Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Diyanet TV ekranlarından canlı olarak yayınlanan “İyilik Vakti” programının konuğu oldu.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfının (TDV) yardım faaliyetleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, hafta sonu yerinde incelediği TDV’nin İdlib’de yapmış olduğu insani yardım, eğitim çalışmaları, iyilik evleri ve yetim kamplarına dair izlenimlerini paylaştı.
Başkan Erbaş, İdlib’te insanların çok zor şartlar altında yaşadıklarını ifade ederek, “Üç buçuk milyon insan, derme çatma çadırlarda elektrik, susuz, yani insan için ihtiyaç olarak gördüğümüz ne varsa onların olmadığı bir mekanda yaşadığını düşününüz. İşte biz Türkiye Diyanet Vakfı olarak Devletimiz olarak başka sivil toplum kuruluşları olarak ne kadar insana ulaşabiliyorsak onların hiç olmazsa zaruri ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz” dedi.
Geçen hafta sonu TDV’nin mütevelli heyetiyle İdlib’te olduklarını hatırlatan Başkan Erbaş, “Bir düzenin, intizamın olmadığı, tozun, toprağın içerisinde milyonlarca insanın yaşamaya çalıştığı bir ortamı gördükten sonra tabii halimize şükrediyoruz ama bir taraftan da dünyanın haline üzülüyoruz. Hemen kenarımızda sınırımızın ötesinde, tabii sadece orada değil geçen 2 yıl önce Bangladeş'te Myanmar'daki zulümden sürülerek adeta ülkelerinden, evinden, barkından edilen bir milyon Arakanlı Müslümanın çadırlarını ziyaret ettiğimizde de aynı üzüntüyü yaşadık. 21. Asırda dünyanın farklı yerlerinde ve dünyanın gözü önünde bu tür zulümler işleniyor. Açlık var, yoksulluk var, ölüm var, katliam var. Bunları görünce insanın üzülmemesi mümkün değil. Bir Müslüman olarak bunları görüp de acaba bir tarafından nasıl tutabilirim, nasıl bu olumsuzlukları ortadan kaldırabilirim düşüncesi içerisine girmezsek imanımızı, inancımızı sorgulamamız lazım diye düşünüyorum.” diye konuştu.

“Ülkemizin 81 ilinde, 922 ilçesinde fakir fukara insanların yanında olmaya çalışıyoruz”
Başkan Erbaş, TDV’nin yurt içinde ve yurt dışında yapmış olduğu yardımlarla ilgili bilgi vererek, şöyle devam etti:
“Ülkemizin 81 ilinde, 922 ilçesinde, 40 bin köyünde vakfımızın 1003 şubesi ile fakir fukara, garip gureba insanların yanında olmaya çalışıyoruz, sadece Ramazan'da değil, yıl boyu görev yapan insanlarız. öğrencilere burs vermek, yurtlarda öğrencilerimizi barındırmak şekli ile hem yurtiçinde bütün hocalarımızla insanımızın yanında yer almaya çalışıyoruz. Yurt dışında şimdi salgın dolayısı biraz ülkeler azaldı. Kurbanda 149 ülkeye ulaşmıştık 2019 yılında. Geçen sene 78 ülkeye ulaştık. Bu yıl, şu Ramazan ayında bu kadar salgının ortaya çıkarmış olduğu problemlere rağmen 75 ülkede gönüllülerimiz, arkadaşlarımız fakir fukara, garip gureba insanlara yardımcı olmaya çalışıyor. Bir damla su bulamayan insanlara, bu bir damla suyu nasıl bulurum düşüncesi içerisinde gönüllülerimiz gayret etmektedir. Allah onlardan razı olsun.”

“Türkiye olarak gittiğimiz yere bir şeyler katmak için gittik”
Büyük devlet olmanın mağdur, mazlum insanların yanında olmayı gerektirdiğini ifade eden Başkan Erbaş, “Türkiye büyük bir devlettir. Türk milleti büyük bir millettir. Dolayısıyla Biz sömürgeciler, emperyalistler gibi gittiğimiz yeri sömürmek için değil, gittiğimiz yere bir şeyler katmak için gittik. Tarihte hep öyle oldu. Bugün de öyle yapıyoruz. Kervanlarımızı dolu götürüyor, boş getiriyoruz. Emperyalistler gibi boş götürüp dolu getirmiyoruz. Farkımız budur. Sadece 3 kiloluk, 5 kiloluk Ramazan paketi değil, bizim verdiğimiz. Bu milletin ne kadar cömert olduğunu, bu milletin ne kadar büyük olduğunu götürüyoruz. Bayrağımızı, ülkemizi tanıtıyoruz.” şeklinde konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve TDV olarak dünya üzerinde yapmış oldukları çalışmalarla iyilik tohumlarını ektiklerini dile getiren Başkan Erbaş, “Biz bu iyilik tohumlarını biçmeye de başladık elhamdülillah. Dünyanın çeşitli yerlerinde bizim gönüllü elçilerimiz var. O ülkelerde yaşayan Türkiye'de gelmiş okumuş eğitimini almış ya da Ramazan, kurban vesilesiyle Diyanet Vakfı gönüllülerinin sayesinde Türkiye'yi tanımış insanlar, bizim gönüllü elçiliğimizi yapıyorlar. Dolayısıyla ben bütün gönüllerimize buradan teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

“Oradaki insanların bir eve kavuşması lazım”
Başkan Erbaş, TDV’nin Suriye’de yapmış olduğu briket evlerle ilgili bilgi vererek, “Allah kimseyi evsiz bırakmasın. İdlib demek ya da Suriye'de şu an Türkiye olarak bizim destek verdiğimiz, yardım götürdüğümüz diğer yerler, Afrin, Zeytindalı, Cerablus, el Bab, Azez gibi yerler tamamen yuvası yıkılmış, evinden barkından uzaklaşmış insanların yaşamaya çalıştığı yerler. Biz öncelikle insanları ev sahibi yapmaya çalışıyoruz. Briket evler dediğimiz ki, 40 metrekare, iki göz bir de küçücük holü olan evler. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bunlara önem veriyoruz. Önce oradaki insanların bir eve kavuşması lazım. Evsizlik hakikaten çok büyük bir problem. O bölgede ibadethane gerekiyor. Kampların yapıldığı ya da briket evlerin yapıldığı yerlere o insanların ibadetlerini yapabilmesi için bir cami, en azından mescit tarzında ibadethane gerekiyor. Yiyecek, içecek, iaşe ve ibate dediğimiz yani bir insanın yaşayabilmesi için neye ihtiyaç varsa Türkiye Diyanet Vakfı olarak onu yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

“Yetim çocuklar gerçekten sevgiye hasret, muhabbete hasret”
Yetimlerle yaptığı iftarla ilgili duygularını paylaşan Başkan Erbaş, “Sanırım 5-6 yaşlarında bir yetim çocuk, öyle bir sarılması var ki, o babasızlığın üzerinde ne büyük bir etki bıraktığını insan görüyor. Tekrar tekrar sarılıyor. Yanaklarımızdan öpüyor. O sadece bir tanesiydi. Onlarca çocukla bu şekilde kucaklaştık. Onlara hiç olmazsa bu sevgiyi vermeye çalıştık. Çocuklar gerçekten sevgiye hasret, muhabbete hasret. Onlara sadece maddi olarak değil, manevi olarak da destek olmak gerekiyor. Maddiden daha çok manevi olarak destek olmak gerekiyor ki ayakta kalabilsinler. Acılarını, üzüntülerini, anne-baba hasretini giderebilsinler diye zaman zaman ziyaret etmek lazım. Onların yanında olduğumuzu her vesile ile göstermek lazım diye düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

“Müslümanlar, infak konusunda duyarsız kaldığında kendi elleriyle kendilerini tehlikeye atıyorlar”
Başkan Erbaş, İslam toplumunun en fazla üzerinde durması gereken konulardan birisinin de infak olduğunu belirterek, “Kur'an-ı Kerim’de 250 kadar ayette Rabbimiz infak konusuna dikkatimizi çekiyor. Bakara suresinde bir ayeti kerime var, “Allah yolunda infak ediniz, kendi ellerinizle tehlikeye atmayınız. İyilik yapınız. Allah iyilik yapanları sever.” Ayet-i kerimenin dizilişinde öyle büyük bir anlam var ki, önce Allah yolunda infak ediniz diyor, ardından kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız. Ne demektir bu? İnfak etmeyerek, infak konusunda duyarsız kalarak, kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız demektir. Demek ki Müslümanlar, insanlar genel olarak infak konusunda, yani paylaşma konusunda duyarsız kaldığında kendi elleriyle kendilerini tehlikeye atıyorlar demektir” şeklinde konuştu.

“Zekat bu dengeyi sağlayan en büyük vasıtalardan birisidir”
İslam’ın bir denge dini olduğuna dikkati çeken Başkan Erbaş, “Bu dengeyi ibadetleri ile emirleri ile kuruyor. Bu dengeyi bozacak olan davranışları da yasaklıyor. Tekrar ediyorum İslam dini yeryüzünde insanlar arasındaki dengeyi, huzuru, barışı, birlikte yaşama, birlikte huzur içerisinde yaşama anlayışını gerçekleştirmek için ilkelerini oluşturmuş. Cenab-ı Hak Kur'an'da ve Peygamber Efendimiz sünneti ile bunu bize öğretmiş. Buna zarar verecek şeyleri Kur'an haram olarak telakki etmiş. Efendimiz, bu haramları, bu yasakları, bu zararlı şeyleri tanıtmış. Zekat bu dengeyi sağlayan en büyük vasıtalardan birisidir” ifadelerini kullandı.

“Vatandaşlarımız zekat hesaplamalarını web sitelerimizden yapabilirler”
Başkan Erbaş, TDV’nin vatandaşların zekatlarını hesaplayabilmeleri için bir uygulama geliştirdiğini ifade ederek, “Vatandaşlarımız, kardeşlerimiz zekatını nasıl hesap edebilecekler? Öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığımızın ve Türkiye Diyanet Vakfımızın web sitelerinde zekat hesaplama butonu var. Zekat hesaplama butonuna tıkladığınız zaman o yönlendiriyor. Bugün biz talimat verdik, bütün müftülüklerimizin internet sitelerinde de bu zekat hesaplama butonu olacak. Oradan yapabilirler ya da en yakın müftülüğe gider kardeşlerimizin zekatını müftülükte arkadaşlarımız hesaplarlar” şeklinde konuştu.
Türkiye Diyanet Vakfı'nın sloganının, ‘Yeryüzünde iyilik egemen oluncaya kadar’ olduğunu hatırlatan Başkan Erbaş, “İyilik ne demektir, iyiliğin içerisinde barış vardır. İyiliğin içerisinde bir arada yaşama tecrübesi vardır. Dini mezhebi, ırkı ne olursa olsun iyiliğin içerisinde paylaşma, yardımlaşma vardır. İyiliğin içerisinde insanların birbirini sevmesi vardır. ‘Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş olamazsınız.’ diyen bir Peygamberin ümmetiyiz. Türkiye Diyanet Vakfı'nın ve Diyanet İşleri Başkanlığının hedefi, amacı budur” değerlendirmesinde bulundu.

“Camilerimiz açık, teravih namazı hariç namazlarımız kılınıyor”
Başkan Erbaş, 29 Nisan 2021 Perşembe akşamı saat 19.00'dan başlayıp, 17 Mayıs 2021 Pazartesi sabah 05.00'e kadar sürecek şekilde uygulanacak tam kapanma sürecinde camilerin açık olacağını belirterek, “Bu kapanma günlerinde camilerde cemaate namaz kılınacak. Kapanma günleri bundan önce de oldu. Camilerimiz açık. Teravih namazı hariç Cuma ve vakit namazlarımız kılınıyor. Şu 1 yıldır defalarca sokağa çıkma kısıtlamaları yaşadık. Şimdi 17 gün sürecek bir tam kapanma yaşıyoruz. Ne olur milletimiz, bu fedakarlığı madem yapıyoruz, çok titiz davranalım, dikkat edelim. Mesafeye, tedbirlere, maskeye, mesafeye, temizliğe ve diğer tedbirlere riayet edelim. Bütün kardeşlerimize buradan tavsiye ediyorum, rica ediyorum. Bu hastalıktan bir an önce kurtulalım inşallah” diye konuştu.