Deli, “Milli marşımızın şairi;Asımın Neslinin manevi mimarı,Şair,müfessir ve büyük mütefekkir Mehmet Akif Ersoy'un Milli ve manevi değerleri barındıran şiirleri, mücadeleci, idealist, yurtsever kişiliği ile her dönemde millete örnek oldu” dedi.

Deli, "Mehmet Akif, kökleri derinlere giden fikirleriyle gerçek anlamda bir mütefekkir, bir münevverdir. Vatanımızın ve milletimizin buhrana düştüğü bir dönemde milli bilinci uyandırmak için konferanslar veren, cepheden cepheye koşan,Akif idealindeki Asım'ın nesli uğruna her türlü zorluğa katlanmıştır. Hayatını milletine, değerlerine vakfeden Mehmet Akif gerçek manada bir dava adamıdır. Onun şiirinde medeniyetimizin değerleri, milletimizin acıları, irfanı, umudu ve heyecanı vardır."dedi.

İsmail Deli sözlerine şöyle devam etti''Akif arkasında bıraktığı Safahat’ıyla ve makaleleriyle, şair ve mütefekkir olarak yolumuzu aydınlatan hak ve hakikat uğruna verdiği çabayla da örnek alınacak bir mücadele ve dava adamı olmuştur. "Allah, bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın." diyerek de, istiklal mücadelesinin ve ödenen bedellerin büyüklüğünü dile getirmiştir. Akif’i yakından tanıyanlar müstesna derecede vefakâr olduğunu söylemişlerdi. Vefasızlığın onun nazarında namertlik olduğunu, dostluğuna bihakkın güvenildiğini ifade etmişlerdi. Gösterişten ve taasuptan uzaktı. Bağnaz ve yobazlara şöyle sesleniyordu. ''İnmemiştir hele Kur"an, bunu hakkıyla bilin; Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için!” Cahilliğin ve taassubun müthiş düşmanı olduğuna onu tanıyanlar ittifakla kefildi. O bu konuda şöyle haykırıyordu.''Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem,

İsmail Deli , ''Akif, anlatmak ve yazmakla bitmeyecek kadar erdemli bir insandır.'' dedi.Onun Haksızlığa karşı tahammülü yoktu. Diyordu ki: ‘Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam; hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.’ İhanetin can düşmanıydı. İrfan ve liyakate meftundu. Eşsiz bir vatan sevgisine, emsalsiz bir millet mensubiyet ve muhabbetine sahipti. Ecdadımızın adeta nefesi, gür ve teslim olmayan sesiydi. Ne güzel de söylemişti:‘Zannetme ki ecdadın asırlarca uyudu, nereden bulacaktın o zaman eldeki yurdu.’ . O, sanem adlı putun izinden gidenlere karşı Samed'in keskin bir kılıcı olup cephe almıştı. İstiklalimizin ruh özlemlerini, Türk milletinin haklı ve meşru hedeflerini manzum dizelere döken merhum Akif’ten Allah razı olsun dedi.”
 

Başkan İsmail Deli mesajında ayrıca, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 102 yıl evvel Ankara’ya gelişi istiklal meşalesini körüklemiş, istikbalimizin üzerindeki sis perdesini kaldırmıştır.O hayalini kurduğu ''Asım neslinin'' mihmandarıdır.Nitekim 27 Aralık 1919'da Dikmen sırtlarında parlayan irade, Milli Mücadele’nin başarıya ulaşmasında öncü ve lider rol oynamıştır. Bu vesileyle Mehmet Akif Ersoy'a, Milli Mücadele kahramanlarına, aziz şehitlerimize, elbette devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum. ''Ne Mutlu Türküm Diyene.''Diyerek sözlerini tamamladı.”