Açıklamaya tüm kurum, kuruluş ve yurttaşlar davet edildi.

Çorum Emek ve Demokrasi Platformu Sözcüsü Av. Ahmet Özdel, “Uğur Mumcu ve Kutlu Adalı’nın katillerinin yargılanmasını talep ediyoruz. Demokrasiyi ve hukuku ülkemizde egemen kılmak istiyoruz” dedi.

Özdel, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

“Ülkemiz insanları, temel hak ve özgürlüklerin olmadığı, hukukun egemenlerin elinde baskı ve sindirme aracı haline getirildiği günleri yaşamaktadır. Yaşanan durum, aydınların, gençlerin, kadınların ve tüm çalışanların korku ve baskı ortamında sindirildiğini göstermektedir. Onlarca gazeteci, akademisyen, üniversite öğrencisi, siyasetçi tutuklu durumdadır.

Herkesin ifade, bilim, sanat, örgütlenme, gösteri, seçme ve seçilme, siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel hak ve özgürlüklerinin güvencesi olan hukuk devleti ilkesinin son kırıntıları da yok ediliyor. Kadınların, farklı inanç ve milliyet kimliklerinin, eşitlik hak taleplerine yönelik saldırılar artarak sürmektedir. Saldırıların nasıl ve kimler tarafından organize edildiği de bu gün bir suç örgütü liderinin beyanları ile tekrar hatırlanmaktadır.

Demokrasinin temeli olan kuvvetler ayrılığı ilkesinin ortadan kaldırıldığı, yargı ve yasama organlarının yürütme gücünü temsil eden Cumhurbaşkanlığının doğrudan vesayeti altına konulduğu; Anayasa ve yasalar yerine genelge-kararname-defacto güç kullanımıyla karakterize bir hukuksuzluk, temel yönetme tarzı olmuştur. Bir Cumhuriyet Savcısının pandemi ile ilgili tüm yapılanların hukuka aykırı olduğunu belirtmesine bile tahammül edilmemiş ve görevden alınmıştır.

Yargı tarafsızlığının ve bağımsızlığının ortadan kaldırıldığı, yargının siyasi muhalifleri ve toplumsal mücadeleleri sindirmek için siyasi iktidar tarafından bir sopa olarak kullanıldığı; savunma hakkının kullanılamaz hale getirildiği, avukatların soruşturma, gözaltı ve cezaevleri ile susturulmak istendiği, baroların bölünerek ve soruşturmalara uğratılarak hedef alındığı, AİHM kararlarının uygulanmadığı, bir gece ansızın uluslararası sözleşmelerin rafa kaldırıldığı bir tabloyu artık görmek istemiyoruz.

İleri demokrasi söylemleri ile çıkılan yolda, işkence ve devlet güçleri kaynaklı yaşam hakkı ihlalleri, birer toplama kampına dönüştürülen cezaevlerinde tecrit uygulamaları sistematik hale getirilmiştir. Doğu ve Güneydoğu illeri başta olmak üzere siyasi muhalifler için seçme ve seçilme hakları askıya alınarak seçilmişler keyfi şekilde tutuklanmakta, kayyum idaresi egemen kılınmaktadır.

Her kişinin medeni, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel haklardan bireysel ya da kollektif yararlanacağı koşulların yaratılması halinde insanca yaşanabilir bir yaşam ve geleceğimiz güvence altına alınabilir.

İnsanlığın ortak kazanımı ve aynı zamanda gelecek nesillere bırakacağı ortak mirası olan insan hakları ile temel özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesinin dayanışmayla mümkün olduğunu biliyoruz.

Bu topraklar, bu coğrafya üzerinde yaşayan herkese karşı sorumlu olduğumuzu kabul ederek bir arada mücadele etmenin ve dayanışmanın hepimize güç ve umut vereceği inancımızı paylaşıyoruz. Bu nedenle uzun yıllardan bu yana Çorum Emek ve Demokrasi Platformunun bileşenleri olarak kentimizde demokratik hak ve özgürlük talepleri için mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu temelde mücadele eden Ekmekçioğlu işçisinden Şeker Fabrikası işçisine, Kiremit Sanayi işçisinden Tekstil işçine mücadelelerinde destek oluyoruz. Kadınların, gençlerin taleplerine sahip çıkıyoruz.

Gelinen aşamada demokrasi güçlerinin yan yana gelmesi ve birlikte mücadele etmesi zorunluluktur. Bu nedenle temel taleplerimiz, hukuk, parlamenter demokrasi, eşitlik ve adalettir. Bu taleplerin önce yerellerde sağlanması gerekir.

28.05.2021 Cuma günü saat 17.00’ de Kadeş Barış Meydanı’nda ülke gündemi ile bağlantılı olarak Uğur Mumcu ve Kutlu Adalı’nın katilleri yargılansın talebi ile yapacağımız basın açıklamasına tüm kurum, kuruluş ve yurttaşlarımızı davet ediyoruz.”