İngiliz The Guardian gazetesinin okurları, Türkiye'nin turistik klişelerinin ötesine geçen, ruhu ve özgünlüğü olan bir seyahat haritası çizdi. Klasik rotaların dışına çıkarak hazırlanan bu listede, mitolojik dağlardan yerel büfelere, sakin nehir kenarlarından antik kentlerin zirvelerine kadar, Türkiye'nin saklı kalmış veya farklı bir gözle bakılması gereken hazineleri yer alıyor. İşte yabancıların gözünden, Türkiye'de mutlaka deneyimlenmesi gereken o eşsiz yerler...
Zirvedeki Sır: Nemrut Dağı'nın Büyüsü
Adıyaman'da, Kommagene Krallığı'ndan kalma dev tanrı heykelleriyle bezeli Nemrut Dağı, listenin en dikkat çekici noktalarından biri olarak öne çıkıyor. Okurlar, özellikle gün doğumu ve gün batımında dağın zirvesinde oluşan mistik atmosferin, ziyaretçileri adeta mitolojik bir dünyaya taşıdığını vurguluyor. Bu deneyim, sadece bir tarihi gezi değil, aynı zamanda unutulmaz bir görsel şölen vadediyor.
Lezzetin En Saf Hali: Otobüs Terminali Büfeleri
Listenin belki de en şaşırtıcı ve en "yerel" önerisi, Türkiye'deki otobüs terminallerinin çevresinde bulunan mütevazı büfeler. The Guardian okurları için bu büfeler, ülkenin gerçek lezzetlerini en ekonomik ve en otantik şekilde tatmak için bir "yerel sır" olarak görülüyor. Dönerden tosta, çorbadan ev yemeklerine kadar birçok seçeneğin bulunduğu bu noktalar, Türkiye'nin samimi ve lezzetli yüzünü keşfetmek için ideal bir başlangıç.
Ege'nin İki Farklı Yüzü: Alaçatı ve Şirince
İzmir'in gözde tatil beldeleri Alaçatı ve Şirince, Ege'nin sunduğu iki farklı kaçış noktasını temsil ediyor. Arnavut kaldırımlı sokakları, taş evleri ve meşhur deniz ürünleriyle Alaçatı, sakin ve şık bir sahil kasabası atmosferi sunuyor. Diğer yanda ise çiçeklerle bezeli dar sokakları, tarihi Rum evleri ve meyve şaraplarıyla ünlü Şirince, yazın en sıcak günlerinde bile ziyaretçilerine serin ve masalsı bir sığınak oluyor.
Tarih ve Doğanın Kucaklaştığı Rotalar
Antalya, tarih ve macera tutkunları için iki eşsiz rota sunuyor. Kaş'ın tepelerinde, zorlu bir yürüyüşle ulaşılan Phellos Antik Kenti, Likya uygarlığının izlerini taşıyan kalıntıları ve sunduğu muhteşem manzarayla ziyaretçilerini bekliyor. Diğer yanda ise Güllük Dağı Milli Parkı'nın zirvesinde yer alan Termessos Antik Kenti, özellikle bulutların üzerindeymiş hissi veren antik tiyatrosuyla nefes kesici bir deneyim sunuyor. Fethiye'den başlayan deniz kayağı turları ise Likya kıyılarının gizli kalmış koylarını ve batık şehirlerini keşfetmek için macera dolu bir alternatif olarak listede yerini alıyor.
Huzurun ve Serinliğin Adresleri: Akyaka ve Dim Çayı
Muğla'nın sakin cenneti Akyaka, Azmak Nehri'nin buz gibi sularının kenarında, kendine has mimarisi ve huzurlu atmosferiyle büyük turizm kalabalığından kaçmak isteyenler için bir vaha. Nehir kenarındaki restoranları ve tekne turlarıyla Akyaka, zamanın yavaş aktığı nadir yerlerden biri. Benzer bir kaçış noktası da Antalya Alanya'daki Dim Çayı. Toros Dağları'ndan gelen serin suların üzerine kurulmuş çardaklarda oturup geleneksel lezzetleri tatmak, özellikle yaz sıcağında bunalanlar için unutulmaz bir deneyim.
Kültürel Keşifler: Mardin ve Eskişehir
Güneydoğu'nun taş şehri Mardin, farklı dinlerin ve kültürlerin bir arada yaşadığı eşsiz dokusuyla ziyaretçilerini büyülüyor. Dar sokakları, tarihi konakları, manastırları ve Mezopotamya Ovası'na bakan teraslarıyla Mardin, otantik bir kültür yolculuğu vadediyor. Listenin bir diğer kültür durağı ise Eskişehir. Genç nüfusu, Porsuk Çayı kenarındaki kafeleri, rengarenk Odunpazarı evleri ve müzeleriyle Eskişehir, hem modern hem de tarihi dokuyu bir arada sunan dinamik bir şehir olarak öneriliyor.