Mevcut iktidarın 1 Ocak’tan itibaren elektriğe kademeli olarak yüzde 50 ile yüzde 127, doğalgaza konutlarda yüzde 25 oranında çok yüksek oranlı zamlar yaptığını vurgulayan Coşgunsu, aynı şekilde benzin, motorin ve otogazın da çok yüksek zamlardan nasibini aldığını hatırlattı.

Elektrik zamları ile özel elektrik şirketlerinin kollandığını ifade eden Barış Coşgunsu, “Maalesef vatandaşlarımızı düşünen yok. Zam oranlarının halkın alım gücü üzerinden değil iktidarın kendi ihtiyaçları üzerinden belirlendiğini görüyoruz.

Bugün faturalarını ödeyemediği için binlerce ailenin elektrik ve doğalgazı kesik durumdadır. Yapılan bu zamlar, siyasi iktidarın uyguladığı yanlış politikaların bir sonucudur.

Bununla beraber yapılan özelleştirmelerle dağıtım şirketlerinin karlarını korumak amacıyla yapılan zammın bedelini vatandaş ödemektedir.

Elektrik üretiminde doğalgaz ve ithal kömüre bağımlılık azaltılmadığı, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmediği müddetçe fiyatlar artmaya devam edecektir” diye konuştu.

Kamunun zararına olan özelleştirme ve piyasalaştırma uygulamalarından vazgeçilmesi gerektiğini altını çizen Barış Coşgunsu, elektrik fiyatlarının artmaması için üretim, iletim, dağıtım ve perakende olarak ayrıştırılan hizmetlerin bütünleşik bir yapı içerisinde sunumunu mümkün kılacak kamusal bir örgütlenmenin hayata geçirilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Elektriğin tüm halkın kullanmak zorunda olduğu bir değer, bir hak olduğuna dikkat çeken Coşgunsu, “Elektrik ve doğalgaza yapılan yüksek zamlar derhal geri alınmalıdır. Fahiş enerji zamları, halkımızın gündelik yaşamı ve sanayi üretimi kadar, tarım ve gıda sektörünü de olumsuz etkilemektedir.

Mazot, gübre, ilaç, yem ve tohum gibi temel girdilerde yaşanan fahiş artışlar, gıda üretiminde azalışa sebep olarak tüketiciye zamlı fiyat olarak yansıyacak ve hayat pahalılığını katlayarak artıracaktır” ifadelerine yer verdi.