Emperyalizm, hele bozguna uğrayıp kuyruğunu kıstırmışsa bacaklarının arasına, hiç unutmaz yaşadıklarını… Yazar deftere, bekler intikam gününü… Emperyalizmin hesap defteri, insan ömrüyle sınırlı da değildir.  
Çanakkale savunması Türk milletinin çekiç ile örs arasında kan ve can pahasına edindiği bir zaferdir. Dünya tarihinin akılını değiştirmiş, Çarlık Rusya’sına yardıma gidemeyen emperyalist ordular nedeniyle Ekim Devrim’i gerçekleşmiştir. 
Yeter mi? Yetmez… Türk milleti, dünya tarihinde emperyalist orduları deniz dökerek tarihin ilk antiemperyalist bağımsızlık savaşını kazanmış, ezilen uluslara, sömürgelere yol göstermiştir. 
Kanla, irfanla, devrimle kurulan Türkiye Cumhuriyet’i 1919’dan başlayarak 1938’e kadar Anadolu’da emperyalizm destekli bütün karşıdevrimci ayaklanmaları bastırarak kolay lokma olmadığını dosta düşman herkese göstermiştir. 
Emperyalizm ise 2023’ü göstermemek için Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı dâhili ve harici her türlü tertiple üniter ulus devleti yıkmak amacıyla gecesini gündüzüne katarak çalışmaktadır. 
Şu gerçeği çok iyi bilmektedir ki Türk Silahlı Kuvvetlerini çökertmeden Türkiye’yi parçalamayı başaramayacaktır. Son dönemde Ergenekon, Kafes, Balyoz vb adlarla sahneye konulan tertip bu stratejinin sonucudur. 
İşte biz Kemalistler, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıldönümünü böyle karatma günlerinde idrak etmek zorundayız. 
Bağımsızlık onu hak edenlerindir. Bu uzun yürüyüş, “Ya İstiklâl, Ya Ölüm” şiarıyla yapılmıştır ve aynı önderin, Mustafa Kemal Paşa’nın ilkelerinin ışığında zaferle taçlanacaktır.  
Nilüfer Çetin, Gölcük’te yaptığı basın açıklamasının sonunda Hasdal Cezaevi’nde tutuklu bulunan eşi Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Semih Çetin’in yazdığı “Balyozname” adlı şu şiiri okumuştur.
18 Mart Çanakkale Deniz Zaferini Tümamiral Semih Çetin şiiriyle kutluyoruz.  

BALYOZNAME
Camiler bombalanacaktı diyerek,
Taraf’ta başladı Balyoz safsatası.
Şerefli Türk Subayını lekeleyerek,
Gerçekmiş gibi yutturuldu çetenin palavrası.

Ne olduğunu anlamadı başlangıçta hiç kimse,
Yargıdır hukuk sürecidir diyerek beklediler nedense.
Poyrazköy, Kafes açmıştı demek gözleri,
Tarihe ibret oldu kimilerinin boş sözleri.
Amiraller, Genaraller Hasdal’a götürüldü,
Sanmayın ki buna herkes çok üzüldü.
Yaşam devam etti hiç bir şey olmamış gibi,
Beklediler canım ülkenin boylamasını dibi.

Tutuklamalar sürüyor dalga dalga,
Bir içeri bir dışarı sanki gemide bir vardiya.
Sonunda gerçeği anlayacak bu millet,
Çeteye dur demezse bitmeyecek bu zillet.

Delil denen CD’ler verilmiyor savunmaya,
Hemen servis ediliyor bir kısım medyaya.
Yaşasaydı Emile Zola haykırırdı dünyaya,
Bu sahte dava yakışmıyor yargıya.

Gözlerden ırak kilometrelerce ötede,
Sonunda başladı mahkeme Silivri’de.
Gördü herkes adalet yok bu celsede,
Haykırdı kadınlar ’İş Başa Düştü Görev Bizde.’

Televizyonlara, gazetelere çıktılar,
Halkı uyandırmak için ne gerekiyorsa yaptılar.
Dediler ki ’Artık Vardiya Bizde’
Savulun çeteler korkma sırası sizde.

Kemal’in askerleriyiz yıldıramazlar bizleri,
Boşuna uğraşmasınlar çöktüremezler dizleri.
Başımız dik alnımız açık, masumuz diye haykıracağız,
Kalleşlerden bir gün mutlaka hesap soracağız.
http://www.askerhaber.com/haber/3056/davalar-canli-yayinlansin.html