Çorum Kadın Platformu tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü nedeniyle önce ‘kadın yürüyüşü’ sonrasında ise Kadeş Barış Meydanında bir basın açıklaması düzenlendi.

Basın açıklamasına Çorum'da bulunan Siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinin de destek verdi.

Çorum Kadın Platformu adına Eğitim Sen Şube Kadın Sekreteri Nurcan Hasırcı Doğan, geçen hafta helikopter kazasında şehit olan askerlerimize rahmet acılı ailelerine başsağlığı dileyerek başladığı konuşmasında şunları söyledi:

‘Üzgünüz, öfkeliyiz, isyandayız. Artık tek bir kişi daha eksilmek istemiyoruz. Buradan bir kez daha sesleniyoruz. Her geçen gün bir yenisine tanık olduğumuz kadın ölümlerinin son bulmasını istiyoruz.

“8 Mart Kadınların Uluslararası Birlik Mücadele ve dayanışma Günü” tüm dünyada, her coğrafyadan, her renkten, her dilden kadınların birlikte kutladığı; eşitsizliklere, ayrımcılığa ve sömürüye karşı mücadelenin simgesidir.

Erkek egemen kapitalizmin yarattığı yoksulluğu, işsizliği, ayrımcılığı, eşitsizliği, cinsiyetçiliği, gericiliği, şiddetin her türlüsünü, savaşı ve militarizmi en ağır biçimleriyle yaşıyoruz. Bugün pandemi ile birlikte mücadele nedenlerimiz çok daha katmerli hale getirilmiş durumda.

Her gün en az üçümüz fiziksel, cinsel, ekonomik ve duygusal şiddete uğruyor, erkekler tarafından katlediliyoruz. Cezasızlık politikaları nedeniyle failler korunurken bizler bir kişi daha eksiliyor, gözaltına alınıyor ve hatta yaşam hakkımızı savunduğumuz için tutuklanıyoruz.

Bizlere müjde diye sunulan esnek çalışma biçimleri ile çalışma yaşamının dışına itiliyor, güvencesizleştiriliyoruz. İşyerimizde, sokakta, evde mobbinge, tacize, tecavüze maruz kalıyor bizlere dayatılan toplumsal cinsiyet rolleri içine sıkıştırılıyoruz.

Kararlarımız, farklılıklarımız, renklerimiz hatta kahkahamız yok sayılıyor, ne giyeceğimizden nasıl yaşayacağımıza kadar makbul kadın tanımlaması içine sokulmaya çalışılıyoruz.

Bizleri çaresiz bırakmak isteyenler, kayyumlar eliyle kadın sığınma evleri, kadın danışma merkezleri kapatılıyor. Yaşam güvencemiz sayılabilecek İstanbul Sözleşmesi tartışmaya açılıyor, yaşam hakkımız elimizden alınmaya çalışılıyor.

Ancak Biz Kadınlar Biliyoruz ki; erkek egemen sistemin tahakkümünü iliklerine kadar yaşayanlar olarak, yaşamlarımızı ve dünyayı hep birlikte değiştirebilir, dönüştürebiliriz.

Biz kadınlar;

•Baskılara boyun eğmiyor, yeryüzünün her yerinde direniyor, yeniden diriliş tarihi yazıyoruz!

•Örgütleniyor, özgürleşiyor, özgürleştiriyoruz!

•Yaşamlarımıza emeğimize, bedenimize, kimliğimize sahip çıkıyoruz!

•Şiddete, tacize, tecavüze, cinsiyetçiliğe, eşitsizliğe, ırkçılığa karşı birlikte direniyoruz!

•Doğamıza, toprağımıza, yaşam alanlarımıza sahip çıkıyor; doğa benim, yaşam benim, ben kadınım diye haykırıyoruz!

•Laik, özgür, eşit ve barış içinde bir dünya düşünü örgütlüyoruz!

•Çünkü; Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var!

Emeğimiz Bedenimiz Kimliğimiz Bizimdir

Haklı Taleplerimiz İçin Birlikte Mücadele Edelim

•Doğum izinleri arttırılsın,

•Süt izninin kullanımı önündeki keyfi engeller kaldırılsın,

•8 Mart kadınlar için ücretli izin günü sayılsın,

•50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde gündüz bakım evleri ve kapatılan kamu kreşleri açılsın,

•Kadın ve Eşitlik Bakanlığı kurulsun,

•Esnek-güvencesiz çalışma uygulamasına son verilsin, güvenceli iş, güvenli yaşam koşulları ve

eşit işe eşit ücret sağlansın,

•İş yerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılsın. Etkili bir soruşturma mekanizması kurulsun ve caydırıcı cezalar tanımlansın,

•Kadınlara ve LGBTİ+’ lara yönelik her türlü şiddeti ve ayrımcılığı önleyici yasal düzenlemeler acilen yapılsın,

•Grevli toplu sözleşme hakkı, sendikal hak ve özgürlüklerimiz önündeki engeller kaldırılsın,

•OHAL komisyonu derhal lağvedilsin, KHK’lerle haksız hukuksuz biçimde işten çıkarılan tüm emekçiler görevlerine iade edilsin,

• Kadınlar için daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaş politikaları son bulsun. Eşit ve özgür biçimde barış içinde bir arada yaşamın sağlanacağı demokratik koşulların oluşması sağlansın,

•İstanbul sözleşmesi başta olmak üzere kadınlardan yana imza atılan uluslararası sözleşmeler etkin uygulansın.

Örgütlü kadın mücadelemizle, özgür bir toplumu inşa edelim.