleri yönetim kadrosunun çok sık ve hepsinin birden değiştirilmesine müsaade etmemeli. Aksi halde bunun sancısını, sıkıntısını hep birlikte çekmeye mahkum oluruz…