Kadın olmanın yolculuğu doğmadan önce kırmızı, pembe kıyafetlerle başlar. Doğduktan sonra sıkıntı ve cinsiyet ayrımı ile devam eder. Bazen dedelerimiz ninelerimiz kız torun oldu diye burun kıvırıp ağız bükerler. Babamız “erkek adamın erkek evladı olur” der ve ayrıştırır. Kadın kimliğine her geçen gün de yeni roller eklenir. Terbiyeli olmalısın, oturmasını kalkmasını bilmelisin, saygılı olmalı alttan almalısın, yemek yapmalı, evi temizlemelisin, yıkıcı değil, yapıcı olmalısın, iyi bir eş, iyi bir anne, iyi bir gelin olmalı, kocayı çocuğu ihmal etmemelisin. Tutumlu olup para biriktirmelisin. Bu roller kadına ailesi, akrabaları ve toplum tarafından yüklenmiş, herkes kadından bu rollerin üstesinden gelmeyi hatta en mükemmelini beklemiştir. Kadının çok fazla seçim hakkı yoktur. Bu ülkede kadın olmak her alanda mücadele demektir. Aile, çocuk, kariyer, sosyal hayat, sanat için mücadele etmektir. Birileri tarafından kısılan sesini yükselterek ben buradayım diye haykırmaktır. Oysa ki kadının da istekleri, umutları, hayalleri, duyguları, yapmak istedikleri, istemedikleri vardır. Kadın kendini hep erteler, öteler. Yorgunum, mutsuzum, kendime zaman ayıramıyorum der. Der de kendi sesini kendisi duyar. Kadına yüklenen her sıfat bağımlılık barındırır. Çünkü o annedir, eştir, çocuklarına bakmalıdır. Durdurulması gereken düzen tam da budur işte. Birey olduğumuzu unutmadan insanca yaşayabilmekte. Kadın olmak akıldır, yürektir, hayatın sakin yanıdır. Yuvayı yapan, ailenin asıl direği, sevginin, saygının, aşkın, duygunun, saflığın güzelliğin, değişimin, üretimin adı bizleriz.

Çorum ilimizin son yıllarda gelişmesi ile tüm dünyada iletişim çağının yansımaları kadına bakışın daha da olumlu anlamda evrileceği yönünde duygular uyandırmaktadır. Gerçekten de dünyanın merkezi, medeniyetlerin Asya’daki beşiği olan güzel Çorum’umuzun örnek bir aydınlanma eşiğinde olduğunu, aydın ve aydınlık yüzlü güzel insanlarımızın toplumun ve ailenin kurucu unsuru olan kadına ve kadın sorunlarına daha da olumlu yaklaşmaya başladığını sevinerek görüyoruz. Geçmişte olduğu gibi gelecek güzel günlerde de hep Çorum ve dünyaya örnek olan bu toprakların kültürel yaklaşımının ön plana çıkacağını zaman bize göstertecektir. Cennet anaların ayakları altındadır.