Hükümete yakınlığıyla bilinen Abdülkadir Selvi, hükümetin üç madde üzerinde bir çalışma yaptığını yazarak, “Cemevlerinin ibadethane sayılması talepleri söz konusu. Ama kabinedeki eğilim cemevlerinin ‘Kültür Merkezi’ statüsüne kavuşturulması yönünde” dedi. Selvi ayrıca, dedelere maaş bağlanması, cemevlerinin elektrik ve su giderlerinin devlet tarafından karşılanmasının düşünüldüğünü de belirtti.

Selvi’nin bu iddialarına Alevilerden tepki gelmeye devam ediyor.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Çorum Şube Başkanı Dede Nurettin Aksoy ve Bursa Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Şube Başkanı Ali Öztürk, bu durumun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, bunları kabul eden dedelerin cemevlerine girmesine izin verilmemesi gerektiğini söylediler. Kurum yöneticileri, iktidarın bu tür politikalarla Alevileri bölmeye çalıştığını da vurguladılar.

“BU YAPILANLARLA ALEVİLERİ BÖLMEYE ÇALIŞACAKLAR”

HBVAKV Çorum Şube Başkanı Dede Nurettin Aksoy, hükümetin kendilerini de ziyaret ettiğini ve gerçekleştirilmek istenenlerin Alevilerin asıl talepleri olmadığını ifade ederek şunları dile getirdi:

“İçişleri Bakanlığı tarafından gelen heyet burada bizimle de görüştü. Bu bölgedeki cemevlerine öncülük etmek ve taleplerimizi iletmek için görüştük. Bize gelmeden önce Yozgat’a ve Alaca’ya gittiler. Oradaki cemevlerini ziyaret ettiler. Bize geldiklerinde cemevlerinin boyası, badanası, çatısı, tamiratı gibi konuları sordular. Bu yönde ihtiyacınız var mı, dediler. Biz de Alevilerin taleplerinin bunlar olmadığını dile getirdik. Taleplerimizin cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması, eşit yurttaşlık hakkı, zorunlu din derslerinin kaldırılması gibi herkesin bildiği konular olduğunu söyledik. İnancımıza müdahale etmemelerini, Aleviliği yeniden dizayn etmemeleri gerektiğini söyledik.”

“ASIL TALEPLERİMİZ YERİNE GETİRİLMELİ”

“Bu taleplerimizin hükümet cephesinde bir karşılığının olacağını, bunların gerçekleştirileceğini zaten düşünmüyorduk” diyen Aksoy, şöyle devam etti:

“Biz Aleviler olarak maaş istemiyoruz, elektriğimizin, suyumuzun ödenmesini istemiyoruz. Tabii bunlar da konuşulur ama asıl temel taleplerimiz öncelikle yerine getirilmelidir. Hükümetin Alevilerin asıl taleplerini gerçekleştireceğine inanmıyoruz. Bu yapılması planlananların da bir asimilasyon politikasının parçası olduğunu düşünüyorum. Bu yapılacak olanlar Alevilere iyilik gibi görünse de aslında çok büyük bir kötülük olacak. Devlet dedelere maaş vererek, cemevlerinin elektriğini, suyunu ödeyerek Alevileri bölmeye çalışacak. Belediyelerle ve hükümetle arası iyi olan kişileri destekleyecekler, onları oralara getirmeye çalışacaklar. Böylelikle Alevileri kontrol altında tutmaya çalışacaklar. Diyanet’in, devletin Alevilerini yaratmaya çalışacaklar. Alevileri karşı karşıya getirmeye çalışacaklar, diye düşünüyorum.”

“BUNLARI KABUL EDEN DEDELERİ CEMEVLERİMİZE SOKMAYACAĞIZ”

PSAKD Bursa Şube Başkanı Ali Öztürk ise konuya ilişkin; “Cemevlerinde kültürümüz de vardır ama orası bizim inanç merkezimizdir. Kabul edilene kadar da mücadelemize devam edeceğiz.” dedi.

Cemevlerinin içinde çok kültürlü çok amaçlı etkinlikler yapıldığını ancak orada esas ibadet yaptıklarını vurgulayan Öztürk, “Cemevlerimizin içinde aş evlerimiz vardır, gasilhanemiz vardır. Doğumdan ölüme kadar hizmet eden bölümlerimiz vardır.” ifadelerini kullandı.

Alevilerin Türkiye’de yok sayılmasını ise Öztürk şu cümlelerle ifade etti:

“Türkiye’de sinagog, kilise ve camii gibi yerler ibadethane olarak kabul edilirken, kendi memleketimizde ibadethanemiz kabul edilmiyor. Kültür merkezi olarak tanımlanıp Kültür Bakanlığı’na mı bağlanacak? Oranın içerisinde inancımız yok olup gidecek. Böyle bir şeyi asla izin vermeyiz.”

Konuşmasının devamında Öztürk, dedelerin kültür merkezi statüsünde maaş alması durumunu da yorumladı.

Öztürk, “Dedelerimize de maaş verilecekmiş. Bunları kabul eden dedeleri cemevlerimize asla sokmayacağız. Para ile inanç yapılmaz. Para alan dede camiye gidip vaaz verebilir. Onu da camii kabul etmez.” dedi.

Öztürk, “Bizim vergilerimizle katkı yapılacaksa o zaman bizim cemevlerimizin, bizim inanç yerlerimizin; imarları belirlenecek ve ibadethane sayılıp giderlerini devlet karşılayacak. Bunu kendimiz yapıyoruz. Devletin yapması lazım” vurgusunda bulundu. Öztürk, “Ancak bunu ‘kültür merkezi’ olarak yapamayacaklarını, bunu kabul eden dedelerin de dernek yöneticilerinin de düşkün sayılacağını kaydetti.

Helin YILMAZ-Melis CİDDİOĞLU/PİRHA